go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3327 kişi  06 Arl 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

clear

f. açıklamak, aydınlatmak
s. açık, berrak
zf. açıkça
  • Okay, maybe I wasn't clear enough.
    Tamam, belki de yeterince açık anlatamadım.

  • And just so we're clear, my car is cherry, so if you bang it, ding it, dent it,
    Şunu belirtmeliyim ki, arabam değerlidir, eğer bir yere çarpıp, sürtüp, göçertirsen,

  • ...and if they do not, I hope they will have
    the decency to clear my name...
    Şimdiye kadar yapmadılarsa,
    bundan sonra adımı...
  • I hear you,
    loud and clear.
    Seni gayet açık ve
    net olarak duydum.

  • Indeed they thought not of him, for soon the fog begin to melt away, and all was clear again.
    Onlar ,onu gerçekten düşünmediler,zira sis kısa sürede dağılmaya başladı,herşey tekrar berraktı.
  • I don't see what difference it makes. Jews don't have any clear textual guide to the afterlife.
    Ne farkı olduğunu anlamıyorum. Yahudilerin ahirete dair net bir metinsel rehberi yok.
  • Banana. Russian. I've got it! Someone Russian will slip on a banana peel and break her neck. The only possible meaning. A clear threat to Miss Kitka.
    Muz. Rus. Anladım! Rus'un biri muz kabuğuna basıp boynunu kıracak. Çıkarılabilecek tek anlam bu. Bu Bayan Kitka'ya yöneltilmiş açık bir tehdit.
  • It might be set off by microwave ovens, so I would steer clear of pancake houses of the international variety.
    Mikrodalga fırınlarla başlatılabilir bu iş, böylece uluslar arası çeşitliliğe sahip krep evlerinden kurtulurum.
  • A mathematical theory is not to be considered complete until you have made it so clear that you can explain it to the first man whom you meet on the street.
    David Hilbert
    Matematiksel bir teori, sokakta karşılaştığınız ilk insana açıklayabilecek kadar açık hale getirmediğiniz sürece tamamlanmış sayılmaz.
  • On my table there's the life policy you have sent me I had a good read; it all seem clear and legal Except for paragraph 6.
    Masamda bana göndermiş olduğunuz ve iyice okuyup gözden geçirdiğim hayat poliçeniz var; paragraph 6 hariç gayet anlaşılır gözüküyor.
  • When I had cleared it all up I had an interview with him, and finding that he would not tell me the story, I told it to him, on which he had to confess that I was right and to add the very few details which were not yet quite clear to me.
    Konuyu açıklığa kavuşturduktan sonra,onunla bir görüşme yaptım,ve bana hikayeyi anlatmayacağını keşfettim,onu ona söyledim,onunla ilgili haklı olduğumu itiraf etmek ve henüz bana oldukça net olmayan çok az sayıda detayı eklemek zorunda kaldı.
  • If only God would give me some clear sign! Like making a large deposit in my name at a Swiss bank.
    Woody Allen
    Keşke Tantı bana açık bir işaret gönderseydi! Swiss Bank'a adıma yüksek bir miktar yatırmak gibi.
  • It'll clear your head.
    Kafanı rahatlatır.
  • It suddenly became clear to me why you came back into my life.
    Hayatıma neden tekrar girdiğin belirdi.

  • Of course They're in my room at the hotel. Care to accompany me there to clear this up?
    Elbette, hoteldeki odamdalar. Bu işi halletmek için bana oraya kadar eşlik eder misin?

  • Of course, but... well, I'll have to clear it with Charlie,
    Elbette, ama... bunu Charlie'ye sormalıyım,

  • Hold it. I really wanna be clear about this.
    Dur biraz. Bunu gerçekten açıklığa kavuşturmak istiyorum.

  • Hey, watch it.
    You have to keep a clear head.
    Dikkat et.
    Ayık kalmalısın.
  • 'Because during the last few nights I have always, about three in the morning, heard a low, clear whistle.
    Çünkü son birkaç gece boyunca her zaman,yaklaşık üçü sabahleyin,düşük,net bir ıslık duydum.
  • Because this DNA test
    will clear you
    Çünkü bu DNA testi
    seni temiz çıkartacak...

630 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025