En fazla kullanılan bağlaçlar

• accordingly: zf. göre, gereğince, bu yüzden, bu nedenle
• after all: nihayet, sonunda, en sonunda, yine de, buna karşın
• after that: ondan sonra
• afterwards: zf. sonra, ondan sonra
• ago: s. önce, evvel
• also: zf. de, da, dahi, hem, hem de, ayrıca, üstelik, keza
• although: bğ. karşın, ise de, rağmen, olduğu halde, gerçi
• and: bğ. ve, ile, de
• apart from: başka, dışında
• apparently: zf. belli ki, anlaşılan, görünüşe göre
• as: zf. kadar, olarak, gibi, iken i. gibi bğ. ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
• as a result: sonuç olarak
• as a result/consequence:
• as a rule: genellikle
• as can be expected:
• as follows: aşağıdaki gibi
• as soon as: ince, ir mez, hemen
• as well as: birlikte, yanısıra, hem de
• at first: başlangıçta, ilk zamanlar, ilkönce, ilk olarak
• at last: sonunda, nihayet, en sonunda
• at the beginning:
• at the end: zf. nihayet
• because: bğ. çünkü, diği için
• because of this:
• but: i. itiraz zf. sadece bğ. fakat, ancak, oysa
• clearly: zf. açıkça, anlaşılır biçimde
• consequently: zf. sonuç olarak, bu nedenle
• despite: ed. rağmen i. kin, nefret
• despite the fact that:
• due to: dolayı, yüzünden, yüklenebilir
• due to the fact that:
• especially: zf. özellikle
• even though: olsa bile
• eventually: zf. sonunda, sonuçta
• finally: zf. sonunda
• firstly: zf. ilk olarak, birinci olarak, önce, ilkin
• for example: örneğin, meselâ
• for instance: örneğin, meselâ
• for the most part: genelde, genellikle, ekseriyetle
• for this reason: bu nedenle, bu yüzden
• furthermore: zf. ayrıca, üstelik
• generally: zf. genel olarak
• hence: zf. buradan, bundan, bundan dolayı, bunun için, bunun sonucu olarak, şu andan itibaren
• however: zf. her nasılsa bğ. ama, oysa
• I believe:
• I think:
• I would say that:
• if not: aksi halde
• if so: öyleyse
• immediately: zf. hemen, doğrudan doğruya
• in a nutshell: zf. özetle, özet olarak, kısaca
• in addition: bir de, hem de
• in brief: özet olarak, kısacası, uzun sözün kısası
• in conclusion:
• in general: genellikle, genelde, genel olarak
• in most cases:
• in my opinion: bence, bana göre, kanımca
• in order that: olması için, mesi için, sin diye
• in other words: başka bir deyişle
• in particular: özellikle, bilhassa
• in practice: gerçekte
• in short: kısaca, kısacası, uzun lâfın kısası
• in summary:
• in that case: demek oluyor ki, o halde, öyleyse
• in the beginning:
• in the end: sonunda
• in theory: teoride
• in this case:
• lastly: zf. son olarak, nihayet
• later: zf. daha sonra
• mainly: zf. başlıca, çoğu
• moreover: zf. bundan başka, dahası, üstelik, bir de, diğer taraftan
• namely: zf. yani, şöyle ki
• naturally: zf. doğal olarak
• nevertheless: zf. buna rağmen bğ. ancak
• next: s. sonraki i. bir dahaki zf. daha sonra
• nonetheless: zf. yine de, bununla beraber, her şeye rağmen
• obviously: zf. açık olarak, apaçık, belli ki
• of course: elbette, pek tabii, şüphesiz
• on the whole: genellikle, her şeyi hesaba katarak
• otherwise: bğ. yoksa zf. bunun dışında, başka
• overall: i. önlük, göğüslük s. tam, tüm, etraflı zf. bir uçtan bir uca
• owing to: sayesinde, dolayı, nedeniyle, yüzünden
• owing to the fact that:
• particularly: zf. özellikle
• personally: zf. şahsen, kişisel olarak, bana kalırsa, bizzat, kanımca
• prior to: önce, den önce
• secondly: zf. ikinci olarak
• so: zf. o kadar, pek, demek ki bğ. yani ünl. öyle mi
• so as to: zf. için, mak için, ecek şekilde
• so that: ki, öyleki, onun için, diye
• soon: zf. yakında, erken
• suddenly: zf. birdenbire
• surely: ünl. tabii zf. elbette, muhakkak, emin olarak, güvenlice
• the first point is:
• the following: aşağıdaki
• then: s. o zamanki zf. o zaman, öyleyse, zira
• therefore: bğ. bu nedenle zf. bunun için
• this implies that:
• this means that: