Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• essence: i. esas, öz, cevher, ruh, nitelik, esans
• esthetic: s. estetik
• estimable: s. saygıdeğer, değerli, muhterem, değeri kestirilebilir
• estrange: f. soğutmak, yabancılaştırmak, uzaklaştırmak
• estuary: i. haliç, nehir ağzı
• eugenic: s. genetik olarak insan ırkının ıslahı ile ilgili, insan ırkını iyileştiren
• eulogize: [eulogize (Amer.) ] f. övmek, methetmek
• eulogy: i. övgü, övme, methiye, kaside
• euphemism: i. edebikelâm, örtmece
• euphonious: s. ahenkli, hoş sesli
• euphony: i. kulağa hoş gelme, ahenk, ses uyumu
• evade: f. kaçınmak, kaçamak yapmak, sakınmak, savuşturmak, kurtulmak, başından savmak, yan çizmek, kaçamak cevap vermek, kaytarmak
• evanesce: f. gözden kaybolmak, yok olmak, silinmek
• evanescent: s. gözden kaybolan, unutulup giden, fani
• evangelical: s. İncil'e ait, İncil'i öğretmeyle ilgili, protestanlığa ait
• evangelist: i. İncili yazanlardan her biri, evangelist kimse, gezici vaiz
• evasion: i. kaçınma, sakınma, kaçamak, kaçırma, bahane
• eventual: s. son olarak, sonuç olarak, nihai, olası, muhtemel
• evert: f. ters döndürmek, içini dışına çevirmek, tersyüz etmek
• evict: f. mahkeme kararıyla çıkartmak, tahliye ettirmek, yasal olarak el koymak
• evidential: s. kanıta dayanan, delile ait, aşikâr, apaçık, ortada, inandırıcı
• evince: f. belli etmek, açığa vurmak, açıkça göstermek
• evoke: f. ruh çağırmak, çağrışım yapmak, anımsatmak, hatırlatmak, uyandırmak, yol açmak
• evolution: i. evrim, gelişim, açılma
• evolve: f. açmak, geliştirmek, yaymak, çıkarmak, gelişmek, evrim geçirmek
• exacerbate: f. kızdırmak, sinirlendirmek, azdırmak, şiddetlendirmek, kötüleştirmek
• exaggerate: f. abartmak, şişirmek
• exasperate: f. kızdırmak, deli etmek, öfkeden çıldırtmak, şiddetlendirmek
• excavate: f. kazmak, oymak, kazı yapmak
• exceed: f. aşmak, geçmek
• excel: f. geçmek, üstün olmak, gölgede bırakmak, sivrilmek
• excellence: i. üstünlük, mükemmellik, üstün olunan şey
• excellency: i. ekselans, hazret
• excellent: s. kusursuz, seçkin ünl. mükemmel
• excerpt: f. alıntı yapmak, seçme parça almak i. seçme parça, alıntı, özel baskı
• excess: i. aşırılık, aşırıya kaçma, ilave, taşkınlık, ölçüsüzlük, fazlalık, fazla
• excitable: s. telaşlı, kolay heyecanlanan, heyecanlı
• excitation: i. uyarma, ikaz etme, tahrik, heyecanlandırma
• exclamation: i. bağırma, haykırış, ünlem, nida
• exclude: f. dışında tutmak
• exclusion: i. hariç tutma, dışında bırakma, çıkarma, kovma
• excrescence: i. fazlalık, ur, yumru
• excretion: i. boşaltım, salgı, dışkı
• excruciate: f. acı vermek, işkence etmek, eziyet etmek
• excursion: i. gezi, gezinti, farklılık, çelişki, sapma, ayrılma
• excusable: s. affedilebilir, hoşgörülebilir, mazur görülebilir, hoş karşılanabilir
• execrable: s. iğrenç, berbat
• execration: i. nefret, lanet, iğrenme, tiksinme
• executor: i. vasiyet hükümlerini gerçekleştiren erkek
• exegesis: i. yorum, kutsal kitap yorumu