En çok kullanılan 2500 İngilizce kelime

• friend: i. arkadaş
• friendly: s. dostça, samimi i. dostluk maçı
• fright: f. korkutmak i. korku, ürkme
• frog: i. kurbağa, ilik
• from: ed. den, den beri
• front: f. bakmak, dönmek i. ön taraf s. ön
• frown: f. kaşlarını çatmak i. hoşnutsuzluk belirten bakış, kızma
• fruit: i. meyve, yemiş
• fugitive: i. kaçak, mülteci s. kaçak, geçici
• full: f. yıkayıp çektirmek i. doluluk s. dolu, tam
• fun: i. eğlence, şaka
• fund: f. yatırım yapmak i. fon, sermaye
• funny: s. komik, eğlendirici
• fur: f. kürk ile kaplamak i. kürk, post
• furnish: f. mobilya döşemek, donatmak
• further: f. ilerletmek s. ileriki zf. daha ileri
• future: i. gelecek s. ilerideki
• gallery: i. galeri, tünel, üst balkon
• game: f. kumar oynamak i. oyun s. cesur, hevesli
• gang: f. harekete geçmek, birleşmek i. çete
• gap: i. boşluk, aralık
• garage: f. garaja çekmek i. garaj, tamirhane
• garden: f. bahçe işiyle uğraşmak i. bahçe, park s. bahçe ile ilgili
• garlic: i. sarımsak
• gas: f. gaz vermek, benzin almak i. gaz, benzin
• gate: i. kapı, geçit
• gather: f. toplamak, kazanmak
• general: i. general, genel ilkeler s. genel, yaygın, baş
• generally: zf. genel olarak
• generous: s. cömert, yüce gönüllü
• genius: i. dahi, yaratıcılık
• gentle: s. kibar, nazik
• gentleman: i. centilmen, beyefendi
• get along: geçinmek, ilerlemek
• get permission: izin almak
• gift: i. hediye, doğuştan yetenek
• gipsy: f. çingene gibi yaşamak i. çingene, çingene dili
• girl: i. kız, kız arkadaş
• give up: f. bırakmak, vazgeçmek
• glad: s. memnun, sevinçli
• gladly: zf. sevinçle, memnuniyetle
• glass: f. cam gibi yapmak i. cam, bardak
• glorious: s. ünlü, şerefli, olağanüstü
• glory: f. övünmek i. şan, görkem
• glove: f. eldiven giydirmek i. eldiven
• goat: i. keçi i. oğlak takımyıldızı [astr.], oğlak burcu [astr.]
• god: [God] i. Tanrı
• gold: i. altın
• golden: s. altın, altın gibi, altın sarısı
• goldfish: i. akvaryum balığı
• good: i. hayır s. iyi, güzel, hayırlı ünl. peki
• good-looking: s. iyi görünümlü, yakışıklı
• goose: f. parmak atmak i. kaz, ahmak
• gosh: ünl. hay allah, allah allah, ya
• goverment: hükumet, devlet
• government: i. hükümet, yönetim biçimi
• grain: f. tanelemek, öğütmek i. tane, tahıl
• grand: i. bin dolar, kuyruklu piyano s. büyük, ulu
• grape: i. üzüm
• grasp: f. kapmak, tutmak i. tutma, kavrama
• grass: f. otlatmak i. ot, çim
• grave: f. oymak i. mezar s. önemli, kasvetli
• gray: f. kırlaşmak i. gri s. gri, kırlaşmış
• great: s. önemli, ulu ünl. harika ök. büyük
• green: f. yeşile boyamak i. yeşil, çimenlik s. taze, ham, yeni
• greeting: i. selam, tebrik
• grey: f. kırlaşmak i. gri s. kır
• grill: f. ızgarada pişirmek i. ızgara et, ızgara, kafes
• grip: f. tutmak i. kavrama
• grocer: i. bakkal
• ground: f. yere sermek i. yer, sebep s. öğütülmüş
• group: f. gruplandırmak i. grup, küme
• guard: f. korumak i. koruma görevlisi
• guerrilla: i. gerilla, çeteci, gerilla savaşı
• guess: f. tahmin etmek i. tahmin
• guest: f. konuk sanatçı olarak rol almak i. misafir
• guilt: i. suç, kabahat
• gum: f. yapıştırmak i. dişeti, sakız,zamk
• gun: f. ateş etmek i. silâh
• habit: i. alışkanlık, adet
• hail: f. dolu yağmak, selamlamak i. dolu, sağanak, selamlama
• hair: i. saç, tüy, kıl
• half: i. yarım s. yarı zf. yarı yarıya
• hall: i. hol, salon
• hammer: f. çekiçlemek i. çekiç, tokmak
• hand: f. uzatmak i. el, yardım, ustalık s. el
• handbag: i. el çantası
• handkerchief: i. mendil
• handsome: s. yakışıklı
• handwriting: i. el yazısı, yazı yazma işi
• hangar: i. hangar
• happen: f. meydana gelmek
• happy: s. mutlu snk. uyuşuk
• harbour: f. barındırmak, beslemek i. liman, barınak, sığınak
• hard: s. sert, çetin zf. zorla, sıkı
• hardly: zf. zorla, neredeyse hiç, sertçe
• harmful: s. zararlı, kötü
• harvest: f. hasat kaldırmak, biçmek i. hasat, harman
• haste: i. acele, telaş, hız
• hat: i. şapka