- Tell us about those screams.
- I didn't hear them myself. There were tourists from Ohio in the park.. and they heard them and told me about it the next day.
- Now, Mr. Lodwick. This testimony is incompetent. The witness is yours.
- Bize şu çığlıklardan bahsedin.
- Onları ben duymadım. Parkta Ohio'lu turistler vardı ... onlar duymuş ve bana ertesi gün bahsettiler.
- Şimdi... Bay Lodwick. Bu ifade yetersiz. Tanık sizindir.
- They hate us, you know. The humans.
- My mommy doesn't hate me. Because I'm special and unique! Because there's never been anyone like me before, ever.
- Bizden nefret ediyorlar biliyorsun. İnsanlar yani.
- Annem benden nefret etmiyor. Çünkü ben özel ve tekim! Çünkü daha önce benim gibi biri hiç olmadı, hem de hiç.
- I killed somebody.
- I'm sorry to hear that
- He came at me with a knife. So....I just happened to get the best of him. But that keeps bothering me somehow.
- Birini öldürdüm.
- Bunu duyduğuma üzüldüm.
- Bir bıçakla üzerime saldırdı. Bu nedenle yapılabilecek en doğru şeyi yaptım. Ama yine de beni bir şekilde rahatsız ediyor.
- How about some more of Stifmeister' collegiate concoction?
- This thing is like half alcohol. You're just trying to get me drunk.
- Mary, would I do that?
- My name's Christy
- Biraz daha Stifmeister' Koleji karışımına ne dersin?
- Bu şeyin yarısı alkol sanki. Beni sarhoş etmeye mi çalışıyorsun?
- Ben hiç öyle şey yapar mıyım Mary?
- Benim adım Christy.
- I lived here once. He came in through there off the fire escape. He held a knife to my throat and said... if I made any noise, he'd cut my tongue out. He tied me to the bed.
- Bir keresinde burada yaşamıştım. Yangın çıkışından geldi.Boğazıma bıçak dayadı ve ... eğer ses çıkarırsam, dilimi keseceğini söyledi. Beni yatağa bağladı.
- A week or so ago, I decided to take a little trip on my way to Ginny's. Ginny begged me to come out early, to help her with wedding arrangements, but...I told her I needed some time to myself.
- Bir hafta önce falan, ginny'lere küçük bir gezi yapmaya karar verdim. Ginny, erken gelip ona düğün hazırlıkları için yardım etmem için yalvardı. ama... ben ona kendime ayıracak biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.
- You know I've envied you for 12 years.
- Nuts. What do you envy me Bro? You're taller, stronger and more handsome. You make more friends and have better results in school.
- Biliyorsun, tam 12 yıl seni kıskandım.
- Delilik. Neyimi kıskandın kardeşim? Sen daha uzun boylusun, daha güçlüsün, daha yakışıklısın. Daha çok arkadaşın ve okulda da daha iyi notların vardı.
- You know what? You and Frank, Cole, even Bob... you get girls because you're handsome and famous. They look at me like I'm your baby brother.
- Biliyor musun? Sen ve Frank, Cole, hatta Bob... Siz kızları tavlıyorsunuz çünkü yakışıklı ve ünlüsünüz. Beni ise senin küçük kardeşin olarak görüyorlar.