En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
En fazla kullanılan sıfatlar
-
enthusiastic: s. ateşli, coşkulu, hevesli, istekli, can atan
-
envious: s. gıpta eden, kıskanan, kıskanç
-
even: f. düzlemek
s. düz, eşit
zf. bile, hatta
-
evil: i. kötülük, uğursuzluk
s. kötü
-
excited: s. heyecanlı, coşkulu, heyecanlanmış, telaşlı, hararetli, uyarılmış
-
exuberant: s. bol, çok, coşkun, canlı, hayat dolu, taşkın, verimli, bereketli
-
faint: f. bayılmak, bitkin düşmek
i. baygınlık
s. baygın, soluk
-
fair: i. fuar, panayır
s. sevimli, açık, adil
zf. güzelce, adilane, büsbütün
-
faithful: s. sadık, mümin
-
fake: f. sahtesini yapmak
i. taklit
s. sahte
-
false: s. hileli, yanlış
zf. yalandan
-
famous: s. ünlü
-
fancy: f. düşlemek, sevmek
i. hayal, beğeni
s. fantezi, süslü
-
fantastic: s. harika, olağanüstü, hayali
-
fast: f. oruç tutmak
i. oruç, oruç süresi
s. çabuk, hızla, hızlı
-
fat: f. şişmanlatmak
i. yağ
s. şişman
-
fierce: s. azılı, kızgın, kötü
-
filthy: s. pis, kirli, açık saçık, müstehcen, iğrenç
-
fine: f. berraklaştırmak
i. para cezası
s. güzel, hassas
-
flaky: s. lapa lapa, ince dilimler halinde, acayip, tuhaf
-
flat: i. düz yüzey
s. düz, kesin, sabit
zf. düz olarak
-
fluffy: s. yumuşacık, tüy gibi yumuşak, kabarık, gösterişsiz, iddiasız
-
foolish: s. aptal
-
forward: f. sevketmek
i. forvet, ileride yer alan kimse
s. ileri
-
fragile: s. kırılgan
-
frantic: s. çıldırmış, aşırı heyecanlanmış, zıvanadan çıkmış, boşuna, ümitsiz, hummalı, çılgınca
-
fresh: s. taze, yeni
i. serinlik
zf. taptaze
-
friendly: s. dostça, samimi
i. dostluk maçı
-
frightened: s. korkmuş, ürkmüş, dehşete düşmüş
-
frowning: s. çatık, ters, hoşnutsuz, kızgın, endişe verici
i. kaş çatma, somurtma
-
funny: s. komik, eğlendirici
-
fuzzy: s. kabarık saçlı, ince tüylü, tüy gibi, uçuşan, hayal meyal, belirsiz
-
gentle: s. kibar, nazik
-
gigantic: s. dev gibi, kocaman, devasa
-
glamorous: s. büyüleyici, göz alıcı, göz kamaştırıcı
-
gleaming: [gleam] f. ışın yaymak, parıldamak, ışıldamak, pırıldamak, parlamak, ışımak
-
glorious: s. ünlü, şerefli, olağanüstü
-
good: i. hayır
s. iyi, güzel, hayırlı
ünl. peki
-
graceful: s. ince, zarif, ağırbaşlı, vakur
-
greasy: s. yağlı, kaygan, yapışkan, yağcı, kaypak, ele avuca sığmaz, civa gibi
-
grieving: [grieve] f. üzmek, kederlendirmek, dert vermek, üzülmek
-
grotesque: i. grotesk, grotesk figür, garip şekil
s. acayip, garip, gülünç, anlamsız
-
grubby: s. kirli, pis, kurtlu, kurtlanmış, eski kafalı
-
guilty: s. suçlu, kabahatli, günahkâr, suçlu hisseden
-
happy: s. mutlu
snk. uyuşuk
-
hard: s. sert, çetin
zf. zorla, sıkı
-
harsh: s. sert, kaba, kırıcı, acı, şiddetli, kulakları tırmalayan, göz kamaştırıcı, haşin, ağır, acımasız
-
healthy: s. sağlıklı
-
helpful: s. yardımcı, yararlı
-
helpless: s. aciz, çaresiz, güçsüz, beceriksiz, biçare, yeteneksiz
-
high-pitched:
-
hilarious: s. şamatalı, neşeli, eğlendirici, gürültülü
-
hilly: s. tepelik, dağlık
-
hissing: s. tıslayan
i. tıslama
-
homely: s. basit, sade, gösterişsiz, çirkin
-
hot: f. ısıtmak
zf. kızgın
s. sıcak, acı
-
huge: s. kocaman
-
hungry: s. karnı aç
-
hurt: f. incitmek, acıtmak
i. yara
s. kırgın
-
hushed: s. sessiz, sakin, dingin
-
husky: i. dinç kimse, iri yarı tip, eskimo köpeği, kısık boğuk ses eskimo kızak köpeği
s. kabuklu, kabuk gibi, boğuk, kısık, dinç, sağlıklı, kapı gibi
-
icy: s. buz gibi, buzlu
-
ill: i. hastalık
s. hasta
zf. keyifsizce
-
important: s. önemli
-
impossible: s. olanaksız
ünl. olamaz
-
infamous: s. adı çıkmış, kötü şöhretli, rezil, kepaze, berbat, utanç verici, yüz kızartıcı, yüz kızartıcı suç işlemiş
-
innocent: i. masum, saf
s. suçsuz, günahsız
-
inquisitive: s. meraklı, yersiz sorular soran, soru sorup duran, araştırmacı
-
jagged: s. diş diş, dişli, çentikli, pürüzlü, sivri, sarp, dik, sarhoş, kafayı bulmuş
-
jealous: s. kıskanç
-
jolly: f. ikna etmek
s. neşeli, şen
zf. çok, fazlasıyla
-
juicy: s. sulu, cıvık, özlü, çekici, ilginç, ağız sulandırıcı, kârlı
-
kind: i. çeşit, nitelik
s. iyi, nazik
-
large: s. geniş, büyük
-
late: s. geç
-
light: f. aydınlatmak
i. aydınlık, ışık
s. açık, hafif
-
little: i. az miktar
s. ufak
zf. azıcık
-
lively: s. canlı, hayat dolu, enerjik, parlak, heyecanlandırıcı, neşeli, eğlenceli
-
lonely: s. yalnız
-
long: f. arzu etmek, özlemini çekmek
i. uzun zaman
s. uzun
-
loose: f. serbest bırakmak
s. gevşek
zf. gevşek olarak
-
loud: s. gürültülü
zf. yüksek sesle
-
lovely: s. güzel, hoş, sevimli
-
lucky: s. şanslı
-
mad: s. azgın, deli
-
massive: s. iri, ağır
-
medium: i. orta, ortam, araç, vasıta, çare, medyum
s. orta, vasat, ortalama
-
melodic: s. melodik, ahenkli
-
miniature: f. minyatür yapmak
i. minyatür
s. küçücük, minyatür, çok küçük
-
misty: s. sisli, bulanık, puslu, belirsiz, hayal meyal
-
moaning: s. sızlanan
i. inilti, inleme
-
modern: i. modern kimse
s. çağdaş
-
motionless: s. hareketsiz
-
muddy: f. çamurlamak, bulandırmak
s. çamurlu, bulanık, anlaşılması zor
-
mute: f. sesini kısmak
i. okunmayan harf
s. sessiz, dilsiz
-
narrow: f. daraltmak
s. dar, kısıtlı
-
naughty: s. yaramaz, haşarı
-
nervous: s. sinirli
-
new: s. yeni
-
noisy: s. gürültülü, patırtılı, sesli, gürültücü, yaygaracı, rahatsız edici, göze batan
<< önceki | 1 | [ 2 ] 3 | 4 | sonraki >>
|