go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 394 kişi  23 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

fresh

s. taze, yeni
i. serinlik
zf. taptaze
  • One new feature or fresh take can change everything.
    Neil Young
    Yeni bir özellik yada yeni bir tepki her şeyi değiştirebilir.
  • Oh, yay, fresh memories.
    Yaşasın, taze hatıralar.
  • Okay,I put fresh sheets on the bed.
    Tamam, yatağa temiz çarşaf serdim.
  • People who've moved city or emigrated. They hire people to tidy up the graves, and fresh flowers, and you know. That's a good racket.
    Şehre taşınan ya da göç eden insanlar. Onlar mezarlara çekidüzen vermeleri ve taze çiçekler için insanları tutarlar, ayrıca biliyorsun. Bu iyi bir iş.
  • I brought you some fresh fruit and water.
    That's very nice of you, Sarah.
    Size taze meyve su getirdim.
    Çok naziksin, Sarah.
  • The prince said he needed some fresh air first. But he rode off to fetch his brothers, Jakub and Frantisek
    Prens, ilk başta biraz hava almaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak kardeşleri, Jakub ve Frantisek'i getirmek için atına atladı.
  • Give them fresh mugs.
    Onlara temiz kupa ver.

  • You're so young. How can you look so lovely and fresh without sleep? Makes me jealous!
    O kadar gençsin ki. Uyumadan nasıl böyle sevimli ve zinde görünebiliyorsun. Beni kıskandırıyor.
  • There isn’t enough fresh air in New York .
    New York’ta yeterince temiz hava yok.

  • How come you're renewing your vows?
    It's a sort of a fresh start.
    Your idea?
    Both of us.
    Nasıl oluyor da evlilik yeminlerinizini yeniliyorsunuz?
    Bir nevi taze başlangıç.
    Senin fikrin miydi?
    Her ikimizin de.
  • Apart from his stomach an digestive disorders, he gave the impression of being very healthy And he had to cope with .an unhealthy way of life.Far too little fresh air,far too little exercise.
    Mide ve sindirim bozukluklarını saymazsak oldukça sağlıklı olduğu izlenimini vermişti. Aynı zamanda çok az açık hava ve çok az egzersiz ile geçen sağlıksız bir hayatla baş etmek zorundaydı.
  • I feel sexy when I get out of the tub - your skin is fresh and you've put up your hair without looking.
    Shania Twain
    Küvetten çıkarken kendimi seksi hissediyorum - cildiniz tazedir ve saçlarınızı hiç bakmadan bir yana atarsınız.
  • I guess I just wanted a fresh start.
    Galiba yeni bir başlangıç yapmak istedim.

  • But the important thing is to lie down and fall asleep. That little nap means you wake up fresh again and can continue.
    James Levine
    Fakat önemli olan şey uzanıp uykuya dalmaktır. Bu küçük kestirme tekrar taze uyanıp devam edebilmeniz anlamına gelir.
  • She told me that we had to get by this guy
    if we wanted a fresh start.
    Eğer yeni bir başlangıç yapmak istiyorsak
    bu adamdan kurtulmamız gerektiğini söyledi.

  • You're fresh out of friends.
    Daha yeni arkadaşsız kaldın.
  • - Lovely fresh air - My teeth ache with chattering.- Nightingales singing.
    Çok hoş temiz bir hava- Dişlerim takırdıyor-Bülbüller ötüyor.
  • This needs fresh air, some draught beer.
    Bunun temiz havaya, birkaç yudum biraya ihtiyacı var.
  • Have you any idea what fresh egg brings in these days?
    Bugünlerde taze yumurtanın ne kazandırdığına dair bir fikrin var mı?
  • Aren't you glad you've got a nose ?And if the dawn is fresh with dew.Aren't you glad you're you?
    Bir burnun olduğuna sevinmiyor musun? Ve eğer şafağın kırağı taze ise. Kendin olmana sevinmiyor musun?

256 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024