go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1442 kişi  03 Tem 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

me

zm. bana, beni
  • - I've had a remarkable dream. And you were there and you.. and you...
    - I what?
    - Some of it was terrible and some of it was wonderful. I kept saying I wanna go home. And they sent me home.
    - Olağandışı bir rüya gördüm. Ve sen de oradaydın ve sen... ve sen...
    - Ben ne?
    - Bazı kısımları korkunçtı, bazı kısımları ise harikaydı. Eve gitmek istiyorum deyip duruyordum. Ve beni eve gönderdiler.
  • - You read it I'm sure it's nothing.
    - Do you really want me to read it? Oh my god! What a handwriting! She writes like a young person. Meticulous and pretty.
    - Just read it.
    - Oku. Eminim birşey değildir.
    - Gerçekten okumamı istiyor musun? Aman Tanrım! Nasıl bir elyazısı! Genç biri gibi yazıyor. Hoş ve titizlikle yazılmış.
    - Sadece oku!
  • - Oh please, let me go.
    - Don't be afraid, beautiful. I'll show you how Tatars can love.
    - Oh, lütfen bırak gideyim.
    - Korkma, güzel(im). Sana Tatarların nasıl sevebileğini göstereceğim.
  • - Well, this is bullshit! Now they're hammering me just because she's in my boat crew.
    - lf you'd kept your mouth shut, we wouldn't be out here.
    - Off, çok berbat! Sırf benim murettabattan olduğu için bana saldırıyorlar şimdi de.
    - Eğer ağzını sıkı tutsaydın, buralarda olmazdık.
  • - Well, let's just leave. - Elaine will kill me.
    - O zaman, gidelim buradan. - Elaine beni öldürür.

  • - Where is she?
    - She left me at the gate.
    - Left you at the gate?
    - Said she was grabbing a taxi.
    - O nerede?
    - Beni kapıda bıraktı.
    - Seni kapıdamı bıraktı?
    - Bir taksi tutacağını söyledi.
  • - He isn't human. He was born of a jackal. I know it sounds incredible!
    - Why do you tell me this?
    - O bir insan değil. Çakaldan doğmuş. biliyorum inanılmaz geliyor.
    - Bunu bana niye anlatıyorsun?
  • - I need those tickets
    - Which ones? You got two pair on the floor for the Bulls-Rockets. I'm gonna hawk those myself. The game's not till 7:00.
    - It's 5:00. Tell me where they are.
    - O biletlere ihtiyacım var.
    - Hangi biletler? Bulls- Rockets için 2 çift salon biletin var.Bunları ise ben satacağım. Nasılsa oyun 7'de.
    - Saat 5.00. Söyle neredeler?
  • - Why did you call me ?
    - To give you good news.
    - Niçin beni aradın?
    - Sana iyi haberi vermek için.
  • - Why are you telling me this?
    - Because knowing that I'm alive is gonna tempt you to come after me.
    - Niçin bana bunu söylüyorsun?
    - Çünkü canlı olduğum bilgisi, seni arkamdan gelmeye özendirecek.
  • - What's it regarding?
    - You want me to go ask?
    - Neyle ilgiliymiş?
    - Gidip sorayım mı?
  • - How do you know? - She told me.
    - Nereden biliyorsun? - Bana kendisi söyledi.

  • -We don't even know where to start, do we?
    -You know I get my inner visions too. You know.Just let me meditate over a bottle of scotch...
    -And?
    -And I'll take you anywhere.
    - Nereden başlayacağımızı bile bilmiyoruz, değil mi?
    - Gizli imgelemlerimi biyorsun. Bırak, bir şişe skoçla meditasyon yapayım -
    - Ve?
    -Ve seni istediğin herhangibir yere götüreyim.
  • - Where do yo want me to start?
    - Could i get another copy of the chronicle for January 3?
    - Comin' right up, Sam.
    - Nereden başlamamı istiyorsun?
    - 3 Ocak programının bir başka kopyasını daha alabilir miyim?
    - Hemen geliyor, Sam.
  • - why don't you shut the fuck up and let me make the decisions.
    - All right, all right. You want to hang yourself, go ahead! I got some more rope back here if you need it.
    - Neden sesini kesmiyorsun ve bırakmıyorsun da kararları vereyim?
    - Tamam tamam. Eğer kendini asmak istiyorsan, hiç durma! İhtiyacın varsa, biraz daha ip var burada.
  • - What did you ask me for? - Yeah. I'll hold on.
    - Neden bana sordun? - Evet,bekleyin.

  • - What? But, lieutenant... - You heard me. Let him go.
    - Ne?Ama teğmen... - Beni duydun. Bırakın.

  • - What do you want me to do?
    - Okay, I think I know a way out of this.
    - Ne yapmamı istiyorsun?
    - Bir çıkış yolu biliyorum.

  • - What are you doing?
    - What do you think? Leaving. You can hop on with me instead.
    - Listen, I'm not going back with you. I'm here to rescue Natalie.
    - Ne yapıyorsun?
    - Sence? Gidiyorum. Benim yerine gidebilirsin.
    - Dinle, Seninle geri dönmem. Natalie'yı kurtarmak için buradayım.
  • - What are you doing?
    - Peanut butter calms me down.
    - Somebody else might want to use that jar .
    - i'll leave some. Don't worry!
    - Ne yapıyorsun?
    - Fıstık ezmesi beni yatışturuyor.
    - O kavanozu kullanmak isteyen başkaları da olabilir.
    - Biraz bırakacağım. Merak etme!

12,775 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025