go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 836 kişi  03 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

won't

  • Father's punishment is not easy in my old age. I'm afraid I won't have enough time to finish my task.
    Babanın cezası bu yaşlılıkta benim için kolay değil. Korkarım ki görevimi bitirmek için yeterli zamanım olmayacak.
  • Say good-bye to your father, your brother. You won't see them again.They are in the gas chambers.
    Babana ve erkek kardeşine veda et! Onları birdaha göremeyeceksin, çünkü onlar gaz odasındalar.
  • Dad won't let you live abroad without getting married first.
    Babamız seni evlenmeden yurtdışında yaşamana izin vermeyecektir.
  • Plus I won't snap at her if she
    reaches for one of my fries.
    Ayrıca, eğer kızartmalarımdan
    almak isterse ona hırlamam.
  • When you see our mother, I want to
    know in advance, so I won't be there.
    Annemizi ziyarete geldiğinde, önceden
    bilmek istiyorum ki, orada olmayayım.
  • But I won't stay behind, I have to keep moving forward working, looking for money to educate my children.
    Ancak geride kalmayacağım, çocuklarımı okutmak için çalışarak, para bulmaya uğraşarak ilerlemek zorundayım.
  • But, fortunately,
    it won't be necessary.
    Ama neyse ki buna gerek yok.
  • But it would be more convenient to do it closer to the bell-tower.. ...so that we won't have to drag this heavy thing far.
    Ama bunu çan külesinin yakınlarında yaparsak daha uygun olur, öylece bu ağır şeyi uzağa sürüklemek zorunda kalmayız.
  • I won't pick out in the
    restaurant and make her sick.
    ...restoranda yemeklere
    saldırıp da onu hasta etmem.
  • but there will come a me when I
    won't be able to fend for myself
    ...ama ileride kendime bakamayacağım
    bir zaman gelecek...
  • ...but you won't believe it. It's not believable.
    ...ama asla inanmazsın. Bu inanılmaz.

  • -I don't want to work with him in the same office.
    - You won't see him here anyway. He's always out for breaking news, and you're doing the fashion page.
    -Onunla aynı ofiste çalışmak istemiyorum.
    -Onu burada hiçbir şekilde görmeyeceksin. Son dakika haberleri için her zaman dışarıda olur ve sen moda sayfasını yapıyorsun.
  • -I won't let you take him back.
    -Think about this.
    -Onu almana izin vermeyeceğim.
    -Bu konuda bir düşün.
  • - Over 10 years, and he won't let it go. No, Sharon! I won't go into that hole with you. I'm over that shit. You're still scared of him.
    -On yılı aştı, ve o bunu unutmayacak, peşini bırakmayacak. Hayır, Sharon! Ben senle o deliğe gelmem. Benden bu kadar. Hala ondan korkuyorsun..
  • - Hello Jack!Sorry to call so late.
    - No, it's all right.
    - I won't be able to make dinner.
    -Merhaba Jack. Bu kadar geç aradığım için özür dilerim.
    -Hayır, önemli değil.
    -Ben bügün akşam yemeği yapamayacağım.
  • -Don't worry, sir, we won't let it fall into the wrong hands. -You misunderstand me.We want it to fall into their hands
    -Meraklanmayın efendim. yanlış ellere düşmesine izin vermeyeceğiz. -Beni yanlış anladınız.Biz onların ellerine düşmesini istiyoruz.
  • - I won't let Jessica live like this. I'll double whatever he's paying you.
    - I'm not some gun for hire.
    -jessica'nın böyle yaşamasına izin vermeyeceğim. o sana ne ödüyorsa ben iki mislini ödeyeceğim.
    -ben kiralık katil değilim.
  • -We can pull a car up to the back so your neighbours won't see
    -That's very thoughtful of you.
    -Arkaya kadar arabayı çekeriz, böylece komşuların hiçbirşey görmez.
    -Çok düşüncelisiniz.
  • -You won't tell mummy, will you?
    - Why not ?
    -Because, I'm the only one left from your true admirers.
    -Prove it.
    -If I hadn't refused my admirers,I'd have had a son of your age,
    -Annem söylemeyeceksin değil mi?
    -Neden olmasın?
    -Çünkü ben gerçek hayranlarından kalan tek kişiyim.
    -Kanıtla.
    -Hayranlarımı geri çevirmeseydim, senin yaşında bir oğul sahibi olurdum.
  • -To be precise he isn't there anymore. He's been missing for a year. He just disappeared. I'm nervous.
    -Please relax, I won't ask you any special questions.
    -Açık olmak gerekirse artık orada değil. bir yıldır kayıp. Öylece kayboldu. Gerginim.
    -Lütfen gevşeyin. size hiç özel soru sormayacağım.

963 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024