Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• nominal: s. nominal, düşük, sözde, itibari, sembolik, göstermelik, ismen var olan
• nominate: f. aday olarak göstermek, atamak
• nomination: i. atama, aday gösterme, adaylık, tayin
• nominee: i. aday, namzet, temsilci, vekil
• non-combatant:
• non-existent:
• non-resident:
• nonchalance: i. kayıtsızlık, umursamazlık, soğukkanlılık
• nondescript: s. tarif edilemez, tanımlanamaz, alelâde, sıradan
• nonentity: i. hiçlik, var olmama, önemsiz kimse, solda sıfır, bir hiç
• nonpareil: i. eşsiz insan, benzersiz şey, tablet şekerleme, altı puntoluk harf s. eşsiz, benzersiz, emsalsiz
• norm: i. norm, standart, örnek, model, tip
• normalcy: i. normallik, normal durum
• norman: i. Normandiyalı, Normandiya fransız lehçesi s. normandiya
• nostrum: i. kocakarı ilacı, her derde deva, dertlere çare olacağı öne sürülen yenilik
• noticeable: s. belli, farkedilebilir, göze çarpan, dikkate değer
• notorious: s. adı çıkmış
• novellette:
• novice: i. acemi, yeni, papaz adayı, rahibe adayı
• nowadays: zf. bu günlerde i. günümüz
• nowhere: zf. hiçbir yerde i. hiçbir yer
• noxious: s. zararlı, tehlikeli, muzır
• nuance: i. nüans, ince fark, ayırtı
• nucleus: i. atom çekirdeği, çekirdek, nüve, öz, sinir hücreleri yığını
• nude: i. nü, çıplaklık s. çıplak, hükümsüz
• nugatory: s. boş, faydasız, abes, değersiz, hükümsüz
• nuisance: i. sıkıntı, dert
• numeration: i. sayılarla belirtme, numara okuma yöntemi, numaralama
• numerical: s. sayısal, sayıca, sayı belirten
• nunnery: i. rahibe manastırı
• nuptial: s. evlilik, evlenme, gerdek i. düğün, nikâh
• nurture: f. beslemek, büyütmek, yetiştirmek, terbiye etmek i. besleme, bakım, yetiştirme, terbiye, yiyecek
• nutriment: i. besin, gıda
• nutritive: s. besleyici, beslenme, sindirim
• oaken: s. meşe, meşeden yapılmış, meşe kaplama
• oakum: i. üstüpü
• obdurate: s. inatçı, taş kalpli, katı yürekli
• obelisk: i. dikili taş, obelisk, köşeli sütun, başvurma işareti (yazı)
• obese: s. aşırı şişman, şişko, şişman, yağ tulumu
• obesity: i. şişmanlık, aşırı şişmanlık
• obituary: i. ölüm ilânı, anma yazısı s. ölüm, ölen ile ilgili
• objective: i. objektif, mercek, nesne, ismin i hali, hedef, amaç, erek s. objektif, tarafsız, nesnel, amaçlanan, hedeflenen
• objector: i. itirazcı, muhalif, karşıt
• obligate: f. mecbur etmek, zorunda bırakmak, zorlamak
• obligatory: s. zorunlu, mecburi, gerekli
• oblique: f. sapmak, meyletmek s. eğri, eğik, dolaylı, dolambaçlı, yoldan çıkmış, meyilli
• obliterate: f. yoketmek, silmek, bozmak, tıkamak (damar)
• oblivion: i. unutulma, unutma, farkında olmama, kayıtsızlık, af, genel af
• oblong: i. dikdörtgen s. dikdörtgen şeklinde, boyu eninden fazla
• obnoxious: s. çirkin, iğrenç, pis, kötü, uygunsuz