Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• inbred: s. doğal, doğuştan, akraba evliliği sonucu olan
• incandescence: i. akkorluk, parlaklık
• incandescent: s. akkor, akkor hale gelmiş, göz kamaştırıcı, parlak
• incapacitate: f. yapamaz hale getirmek, aciz bırakmak, alıkoymak
• incapacity: i. kapasitesi olmama, yetersizlik, yeteneksizlik
• incarcerate: f. hapsetmek, kapatmak, sıkıştırmak
• incendiary: i. kundakçı, yangın çıkaran kimse, kışkırtıcı, yangın bombası s. yangın çıkaran, kundakçı, kışkırtıcı, tahrik edici
• incentive: i. dürtü, güdü s. teşvik edici
• inception: i. başlangıç, başlama
• inceptive: s. başlama, bağlayan, başlayan, baştaki
• incessant: s. sürekli, devamlı, aralıksız, ardı arkası kesilmeyen
• inchmeal:
• inchoate: s. yeni başlamış, gelişmemiş, tam oluşmamış
• inchoative: s. yeni başlayan, başlama ifade eden i. başlama belirten fiil
• incidence: i. rastlantı, tesadüf, isabet, oran, etki alanı, etki
• incident: i. olay, kaza s. ayrıcalık getiren
• incidentally: zf. tesadüfen
• incinerate: f. yakıp kül etmek, yakmak
• incipience: i. başlangıç
• incipient: s. yeni başlayan, başlangıç aşmasında olan
• incisor: i. kesici diş
• incite: f. dürtmek, teşvik etmek, kışkırtmak, ayartmak, kızıştırmak, tahrik etmek
• incitement: i. kışkırtma, tahrik, teşvik
• incoercible:
• incoherence: i. tutarsızlık, anlamsızlık, ipe sapa gelmeme
• incoherent: s. tutarsız, anlamsız, bağdaşmaz, ipe sapa gelmez, abuk sabuk
• incombustible: s. yanmaz, tutuşmaz
• incomparable: s. eşsiz, kıyaslanamaz, emsalsiz
• incompatible: s. bağdaşmayan, uyuşmayan, uyumsuz, farklı
• incompetence: i. yetersizlik, ehliyetsizlik, yetkisizlik, beceriksizlik, eksiklik
• incompetent: s. yetersiz, yetkisiz, beceriksiz, eksik
• incomplete: s. tamamlanmamış, bitmemiş, eksik, kusurlu
• incomprehensible: s. anlaşılmaz, akıl almaz
• incompressible: s. sıkıştırılamaz, sert
• inconceivable: s. akıl almaz, kavranılamaz, anlaşılmaz, inanılmaz
• incongruous: s. uyumsuz, aykırı, uygunsuz, yersiz, saçma, acayip, farklı
• inconsequential: s. tutarsız, alâkasız, mantıksız, konu dışı, önemsiz
• inconsiderable: s. önemsiz, dikkate değmez, az, küçük
• inconsistent: s. uyuşmaz, bağdaşmaz, aykırı, tutarsız, kararsız, değişken, saati saatine uymaz
• inconstant: s. sabit olmayan, değişken, kararsız, dönek, gelgeç, vefasız, sadakâtsiz
• incontrovertible: s. inkâr edilemez, yadsınamaz, apaçık, su götürmez
• inconvenient: s. rahatsız edici, külfetli, zahmetli, zor, elverişsiz, vakitsiz, uygunsuz, sakıncalı
• indefensible: s. savunulamaz, savunmasız, mazur görülemez, affedilmez
• indefinitely: zf. belirsiz olarak, süresiz olarak
• indelible: s. silinmez, sabit
• indescribable: s. tanımlanamaz, tarifsiz, anlatılamaz, belirsiz
• indestructible: s. yıkılamaz, yok edilemez, dayanıklı
• indicant:
• indicator: i. gösterge, belirteç, bildirici, göstergeç, işaret, indeks sayı, indikatör
• indict: f. suçlamak, dava açmak