Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• aqueous: s. su ile ilgili, su, sulu, su içeren
• arbiter: i. hakem, yargıcı, söz sahibi, efendi, belirleyici
• arbitrary: s. keyfi, isteğe bağlı, hakem kararı ile belirlenen, zalim, gaddar
• arbitrate: f. hakemlik etmek, hakem olarak karar vermek
• arbor: i. ağaç dikme, ağaçlandırma; dingil, mil
• arboreal: s. ağaç, ağaçsıl, ağaçta yaşayan
• arborescent: s. ağaç gibi, ağaca benzeyen
• arboretum: i. botanik bahçesi, bilimsel amaçla ağaç yetiştirilen alan
• arboriculture: i. fidancılık, ağaç yetiştirme
• arcade: i. sıra kemerler; çarşı, pasaj; kemeraltı
• archaeology: i. arkeoloji, kazıbilim
• archaic: s. arkaik, eski, artık kullanılmayan, modası geçmiş
• archaism: i. artık kullanılmayan deyim, kullanımdan düşmüş sözcük
• archangel: i. başmelek
• archbishop: i. başpiskopos
• archdeacon: i. başdiyakoz
• archetype: i. prototip, ilk örnek, model
• archipelago: i. takımadalar, adalar i. ege denizi, adalar denizi
• ardent: s. parlayan, parlak, ışıl ışıl, kızgın; çok sıcak, ateşli; coşkun
• ardor: i. şevk, heves, gayret, heyecan
• arid: s. kuru, kurak, çorak, yavan, sıkıcı, tatsız
• aristocracy: i. aristokrasi, asiller, soylular, elit tabaka
• aristocrat: i. aristokrat, asilzade, soylu
• armada: i. donanma i. İspanyol donanması
• armful: i. kucak dolusu
• armory: i. silâh deposu, silâh fabrikası, tophane, hanedan armacılığı; cephanelik; tüfekhane
• aroma: i. aroma, ıtır, güzel koku; ortam, hava
• arraign: f. mahkemeye vermek, suçlamak, kusur bulmak
• arrange: f. düzenlemek, planlamak
• arrangement: i. düzenleme, ayarlama
• arrant: s. adı çıkmış, çok kötü, katıksız, son derece
• arrear: i. borç, bakiye
• arrival: i. geliş, varış, varma, gelme, gözükme, ortaya çıkma, gelen şey, mal girişi
• arrogant: s. kendini beğenmiş, gururlu, kibirli, küstah, haddini bilmez, mağrur (küstahça)
• arrogate: f. atfetmek, üzerine atmak
• artesian well: artezyen kuyusu
• artful: s. kurnaz, şeytan; ustalık gerektiren, ustalıklı, sanatlı
• arthurian:
• artifice: i. hile; kurnazlık, marifet, beceri, sanat
• artless: s. sanatsız, hünersiz; saf; sade, doğal
• ascendant: i. ekliptiğin yükselen noktası s. yükselen, üstün, egemen, etkin, nüfuzlu
• ascension: i. yükselme, göğe yükselme, ufuktan yükseklik derecesi [astr.], miraç i. uruç, İsa'nın göğe çıkışı
• ascent: i. yükselme, bayır, çıkış, tırmanma, rampa, yokuş
• ascetic: i. sofu, çileci, dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş kimse s. dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş, sofu
• ascribe: f. yüklemek, üstüne atmak, atfetmek
• asexual: s. aseksüel, cinsiyetsiz, eşeysiz
• ashen: s. kül gibi, külrengi; solgun; dişbudak ağacından yapılmış, dişbudak
• askance: zf. şüphe ile; göz ucuyla, yan yan
• asperity: i. sertlik, kabalık, haşinlik, kaba söz
• aspirant: i. istekli, talip, aday