Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• anthropomorphous: s. insan biçiminde olan, insanbiçimci
• antic: s. acayip, tuhaf, maskara
• antichrist: i. deccal; sahte İsa
• anticlimax: i. düş kırıklığı; heyecandan sonraki sıkıntı
• anticyclone: i. antisiklon, yüksek basınçlı atmosfer kütlesi
• antidote: i. panzehir, çare
• antilogy:
• antipathize:
• antiphon: 1. antifoni 2. ilahilerde okunan kısımlardan her biri
• antiphony: i. antifoni, karşılıklı okunan ilâhi
• antipodes: i. yerkürenin tam tersindeki yer, taban tabana ters olma, zıtlık
• antiquary: i. antika meraklısı, antikacı
• antiquate: eskitmek, antika görünümü vermek
• antique: i. antika, eski sanat eseri s. antik
• antiseptic: s. antiseptik
• antislavery: köleliğe karşı
• antispasmodic: antispazmodik
• antistrophe: eski Yunan tiyatrosunda koronun "strophe"den sonraki dönüş hareketinde okuduğu satırlar
• antitoxin: i. antitoksin
• antonym: i. karşıt anlamlı sözcük
• anxious: s. endişeli; hevesli, can atan
• apathy: i. apati, duygusuzluk, hissizlik, ilgisizlik, soğukluk
• aperture: i. açıklık, delik, aralık
• apex: i. doruk, zirve, tepe, uç
• aphorism: i. özdeyiş, vecize
• apiary: i. arı kovanı, arı yetiştirilen yer
• apogee: i. apoje, yeröte, doruk, zirve
• apology: i. özür, mazeret, savunma, kötü örnek
• apostasy: i. dönme (inancından), döneklik
• apostate: i. din değiştiren kimse, dininden dönmüş kimse s. dininden dönmüş, dönek
• apostle: i. apostol, havari, öncü, lider
• apothecary: i. eczacı
• apotheosis: i. tanrılaştırma, ilahlaştırma, yüceltme; ideal, yüce amaç
• appall: f. korkutmak, dehşete düşürmek, ürkütmek, yıldırmak
• apparent: s. belli, bariz, görünüşte olan
• apparition: i. hayalet; görünme, çıkıverme
• appease: f. yatıştırmak, sakinleştirmek, bastırmak, gidermek, azaltmak, hafifletmek; gönlünü almak
• appellate: s. temyiz
• appellation: i. isim, ad, ünvan, san
• append: f. iliştirmek, eklemek, katmak
• appertain: f. bağlı olmak, ait olmak, ilgili olmak
• apposite: s. yerinde, uygun, münasip
• apposition: i. bir araya koyma, yan yana koyma, ekleme, ilâve etme, appozisyon [dilb.]
• appraise: f. değer biçmek, fiyat saptamak, değerlendirmek
• appreciable: s. hissedilir, farkedilir, sezilebilir
• apprehend: f. anlamak, kavramak; tutuklamak; korkuyla beklemek, endişe etmek
• apprehensible: s. anlaşılır, anlaşılabilir
• approbation: i. resmi izin, onay, onama, takdir, övgü
• appropriate: s. uygun, yerinde
• aqueduct: i. sukemeri, kemerli köprü