En çok kullanılan 5000 İngilizce kelime

• slipper: f. terlikle dövmek i. terlik
• slope: f. meyilli olmak i. yokuş, meyil
• slot: f. delik açmak i. delik, oluk
• slow: f. yavaşlamak s. yavaş, ağır
• slowly: zf. ağır ağır, yavaş yavaş
• small: i. dar kısım s. küçük, mini
• smaller: s. daha küçük
• smallest: s. en küçük
• smart: f. canı yanmak i. ağrı s. zeki, kurnaz
• smash: zf. gürültüyle i. şangırtı ünl. şangır şungur
• smith: i. demirci, nalbant
• smooth: f. düzleştirmek s. düz, pürüzsüz, akıcı
• smuggle: f. kaçakçılık yapmak
• snack: i. aperatif, hafif yemek
• snag: f. takılmak, tökezlemek i. budak, engel
• snail: i. salyangoz
• snake: f. kıvrıla kıvrıla gitmek i. yılan
• snub: f. kötü davranmak i. kötü davranma, hakaret s. kalkık uçlu
• so: zf. o kadar, pek, demek ki bğ. yani ünl. öyle mi
• so far: şimdiye kadar
• soak: f. ıslanmak i. içkici, ıslatma
• soap: f. sabunlamak i. sabun
• soccer: i. futbol
• social: i. kilise üyelerinin resmi olmayan toplantısı s. sosyal
• society: i. toplum, dernek, sosyete
• sock: f. tokat atmak i. kısa çorap, tokat
• socket: i. göz çukuru, oyuk, priz
• sofa: i. kanepe, sedir
• soft: zf. yumuşakça i. kafasız s. yumuşak, hafif, belli belirsiz
• softly: yumuşakça
• soil: f. kirletmek i. toprak, gübre
• solar: s. güneş
• soldier: f. askerlik yapmak i. asker
• solemn: s. ciddi, resmi
• solid: i. katı cisim s. katı, sert, sağlam, som
• solidarity: i. dayanışma, birlik
• solution: i. çözelti, eriyik
• some: zm. bazı s. biraz zf. civarında
• somebody: i. birisi
• somehow: zf. bir türlü, her nedense
• someone: zm. biri, birisi
• something: i. bir şey
• sometime: s. eski zf. bir gün
• sometimes: zf. bazen
• somewhere: zf. bir yerde
• son: ünl. oğlum i. erkek çocuk ök. oğlu
• song: i. şarkı, türkü
• soon: zf. yakında, erken
• sophisticated: s. bilgili, içerikli
• sore: i. yara s. yaralı, ağrılı zf. feci şekilde
• sorrow: f. üzülmek i. acı, üzüntü, matem
• sorry: ünl. afedersin, üzgünüm s. üzgün, üzüntülü
• soul: i. ruh, gönül, kişi
• sound: f. ses vermek i. ses, melodi zf. mışıl mışıl
• soup: i. çorba, et suyu
• sour: f. ekşimek i. ekşi şey s. ekşi, keskin
• source: i. kaynak, memba, menşe
• south: i. lodos, güney s. güney zf. güneye, güneyden
• southern: s. güney, güneyli
• souvenir: i. hatıra, hatıra eşya
• sow: f. ekmek i. dişi domuz, erimiş maden oluğu
• space: f. boşluk bırakmak i. uzay, aralık
• spade: i. maça, bahçe küreği
• spain: i. İspanya
• span: f. karışlamak, içermek i. karış, an
• spanner: i. anahtar (somun), İngiliz anahtarı
• spare: f. canını bağışlamak, korumak i. yedek parça s. yedek, boş
• special: i. spesiyalite s. özel
• species: i. çeşit, cins
• specific: i. özel ilaç s. özel, belli, belirli
• spectacular: i. olağanüstü manzara s. göz alıcı
• spectator: i. seyirci, izleyici
• speech: i. nutuk, konuşma şekli, şive
• speed: f. hızlandırmak i. sürat, hızlılık
• speedometer: i. hız göstergesi
• spice: f. heyecan katmak, baharat koymak i. baharat, heyecan
• spider: i. örümcek
• spill: f. dökmek i. düşürme
• spin: f. döndürmek i. dönüş, devir, kısa gezinti
• spiral: f. sarmal yapmak i. helezon, sarmal hareket s. spiral, sarmal
• spirit: f. canlandırmak i. ruh, can, neşe
• spit: f. tükürmek, çıkarmak i. tükürük, çiseleme
• splash: f. cup diye düşmek, sıçratmak i. fışırtı, su sıçratma ünl. cup, foş, şap, şıp
• splendid: s. olağanüstü, mükemmel
• spoon: f. kaşıkla almak i. kaşık, kepçe
• sport: f. spor yapmak i. spor, eğlence, oyun
• spot: f. benek yapmak, yerini saptamak i. nokta, benek, yer, spot s. peşin para ile yapılan
• spring: f. fırlamak, kaynaklanmak i. ilkbahar, memba s. atlama
• spy: f. gözetlemek i. ajan, casus
• square: f. beraberliği sağlamak [spor.], kare yapmak i. kare, meydan s. dört köşeli
• squash: f. ezmek i. ezme, kabak
• squeeze: f. sıkmak, ezmek i. sıkma, kucaklama
• stabilize: [stabilize (Amer.) ] f. dengelemek
• stable: f. ahıra bağlanmak i. ahır s. dengeli, durağan
• stadium: i. stadyum
• staff: f. kadro oluşturmak i. personel, gereç s. kurmay
• stage: f. sahnelemek i. sahne, zemin
• stain: f. lekelemek i. leke, boya
• stair: i. basamak, kat
• stairs: i. merdivenler