En çok kullanılan 2000 İngilizce kelime

• villa: i. villa, yazlık ev
• village: s. köy i. köy halkı
• violent: s. şiddetli, sert
• visa: f. onaylamak i. vize, onay
• visible: s. görünür, açık
• vision: f. hayal gibi görmek i. görme, hayal gücü
• visitor: i. konuk
• vocabulary: i. kelime hazinesi
• voice: f. söylemek i. ses, söz, ifade
• volume: i. cilt (kitap), hacim
• vote: f. oy vermek i. oy, oylama
• vowel: s. ünlü (harf) i. sesli harf
• waiter: ünl. garson i. garson, uşak
• wall: f. duvarla çevirmek i. duvar, zar
• wander: f. gezmek i. sayıklama
• war: f. savaşmak i. savaş s. savaş ile ilgili
• warm: f. ısınmak i. ısınma s. ılık, samimi
• was:
• water: f. sulamak i. su s. suluboya, su
• way: i. yol, gidişat, yöntem
• we: zm. biz
• weak: s. kuvvetsiz, zayıf
• wealth: i. zenginlik, servet
• weapon: i. silâh
• weather: f. havalandırmak i. hava, hava durumu
• wednesday: [Wednesday] i. çarşamba
• week: i. hafta
• weight: f. ağırlık yapmak, yüklemek i. ağırlık
• well: f. fışkırmak i. iyi durum, kaynak s. iyi, hoş
• well-known: s. tanınmış, meşhur
• were: [be] f. olmak, bulunmak
• west: i. batı i. batı rüzgârı s. batıdaki
• wet: f. ıslatmak i. ıslaklık s. ıslak, nemli
• what: i. hangi, ne, neyi, neleri s. hangi, ne ünl. ne
• whatever: zm. ne, her ne s. hangi
• wheel: f. döndürmek i. tekerlek, dişli
• when: ünl. ne zaman zf. dığı zaman
• whenever: zf. her ne zaman bğ. dığında, diğinde
• where: i. nere zf. nerede, nereye, nereden bğ. dığı yere
• whether: bğ. eğer, olup olmadığını
• which: zm. hangisi, hangi, hangisini s. hangi
• while: zf. iken i. süre bğ. olduğu halde, sırasında
• white: i. beyaz, ak
• who: ünl. kim i. kim, kimi, kime
• whoever: zm. her kim, kim olursa
• whole: i. tüm, toplam s. bütün
• whose: zm. kimin
• why: i. sebep zf. neden, niçin, niye ünl. neden
• wide: s. geniş, kapsamlı zf. iyice
• wife: i. eş, hanım
• wig: i. peruk
• wild: i. ıssız s. vahşi, kızgın zf. vahşice
• will: f. arzulamak i. azim, irade, istek c. aynı zamanda gelecek zaman için yardımcı fiil
• wind: f. çevirmek i. dönemeç, rüzgar
• window: i. pencere, cam
• wine: f. şarap sunmak i. şarap, şarap rengi
• wing: f. kanat takmak i. kanat
• winter: f. kışı geçirmek i. kış s. kışlık
• wire: f. telle çevirmek i. tel s. telden yapılmış
• wireless: i. telsiz s. kablosuz, telsiz
• wise: snk. gibi i. alim, yöntem s. bilge
• with: ed. ile, birlikte
• within: i. iç zf. içeri, içinde ed. dahilinde
• without: zf. olmadan ed. dışında bğ. medikçe, meksizin
• woman: s. kadın i. bayan
• women: [woman] i. kadınlar, bayanlar
• won't:
• wonderful: ünl. harika s. harika, şahane
• wood: i. tahta, odun s. ahşap
• wool: s. yün i. yün
• word: f. ifade etmek i. kelime
• worker: i. işçi
• world: s. dünya i. dünya, alem
• worse: s. daha kötü i. daha da kötüsü zf. daha berbat
• worst: f. yenmek i. en kötüsü s. en kötü
• worth: f. değmek i. değer, bedel s. değerinde
• would: f. cekti, caktı, erdi, ermi (soru hali)
• wound: i. yara
• wrap: f. sarmak, dolamak i. sarınılan şey, atkı
• wreck: f. karaya oturtmak i. yıkıntı, gemi enkazı
• wrong: f. haksızlık etmek i. haksızlık, hata s. haksız, yanlış
• yard: i. yarda, avlu
• year: i. sene, yaş
• yellow: f. sararmak i. sarı, sarılık s. sararmış
• yes: art. evet i. olumlu cevap ünl. evet
• yesterday: zf. dün
• yet: zf. hâlâ, henüz bğ. yine de, ama
• you: zm. sen, siz, sana, size, seni, sizi
• young: i. küçük s. genç
• your: zm. senin, sizin
• youth: s. genç adam i. gençlik
• zero: f. sıfırlamak i. sıfır s. hiç
• zip: f. vınlamak, fermuarını kapatmak i. vızıltı, gayret
• zone: f. bölgelere ayırmak i. bölge