En çok kullanılan 2000 İngilizce kelime

• ladder: f. kaçırmak i. merdiven
• lady: i. hanımefendi s. kadın
• lake: i. göl, koyu kırmızı boya
• lamb: i. kuzu i. Hazreti İsa
• lamp: i. lâmba, fener, ampul
• landlady: i. evsahibi
• language: i. dil, mesleki dil
• large: s. geniş, büyük
• late: s. geç
• laundry: i. çamaşır, çamaşırhane
• law: i. hukuk, yasa
• lawyer: i. avukat
• lazy: s. tembel
• leader: i. lider, önder, baş
• leadership: i. liderlik, önderlik
• leaf: i. yaprak, sayfa
• least: i. en az miktar s. en az zf. en az derece
• leather: f. kösele ile kaplamak, kamçılamak i. deri, kösele
• leg: f. koşmak i. bacak
• legal: s. yasal, hukuki
• lemon: i. limon s. limon rengi, limonlu
• length: i. uzunluk, süre
• less: bğ. daha az. i. daha az şey s. daha az
• lesson: i. ders
• letter: f. basmak i. harf, mektup
• level: f. düzeltmek, dengelemek i. düzey s. düz, yatay
• library: i. kütüphane, kitaplık, çalışma odası
• licence: f. yetki vermek i. lisans, ruhsat, ehliyet
• life: i. hayat, can, ömür
• light: f. aydınlatmak i. aydınlık, ışık s. açık, hafif
• likely: s. olası, mantıklı zf. büyük ihtimalle
• line: f. çizmek i. çizgi, satır
• lip: i. dudak
• liquid: i. sıvı madde s. sıvı, akıcı, berrak
• list: f. listelemek i. liste
• little: i. az miktar s. ufak zf. azıcık
• local: i. yöre sakini s. kısmi, yerel
• locate: f. yerleştirmek, yerini saptamak
• log: f. seyir defterine yazmak, mesafe katetmek i. kütük, seyir defteri
• lone: s. yalnız, kimsesiz, tek
• long: f. arzu etmek, özlemini çekmek i. uzun zaman s. uzun
• loss: i. zarar, kayıp
• lot: f. bölüştürmek i. hisse, çok
• loud: s. gürültülü zf. yüksek sesle
• lovely: s. güzel, hoş, sevimli
• low: f. böğürmek i. böğürme s. alçak, düşük
• lower: f. küçültmek i. somurtma s. aşağı, alt
• luck: i. şans
• lucky: s. şanslı
• luggage: i. bagaj
• lunch: f. öğle yemeği yemek i. öğle yemeği
• lung: i. akciğer
• luxury: i. lüks, şatafat
• machine: f. makine ile yapmak i. makine, mekanizma
• mad: s. azgın, deli
• madam: i. madam, bayan
• magic: i. sihir, büyü
• magnet: i. mıknatıs
• mail: f. postalamak i. posta
• main: i. ana boru s. ana, esas, başlıca
• major: f. konusunda uzmanlaşmak i. binbaşı s. büyük, önemli
• make-up: i. makyaj, süs, düzen
• male: i. erkek s. eril
• man: f. adam yerleştirmek i. adam
• management: i. idare, müdürlük, yönetim
• manager: i. idareci, müdür, yönetici
• manner: i. davranış, tutum, tavır
• many: i. birçoğu s. bir hayli zf. çok
• map: f. haritasını yapmak i. harita, plan
• march: f. uygun adım yürümek i. mart, marş
• market: f. pazarlama i. pazar, piyasa
• marvellous: s. olağanüstü, nefis
• mask: f. maskelemek, gizlemek i. maske
• mass: f. yığmak i. kitle, küme, yığın
• master: f. yenmek, öğrenmek i. üstâd s. ana, esas
• match: f. eşlemek i. kibrit, eş
• material: i. madde, malzeme s. maddi
• may: f. mümkün olmak, ebilmek i. mayıs
• me: zm. bana, beni
• meal: i. öğün, yemek
• measure: f. ölçmek i. ölçü, miktar
• meat: i. et
• mechanic: i. tamirci s. mekanik
• medal: i. madalya
• medicine: f. ilaç vermek i. ilaç, tıp
• meet: f. görüşme yapmak, karşılaşmak i. karşılaşma s. uygun
• meeting: i. toplantı, buluşma, miting
• melody: i. ezgi
• melon: i. kavun, kâr
• melt: f. erimek i. eriyik
• member: i. üye
• memory: i. hafıza, anı
• men: [man] i. adam
• mental: s. zihinsel, ruhsal
• mercy: i. merhamet
• mess: f. karıştırmak i. çorba, karışıklık s. karmakarışık
• message: i. mesaj
• metal: i. maden, metâl
• meter: f. ölçmek i. metre
• method: i. metod, yöntem