En çok kullanılan 500 İngilizce kelime

• able: s. yapabilen, gücü yeten
• about: zf. yaklaşık, hemen hemen ed. hakkında
• above: s. yukarıdaki, sözü geçen ed. üstünde
• accessible to: Ulaşılabilir, erişilebilir
• according to: göre
• achievment: başarı, elde etme, kazanma
• across: zf. karşıdan karşıya ed. karşısında
• after: zf. sonra, daha sonra, ardından, bğ. dikten sonra
• afternoon: i. öğleden sonra
• afterwards: zf. sonra, ondan sonra
• again: zf. tekrar, yine, yeniden, bir daha
• against: ed. aykırı, aleyhinde, -e karşı
• ago: s. önce, evvel
• ahead: zf. ilerde, önde, önceden, ileri
• all: i. herkes, her şey, hepsi s. bütün, tüm
• all right: ünl. fena değil, peki, olur, tamam
• almost: zf. yaklaşık olarak, neredeyse, az daha
• alone: s. yalnız, tek başına
• along: zf. boyunca, süresince; ileriye
• already: zf. zaten, çoktan; şimdiden; bile
• also: zf. de, da, dahi, hem, hem de, ayrıca, üstelik, keza
• although: bğ. karşın, ise de, rağmen, olduğu halde, gerçi
• althought: rağmen
• altogether: zf. tamamen, bütün bütün, büsbütün, hepten
• always: zf. her zaman, daima
• among: ed. arasına, arasında, içinde
• and: bğ. ve, ile, de
• any: s. hiç, hiçbir zm. her ne, herhangi biri
• anybody: i. kimse, hiç kimse, herhangi biri, kim olsa
• anyone: zm. kimse, hiç kimse, herhangi biri, kim olsa
• anything: i. bir şey, hiçbir şey, herhangi bir şey, ne olsa, her şey
• anyway: zf. her halükârda, nasıl olsa, zaten, neyse
• anywhere: zf. herhangi bir yere, bir yere, hiçbir yerde
• apple: i. elma
• april: [April] i. nisan
• around: zf. etrafta, çevrede, bu civarda ed. aşağı yukarı
• as: zf. kadar, olarak, gibi, iken i. gibi bğ. ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
• at: i. savaşçı [brit.], eyt ed. de, e
• august: i. Ağustos s. saygıdeğer, muhteşem
• away: zf. uzakta, durmadan s. deplasmanda
• bad: i. kötü s. küfürlü
• bank: f. parasal işlerini yapmak i. banka, kıyı
• bar: f. parmaklıkla çevirmek i. bar, baro ed. hariç
• beautiful: s. güzel, hoş
• because: bğ. çünkü, diği için
• bed: f. yatırmak i. yatak, nehir yatağı
• before: zf. önce, önde bğ. den önce ed. önünde
• behind: zf. arkada, geriye ed. ardındaki
• below: zf. aşağı, altta ed. altında
• beside: ed. yanına, yanında, başka
• besides: zf. ayrıca, üstelik ed. dışında
• best: f. yenmek, alt etmek s. en iyi zf. en iyi şekilde
• better: f. iyileştirmek i. daha iyisi s. daha iyi, daha güzel
• between: zf. ortasında, arasına ed. arasında
• beyond: i. ahiret zf. ötesinde ed. ötesine, ayrıca
• big: zf. büyük, çok, fazla s. kocaman, iri
• black: f. karartmak i. siyah, zenci s. uğursuz
• blue: f. maviye boyamak i. mavi s. morarmış
• body: i. vücut, gövde, beden, ceset
• both: s. ikisi de, her ikisi de
• boy: i. oğlan, erkek çocuk
• bread: f. pane etmek i. ekmek
• Breakfast: i. kahvaltı
• brother: ünl. vay be i. erkek kardeş, dost
• bus: f. otobüsle taşımak
• business: i. iş, mesele
• busy: s. meşgul, işlek
• but: i. itiraz zf. sadece bğ. fakat, ancak, oysa
• by: zf. yakın ed. yanında, yoluyla, kadar (süre) ök. yan
• cab: f. taksi ile gitmek i. taksi, kiralık araba
• call: f. çağırmak, aramak (telefon) i. çağrı
• car: i. araba, otomobil
• card: f. kart açmak i. kart
• cheap: s. ucuz, değersiz zf. ucuza
• child: i. çocuk, evlat
• cigarette: i. sigara
• cinema: i. sinema
• city: i. şehir s. kent
• class: f. sınıflandırmak i. sınıf, mevki
• coffee: i. kahve, kahverengi
• cold: i. soğuk, nezle, soğukalgınlığı s. soğuk, üşümüş
• crazy: s. çılgın, deli
• dad: i. baba, babacığım
• dangerous: s. tehlikeli, riskli
• dark: i. karanlık, koyu renk s. loş, kasvetli
• date: f. tarih atmak, buluşmak i. tarih, randevu
• daughter: i. kız, kız evlât
• day: i. gün, gündüz
• december: i. Aralık
• delicious: s. lezzetli
• different: s. farklı, değişik, çeşitli
• difficult: s. zor
• dinner: i. akşam yemeği, ziyafet
• dirty: f. kirletmek s. kirli, iğrenç
• doctor: f. doktorluk yapmak i. doktor
• double: f. ikiye katlamak i. çift s. çifte
• down: f. yere indirmek i. tüy, bunalım s. aşağıya doğru
• each: s. her, her bir zm. her biri
• early: s. erken zf. evvel, önce
• easy: s. basit, kolay, zahmetsiz