- Let's not walk this way.
- Where are we going?
- This way now.
- Are you in trouble? Have you run away?
- My mommy told me to run away.
- Why?
- I guess because Henry didn't like me.
- Why was that?
- Martin came home.
- And who is he?
- Martin is Mommy and Henry's real son.
- Bu yoldan yürümeyelim.
- Nereye gidiyoruz?
- Şimdi buradan.
- Başın dertte mi? Kaçtın mı?
- Kaçmamı annem söyledi.
- Neden?
- Çünkü sanırım Henry beni sevmediği için.
- Neden o?
- Martin eve geldi.
- Ya o kim?
- Martin annem ve Henry gerçek oğlu.
- Let's not walk this way.
- Where are we going?
- This way now.
- Are you in trouble? Have you run away?
- My mommy told me to run away.
- Why?
- I guess because Henry didn't like me.
- Why was that?
- Martin came home.
- And who is he?
- Martin is Mommy and Henry's real son.
- Bu yoldan yürümeyelim.
- Nereye gidiyoruz?
- Şimdi buradan.
- Başın dertte mi? Kaçtın mı?
- Kaçmamı annem söyledi.
- Neden?
- Çünkü sanırım Henry beni sevmediği için.
- Neden o?
- Martin eve geldi.
- Ya o kim?
- Martin annem ve Henry gerçek oğlu.
- Follow me this way Jerk, you shouldn´t have hit me so hard.
- Oh, my God, come here. Hey, there´s no knob here!
- Oh, God, here we go. Olivia, what´s with this door? lt´s not opening.
- Bu taraftan beni izle, Jerk, bana bu kadar sert vurmamalıydın.
- Oh, aman Tanrım. Buraya gel. Hey, burada tokmak yok.
- Oh, Tanrım. Başladık yine.Olivia, kapının nesi var? açılmıyor.
- I don't like seeing this stuff.
- Me neither. He may even be a murderer.
- Crazy! I almost slept in a hotel with a murderer! Are you OK? You're so pale.
- It's just the neon lights.
- It's a real shock. I'm freaking out here.
- Bu şeyleri görmek hoşuma gitmiyor.
- Benim de. Bir katil bile olabilir.
- Çılgınlık! Otelde bir katille birlikte kalıyordum yani neredeyse. İyi misin? Çok solgunsun.
- Neon ışıklarındandır.
- Gerçk bir şok. Çıldıracağım birazdan.
- Who's that?
- I don't know. Let me get rid of them. Hello.
- Dave, it's me, Chuck.
- Who's Chuck?
- Your anger ally. I'm in a mood, Dave. A bad mood. A very bad mood. I was fired from my ice-cream truck job today.
- What's an anger ally?
- Who's that? She is making fun of me?
- No. That's my girlfriend.
- You tell her to put a sock in it because I need to talk to you right now!
- Bu kim?
- Bilmiyorum. Onlardan kurtulayım. Selam.
- Dave, benim: Chuck.
- Chuck kim?
- Hırs arkadaşın. Öyle bir haldeyim ki Dave. Kötü bir mod. Çok kötü bir mod. Bugün dondurma kamyonu işinden kovuldum.
- Hırs arkadaşı da nedir?
- Bu kim? Bnimle alay mı ediyor?
- Hayır. O benim kız arkadaşım.
- Söyle ona ağzına bir çorap soksun, çünkü şu anda seninle konuşmaya ihtiyacım var.
- One thing the festiva has taught me is to stop filming jubilee.
- You got a prize though.
- So? We need a different approach. We should make films about people.
- Bu festivalin bana öğrettiği birşey kutlama törenlerini filme almayı kesmek.
- Ödülün var ama.
- Yani? Farklı bir yaklaşıma ihtiyacımız var. İnsanlar hakkında filmler yapmalıyız.
-This always brought me good luck.You should carry it tonight
- An orange peel ?
- Not just any orange peel..Scottie Pippen dropped this orange peel at the Sonics game.and I picked it up.
- Bu bana hep şans getirdi.Bu gece bunu taşımalısın.
-Kabuğu soyulmuş bir portakal?
-Herhangibir kabuğu soyulmuş portakal değil bu. Soothe Pippen , Soniklerle olan maçta düşürdü bunu yere ve bende aldım.
- Could you favor me with a little money?
- What for?
- If a man cannot earn, he must borrow.
- That's hardly the way to go about it.
- Bu az miktardaki parayı alarak bana bir iyilik yapar mısın?
- Ne için bu?
- Eğer bir erkek kazanamıyorsa borç isteyebilmeli.
- Bu işi halletmenin yolu pek de bu değil.
- Tell me more about this key.
- Oh, it's not an ordinary key. It's a jewel
- A jewel?
- Yes. The heart of Ahirman.
- Well, can it be worn?
- Only by me. No one else dares to touch it.
- Bu anahtarla ilgili daha fazla şey anlat bana.
- Oh, o sıradan bir anahtar değil. O bir mücevher.
- Mücevher mi?
- Evet. Ahirman'ın kalbi.
- Peki, takılabilir mi?
- Sadece benim tarafımdan. Başka hiç kimse ona dokunmaya cesaret edemez.
- Britain.. are the wealthiest land owner in the world. Either the royal family pays us.. an exorbitant amount of money.. or we make it see that Prince Charles.. has had an affair outside of marriage.. and therefore, would have to divorce.
- Prince Charles did have an affair...he admitted it, and they are now divorced.
- OK, people, you have to tell me these things. I've been frozen for 30 years.
- Britanya... dünyadaki en varlıklı toprak sahibi. Ya kraliyet ailesi bize... fahiş miktarlarda para öder... ya da biz Prens Charles'ın... evlilik dışı ilişkisi olduğunu görmesini sağlarız... ve dolayısıyla boşanmak zorunda kalır.
- Prens Charles gerçekten bir ilişki yaşadı. ... bunu kabul etti ve şimdi onlar boşandılar.
- Tamam, arkadaşlar, bana bu şeyleri söylemek zorundasınız. 30 yıl boyunca dondurulmuştum.
- Britain.. are the wealthiest landowner in the world. Either the royal family pays us.. an exorbitant amount of money.. or we make it see that Prince Charles.. has had an affair outside of marriage.. and therefore, would have to divorce.
- Prince Charles did have an affair...he admitted it, and they are now divorced.
- OK, people, you have to tell me these things. I've been frozen for 30 years.
- Britanya... dünyadaki en varlıklı toprak sahibi. Ya kraliyet ailesi bize... fahiş miktarlarda para öder... ya da biz Prens Charles'ın... evlilik dışı ilişkisi olduğunu görmesini sağlarız... ve dolayısıyla boşanmak zorunda kalır.
- Prens Charles gerçekten bir ilişki yaşadı. ... bunu kabul etti ve şimdi onlar boşandılar.
- Tamam, arkadaşlar, bana bu şeyleri söylemek zorundasınız. 30 yıl boyunca dondurulmuştum.