En fazla kullanılan sıfatlar

• adorable: s. tapılası, tapılacak; çok güzel
• afraid: s. korkan, korkmuş
• agreeable: s. kabul edilir, münasip, hoş, iyi, makbul, tatlı, uygun, razı, hazır, uysal
• alert: f. alârma geçirmek; uyarmak, gözünü açmak i. tetikte olma, alârm, tehlike işareti s. uyanık, açıkgöz; tetik, atik
• alive: s. canlı, sağ, hayatta
• alright: s. iyi ünl. olur, tamam, peki
• amused: eğlenceli, gülünç, komik amuse eğlendirmek, güldürmek, oyalamak, neşelendirmek
• ancient: s. eski, çok eski, eskiden kalma
• angry: s. kızgın, kızmış
• annoyed: s. rahatsız olmuş, sinirlenmiş, kızgın
• anxious: s. endişeli; hevesli, can atan
• arrogant: s. kendini beğenmiş, gururlu, kibirli, küstah, haddini bilmez, mağrur (küstahça)
• ashamed: s. mahçup, utanmış
• average: i. ortalama s. sıradan
• awful: s. berbat, oldukça büyük, müthiş
• bad: i. kötü s. küfürlü
• beautiful: s. güzel, hoş
• bewildered: s. şaşkın, şaşkına dönmüş, şaşırmış, sersemlemiş
• big: zf. büyük, çok, fazla s. kocaman, iri
• bland: s. yumuşak, kibar; mülayim
• blonde: i. sarışın, sarışın kız, ipek dantel
• bloody: zf. çok s. kanlı, kanayan, kan dökülen; uğursuz, lanet olası
• blunt: f. köreltmek, kesmek (iştah vb) s. kör, kör (bıçak), körelmiş, duygusuz, anlayışsız, açık sözlü, patavatsız, lâfını esirgemeyen
• blushing: s. yüzü kızaran, terbiyeli, efendi i. kızarma
• boiling: i. kaynama s. kaynayan, çok sıcak, kızgın, kavurucu, köpüren
• bored: s. sıkılmış, bunalmış, bıkkın
• brainy: s. akıllı, zeki
• brave: f. meydan okumak i. kızılderili savaşçı s. mert, cesur
• breakable: s. kırılır, kırılabilir, bozulabilir, ehlileşir, sürülebilir (toprak)
• breezy: s. rüzgârlı, esintili, neşeli, şen, canlı, cıvıl cıvıl
• brief.:
• bright: s. parlak, neşeli, berrak
• broad: i. kadın s. geniş, genel
• broken: s. kırık, kırılmış, arızalı, çökmüş, yıkılmış, parçalanmış, bozuk, çiğnenmiş, ihlâl edilmiş, kesik
• bumpy: s. engebeli, sarsıntılı
• busy: s. meşgul, işlek
• calm: f. sakinleştirmek i. sakinlik s. dingin
• careful: dikkatli, dikkatli olmak
• cautious: s. tedbirli, ihtiyatlı, dikkatli, sakınan
• charming: s. çekici, büyüleyici, cazibeli
• cheerful: s. neşeli, şen
• chilly: s. soğuk, serin
• clean: f. temizlemek s. temiz, saf zf. temiz olarak
• clear: f. açıklamak, aydınlatmak s. açık, berrak zf. açıkça
• clever: s. zeki
• cloudy: s. bulutlu, kapalı, bulanık, gölgeli, belirsiz, muğlak, açık olmayan, hareli; damarlı (ağaç)
• cold: i. soğuk, nezle, soğukalgınlığı s. soğuk, üşümüş
• colourful: [colourful (Brit.) ] s. renkli, rengârenk, canlı
• comfortable: s. rahat, konforlu
• concerned: s. ilgilenen, ilgili, meşgul, kaygılı, endişeli
• condemned: s. hükümlü
• confused: s. şaşkın, şaşkına dönmüş, kafası karışmış, allak bullak, şaşırmış, karışmış, karışık, şaşırtıcı, seçilemez, karman çorman, karmakarışık, mahçup, perişan
• cooing:
• cool: f. serinletmek i. serinlik s. serin, soğukkanlı, harika
• cooperative: i. kooperatif s. yardıma hazır, yardımcı, işbirliği yapmak isteyen, işbirliği, kooperatif
• courageous: s. cesur, yürekli, korkusuz, yiğit, gözüpek
• crazy: s. çılgın, deli
• creepy: s. ürpertici; sürünen, emekleyen; sokulan
• crooked: s. eğri, eğri büğrü, çarpık, yamuk yumuk, çarpık çurpuk, deforme olmuş; çökmüş; dolandırıcı; sahtekâr, hilekâr; kargacık burgacık
• crowded: s. kalabalık, dolu, sıkışık; olaylı
• cruel: s. acımasız, gaddarca
• cuddly: s. kucaklanası, sevimli, yumuşacık
• curious: s. garip, meraklı
• curly: s. kıvır kıvır, kıvırcık, bukleli, kıvrımlı
• curved: s. eğimli, kavisli, çarpık
• cute: s. sevimli, şirin, cici; zeki, akıllı, kurnaz
• damaged: s. hasarlı, bozuk, mahvolmuş, ezik ve çürük içinde
• damp: f. nemlendirmek i. nem, üzüntü s. nemli
• dangerous: s. tehlikeli, riskli
• dark: i. karanlık, koyu renk s. loş, kasvetli
• dead: i. ölü zaman s. ölü, çıkmaz zf. aşırı
• deafening: s. sağır eden, sağırlaştıran
• deep: i. derinlik; koyuluk s. derin, koyu
• defeated: [defeat] f. yenmek, aşmak; engellemek; devirmek; boşa çıkarmak, iptal ettirmek
• defiant: s. muhalif, karşı gelen; meydan okuyan; uymayan
• delicious: s. lezzetli
• delightful: s. hoş, zevkli, tatlı
• depressed: s. kederli, karamsar, bastırılmış, bunalımlı, düşürülmüş, darboğazda olan, durgun, çökmüş
• determined: s. azimli, kararlı, kesin
• different: s. farklı, değişik, çeşitli
• difficult: s. zor
• dirty: f. kirletmek s. kirli, iğrenç
• disgusted: s. iğrenmiş, nefret etmiş, bıkkın, bezgin
• distinct: s. ayrı, farklı, başka
• disturbed: s. rahatsız
• doubtful: s. şüpheli, kuşkulu, kararsız, tedirgin, sonucu kuşkulu
• drab: i. donuk açık kahverengi kumaş; pasaklı kadın, kaltak, fahişe s. donuk açık kahverengi, haki renk; sıkıcı; tekdüze, monoton; dostsuz, arkadaşsız
• dry: f. kurulamak, kurutmak i. kuraklık s. kuru, kurak
• dull: f. köreltmek, uyuşturmak s. kör, sersem
• dusty: s. tozlu, toz gibi, belirsiz, sıkıcı, tatsız
• eager: s. istekli, sabırsız
• early: s. erken zf. evvel, önce
• easy: s. basit, kolay, zahmetsiz
• eerie: s. ürkütücü, tüyler ürpertici, esrarengiz
• elated: s. sevinçli, mutlu, coşkun
• elegant: s. şık, zarif, hoş
• embarrassed: s. utangaç, sıkılgan, mahçup, eli darda
• enchanting: s. büyüleyici, etkileyici, mest eden, sihirli
• encouraging: i. teşvik etme s. cesaret verici, teşvik edici, ümit verici, yüreklendirici, özendirici
• energetic: s. çalışkan, enerjik, faal, kuvvetli, güçlü