go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1397 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

won't

  • Although, it is considerate to let your
    partner know your plans, so she won't worry.
    Yine de, merak etmesin diye partnerini
    planlarından haberdar etmek nezakettir.
  • You won't say that when you get a
    blanket with sleeves for Christmas.
    Yılbaşı için Giyilebilir Battaniye*
    aldığında bunu demezsin ama.
  • The new manager threatened to fire me but I know he won't do it; he is all bark and no bite."
    Yeni müdür işten kovmakla beni tehdit etti fakat onun onu yapmayacağını biliyorum;o hep konuşur ama birşey yapmaz.
  • Having a new baby won't change anything. You know how much I love you. You can't help your maternal instinct.
    Yeni bir bebeğimiz olması hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun. Annelik içgüdülerine engel olamazsın.
  • Tomorrow... My life won't be worth
    a nickel after tomorrow.
    Yarın... Yarından sonra hayatım
    beş para etmeyecek.

  • I should have, but I didn't. I won't always follow your grand plan.
    Yapmalıydım ama yapmadım. Senin büyük planlarını her zaman takip etmeyeceğim.
  • We won't have a problem with building inspectors.Mr. Biscane has paid off thousands of petty bureaucrats from here to New York.
    Yapı müfettişleriyle bir sorunumuz olmayacak. Biscane burdan New York'a kadar binlerce küçük bürokrata rüşvet verdi.
  • I know that you can't, and I'm positive that you won't.
    Yapamayacağını biliyorum ve bence yapmayacaksın.

  • Well, the Sultan said he won't be able to sentence your prisoners until tomorrow.
    Yani, Sultan dedi ki, yarına kadar mahkumlarının cezasını veremeyecek.
  • And I keep swearing I won't go again, but I just can't.
    Ve tekrar gitmeyeceğime yemin edip duruyorum, ama yine de yapamıyorum.
  • and you won't stay even one night with me?
    ve sen de bir gece burada benimle kalmayacak mısın?

  • And I won't give her up.
    That's non-negotiable.
    Ve onu terk etmeyeceğim. Bu kesin kararım.
  • And I won't forget it.
    Ve bunu unutmayacağım.
  • You won't fight because you respect the uniform?
    Üniformaya saygı duyduğun için mi döğüşmeyeceksin?
  • I'll run for a third term but I won't be elected.
    Üçüncü dönem için adaylığımı koyacağım, ama seçilmeyeceğim.
  • Don't eat more than three or you won't poop for a week.
    Üç taneden fazla yersen, bir hafta tuvalete çıkamazsın.

  • The fares went up and I have 97 cents.I won't even take the train.
    Ücretler (bilet fiyatları) aldı başını gitti ve benim 97 sentim var. Trene bile binemem.
  • It won't go far. It'll nest in this area. Right around here.
    Uzağa gitmeyecek. Bu bölgede yuva yapacak. Tam bu civarda.
  • I hope you won't follow me again.
    Umarım yine beni takip etmezsin.
  • Tom won't stay. He only handles
    specific areas of the business.
    Tom kalmayacak. İşin sadece
    belirli alanlarıyla ilgilenir.

963 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024