go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 438 kişi  19 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

many

i. birçoğu
s. bir hayli
zf. çok
  • how many are you talking about?
    …kaç kişiden bahsediyordun?
  • Despite staying abroad for so many years, she hasn't forgotten our culture and traditions.
    Yurtdışında bu kadar uzun süre kalmasına rağmen, kültürümüzü ve geleneklerimizi unutmamış.
  • The road was usually very quiet, and there weren’t many travelers.
    Yol genellikle çok sessizdi ve çok yolcu yoktu.

  • For years many of my constituents
    have been of Italian descent.
    Yıllar boyunca seçmenlerim
    İtalyanlar olmuştur.
  • I don't have time to think about age. There are so many things to do.
    Ursula Andress
    Yaş hakkında düşünecek zamanım yok,Yapacak çok şey var.

  • Tomorrow I will travel for many miles on a bicycle.
    Yarın bisikletle bir kaç mil gezeceğim
  • There are so many moments and works that influence us in what we do. Movies, music, TV and, most importantly, the profound everydayness of our lives.
    Barbara Kruger
    Yaptığımız şeylerde bizi etkileyen pek çok an ve iş vardır. Filmler, müzikler, TV ve en önemlisi de hayatın gündelikliğini kavramak.
  • There are many things worth living for, a few things worth dying for, and nothing worth killing for.
    Tom Robbins
    Uğruna yaşamaya değen birçok, uğruna ölmeye değen birkaç şey var; uğruna öldürmeye değense hiçbir şey yok.
  • I would not know how I am supposed to feel about many stories if not for the fact that the TV news personalities make sad faces for sad stories and happy faces for happy stories.
    Dave Barry
    Tv haber karakterlerinin üzgün hikayeler için üzgün yüzler ve mutlu hikayeler için mutlu yüzler yaptıkları gerçeği olmasaydı,çok sayıda hikayeler hakkında nasıl hissetmem gerektiğini bilmezdim.
  • Toronto has too many cars and not enough parking spaces in the city center.
    Toronto’da çok fazla araba vardır ve şehir merkezinde yeterli park boşluğu yoktur.

  • Just like so many other
    promising human lives,
    Tıpkı diğer gelecek vaadeden
    insan hayatları gibi...
  • Skin bleaching is a very serious problem for many women, especially in the Caribbean and Africa.
    Ten beyazlatma özellikle Karayipler ve Afrika' daki pek çok kadın için çok önemli bir sorundur.
  • Of course, there's nothing abnormal about that. I have many suitors.
    Tabi bu anormal birşey değil. Çok fazla talibim var.

  • How many countries have you seen now?
    Şimdiye kadar kaç ülkeyi gezdin?

  • Though Stark provided many details I was unable to learn of Katratzi's location.
    Stark bir çok ayrıntıyı verdiği halde Katratzi'nin yerini öğrenmeyi başaramadım.
  • My dear child,there are a great many good books in this world without pictures.
    Sevgili çocuğum bu dünyada resimsiz pek çok güzel kitaplar vardır.
  • Your problem wasn't that he asked too many questions.You just didn't want to clean his little pipes.
    Senin derdin onun çok fazla soru sorması değildi. Sen sadece onun küçük pipolarını temizlemek istemedin.
  • I've known you many years, but this
    is the first time you've asked for help.
    Seni yıllarca tanırım ama
    ilk defa benden yardım istiyorsun.
  • l'll have you torn into so many pieces even the vultures won't find them!
    Seni binlerce parçaya ayıracağım, akbabalr bile parçalarını bulamayacaklar.
  • Boy,I've hated you for so many years.
    Senden bunca yıldır nefret ettim.


4,403 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024