go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1728 kişi  15 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

me

zm. bana, beni
  • - Tell us about those screams.
    - I didn't hear them myself. There were tourists from Ohio in the park.. and they heard them and told me about it the next day.
    - Now, Mr. Lodwick. This testimony is incompetent. The witness is yours.
    - Bize şu çığlıklardan bahsedin.
    - Onları ben duymadım. Parkta Ohio'lu turistler vardı ... onlar duymuş ve bana ertesi gün bahsettiler.
    - Şimdi... Bay Lodwick. Bu ifade yetersiz. Tanık sizindir.
  • - They hate us, you know. The humans.
    - My mommy doesn't hate me. Because I'm special and unique! Because there's never been anyone like me before, ever.
    - Bizden nefret ediyorlar biliyorsun. İnsanlar yani.
    - Annem benden nefret etmiyor. Çünkü ben özel ve tekim! Çünkü daha önce benim gibi biri hiç olmadı, hem de hiç.
  • - Say something?
    - It's impossible.You expect me to say something when I can't breathe?
    - Birşeyler mi söyleyeceksin?
    - Nefes alamazken birşeyler söylememi nasıl beklersin? Bu, imkansız.
  • - Will you excuse me for a few minutes?
    - Sure! I hear they found a Purple Dragon in the harbour.
    - Looks like Tommy Trang's work.
    - Birkaç dakika müsade eder misiniz?
    - Elbette! Limanda Mor Ejderha bulduklarını duydum.
    - Tommy Trang'in işi gibi görünüyor.
  • - Someone's coming, dootor. Help me on my feet. Jaime, put on the record. Turn the horn towards the window.
    - Birisi geliyor, doktor. Ayakta durmama yardım et. Jamie plağı çalıştır. Kornayı pencereye doğru çevir.
  • - I killed somebody.
    - I'm sorry to hear that
    - He came at me with a knife. So....I just happened to get the best of him. But that keeps bothering me somehow.
    - Birini öldürdüm.
    - Bunu duyduğuma üzüldüm.
    - Bir bıçakla üzerime saldırdı. Bu nedenle yapılabilecek en doğru şeyi yaptım. Ama yine de beni bir şekilde rahatsız ediyor.
  • - I suddenly thought of you and I lost control. I don't know why... but I asked him to beat me as hard as he could.
    - What did he do?
    - Birden seni düşündüm ve kontrolü kaybettim. Neden bilmiyorum... Ondan bana vurabildiği kadar sert vurmasını istedim.
    - O ne yaptı?
  • - How about some more of Stifmeister' collegiate concoction?
    - This thing is like half alcohol. You're just trying to get me drunk.
    - Mary, would I do that?
    - My name's Christy
    - Biraz daha Stifmeister' Koleji karışımına ne dersin?
    - Bu şeyin yarısı alkol sanki. Beni sarhoş etmeye mi çalışıyorsun?
    - Ben hiç öyle şey yapar mıyım Mary?
    - Benim adım Christy.
  • - You want some more ketchup?
    - No.
    - Are you tired?
    - Why--why should you...always ask me so...so stupid questions?
    - Biraz daha ketçap ister misin?
    - Hayır.
    - Yorgun musun?
    - Neden... neden devamlı bana... bu kadar... bu kadar salak sorular soruyorsun?
  • - Want a beer?
    - No. Michael, tell me what's going on.
    - Bira ister misin?
    - Hayır. Micheal, bana neler olduğunu anlat.
  • - Give give me a last name. - I'm not...
    - Bir soyad söyleyin. - Ben...

  • - Give give me a last name. - I'm not...
    - Bir soyad söyleyin. - Ben...

  • -Toss me a cigarett. -I think there 's one in my raincoat.
    - Bir sigara atsana. –Sanırım yağmurluğumda bir tane var.
  • - Let me just see it for a second. - No. Come on, come on.
    - Bir saniye bakmama izin ver. - Hayır. Olmaz, olmaz.

  • - Trust me, for once. Just give me three months. We'll go bankrupt by then.What did the supermarket offer?
    - They want the land
    - Bir kez olsun bana güven. Bana yalnızca üç ay ver. Ondan sonra iflas ederiz. Süpermarketin teklifi ne oldu?
    - Araziyi istiyorlar.
  • - I lived here once. He came in through there off the fire escape. He held a knife to my throat and said... if I made any noise, he'd cut my tongue out. He tied me to the bed.
    - Bir keresinde burada yaşamıştım. Yangın çıkışından geldi.Boğazıma bıçak dayadı ve ... eğer ses çıkarırsam, dilimi keseceğini söyledi. Beni yatağa bağladı.
  • - A week or so ago, I decided to take a little trip on my way to Ginny's. Ginny begged me to come out early, to help her with wedding arrangements, but...I told her I needed some time to myself.
    - Bir hafta önce falan, ginny'lere küçük bir gezi yapmaya karar verdim. Ginny, erken gelip ona düğün hazırlıkları için yardım etmem için yalvardı. ama... ben ona kendime ayıracak biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.
  • - I know he is.
    - So why ask me to lay down to them?
    - Biliyorum.
    - O zaman neden diz çökmemi istiyorsun?
  • - You know I've envied you for 12 years.
    - Nuts. What do you envy me Bro? You're taller, stronger and more handsome. You make more friends and have better results in school.
    - Biliyorsun, tam 12 yıl seni kıskandım.
    - Delilik. Neyimi kıskandın kardeşim? Sen daha uzun boylusun, daha güçlüsün, daha yakışıklısın. Daha çok arkadaşın ve okulda da daha iyi notların vardı.
  • - You know what? You and Frank, Cole, even Bob... you get girls because you're handsome and famous. They look at me like I'm your baby brother.
    - Biliyor musun? Sen ve Frank, Cole, hatta Bob... Siz kızları tavlıyorsunuz çünkü yakışıklı ve ünlüsünüz. Beni ise senin küçük kardeşin olarak görüyorlar.

12,775 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025