Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• bursar: i. muhasebeci (üniv.), sayman [üniv.], burslu öğrenci
• bustle: f. telaş etmek, koşuşturmak i. telaş, koşuşturma, acele, faaliyet
• butt: f. kafa atmak, toslamak, boynuzlamak i. sap, dipçik, izmarit, dip kısım, hedef, nişan, maskara, kafa atma, tos, popo
• butte:
• buttress: f. desteklik etmek, desteklemek, perçinleştirmek i. destek, ayak, payanda
• by-law:
• cabal: f. komplo kurmak, entrika çevirmek, dalavere veya hile yapmak i. entrika, dolap; dümen, komplo, hizip
• cabalism:
• cabinet:
• cacophony: i. kakofoni, yakın sesleri ardarda söyleme güçlüğü
• cadaverous: s. kadavra gibi, soluk
• cadence: i. ritim, ses uyumu, tempo, kadans, sesin alçalması, ritm; ahenk
• cadenza: i. kadenz, durgu
• caitiff: i. alçak kimse, aşağılık kimse, korkak
• cajole: f. tatlı sözle kandırmak, ikna etmek, razı etmek
• cajolery: i. tatlı sözle kandırma
• calculable: s. hesaplanabilir, sayılabilir, güvenilir, sağlam
• calculus: i. taş (böbrek, safrakesesi vb); hesap
• callosity: i. nasır, nasır tutma
• callow: s. tüyleri bitmemiş, acemi, tecrübesiz, toy
• calorie: i. kalori, ısı birimi
• calumny: i. iftira, karalama, çamur atma
• calvary: i. eza, cefa, felâket
• calvinism: i. Kalvinizm, Kalvin'in doktrinleri, Kalvin'cilik
• calvinize:
• came: [come] f. gelmek, ulaşmak, buyurmak; görünmek; ileri gelmek; tatmin olmak; tavır takınmak; orgazm olmak
• cameo: i. kabartmalı değerli taş s. minyatür
• campaign: f. kampanyaya katılmak, adaylığını koymak i. sefer, kampanya
• canaanite:
• canary:
• candid: s. samimi, candan, içten, açık, dürüst, saf, tarafsız; gizli çekimde kullanılan
• candor: [candor (Amer.) ] i. açık sözlülük, samimiyet, açık kalplilik; tarafsızlık, doğruluk
• canine: s. köpekler için, köpek, köpek soyundan, köpek gibi, yalaka (Argo)
• canon: i. ilke, genel kural, kanun, ölçüt, kriter, kanon [müz.], kırk sekiz puntoluk harf, kilise kanunu, kutsal kitaplar, azizler listesi, kilise heyeti üyesi
• cant: f. yapmacıklı konuşmak, argolu konuşmak, iki yüzlülük etmek, dilenmek, eğmek, yan yatırmak, meyil vermek i. argo; iki yüzlülük, riyakârlık; samimiyetsizlik, yapmacıklık, gerçek anlamı dışında kullanılan sözler; eğim; meyil, yatay kesit
• cantata: i. kantat
• canto: i. kıta
• cantonment: i. konak yeri, karargâh, ordugâh
• capacious: s. geniş, büyük, ferah
• capillary: i. kılcal damar s. kıl gibi, kılla ilgili, kılcal
• capitulate: f. silâhları bırakmak, teslim olmak, teslim şartlarını kararlaştırmak
• caprice: i. kapris, kaprislilik; geçici heves, değişken istek, kapriçyo [müz.]
• caption: f. manşet atmak, başlık yazmak, altyazı koymak i. manşet, başlık, altyazı; tutuklama
• captious: s. asılsız, boş, yanıltıcı, kusur bulan, kılı kırk yaran, ince eleyip sık dokuyan
• captivate: f. büyülemek, cezbetmek, çekmek
• carcass: i. ceset, leş, kadavra, gövde, iskelet, ölü, enkaz, kalıntı (Argo)
• cardiac: s. kâlp ile ilgili, kâlp i. kâlp ilacı, kâlp hastası
• cardinal: i. kardinal s. asıl, ana, başlıca, önemli, kardinal; parlak kırmızı
• caret: düzeltme imi
• caricature: f. karikatürünü yapmak, karikatürize etmek i. karikatür, kötü taklit