go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2952 kişi  15 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

me

zm. bana, beni
  • - Do you think Wendy will love you?
    - Yes, she gave me a number and said after l kill Dragon, l can contact her uncle. And he'll help get us back home.
    - I hope it's true. lf you trust her, don't suspect her. lf she lies to you, you shouldn't linger.
    - He doesn't treat me as a human being. He only likes to beat me. l can kill him
    - Sence Wendy seni sevecek mi?
    - Bana bir numara verdi ve Dragon'ı öldürdükten sonra amcasıyla kontağa geçebilecğimi söyledi. VeVe o da eve dönmemize yardım edecek.
    - Umarım doğrudur. Eğer ona güveniyorsan, ondan şüphelenme. Eğer sana yalan söylerse, oyalanmamalısın.
    - Bana insanmışım gibi davranmıyor. Beni dövmek hoşuna gidiyor sadece. Onu öldürebilirim.
  • - You and me are so different, Charles.
    - We're different talents. I know.
    - Sen ve ben çok farklıyız, Charles.
    - Farklı yetenekleriz (yetenekli kişileriz). Biliyorum.
  • - What are you talking about? Tell me why there's a gun in the car.
    - Oh that, it's a toy for my nephew.
    - Sen neden bahsediyorsun? Arabada niçin bir silah olduğunu söyle bana.
    - Ha, şu. O yeğenim için bir oyuncak.
  • - You? - Yeah. You base a character on me.
    - Sen mi? - Evet. Bir karakteri benim üzerime dayandıracaksın.

  • - Did you call me a wuss? - What did you say?
    - Sen bana korkak mı dedin? - Ne dedin sen?

  • - I suppose, I've had everything in my life too easy. I'm inclined to be lazy. I have to have a challenge! I need someone around me who is hard to beat! And you fulfill that.
    - Sanırım hayatımdaki herşeyi kolay elde ettim. Tembel olmaya meyilliyim. Mücadele etmeye ihtiyacım var. Etrafımda yenilmesi zor birinin olmasına ihtiyacım var! Ve sen buna uyuyorsun.
  • - I'll help you.
    - You are so kind, mister. You're a kind... You're a kind man.
    - It's okay.
    - I can tell. Please, you gotta tell me what to do. You gotta help me. I'm so cold, I'm hungry.
    - Sana yardım edeceğim.
    - Çok iyisiniz, bayım. siz bir... Siz iyi bir adamsınız.
    - Önemli değil.
    - Belli. Lütfen, bana ne yapmam gerektiğini söylemelisiniz. Bana yardım etmelisiniz. Üşüyorum, açım.
  • - I am calling you. Don't you hear? Out of your room, Jin. I am going to a US business trip for a whole month. l have deposited the money into your account, for your necessities.
    - The money you gave me last month is still in my account.
    - Sana sesleniyorum. Duymuyor musun? Odandan çık, Jin. Bir aylığına Amerika'ya iş gezisine gidiyorum. Gereksinimlerin için hesabına para yatırdım.
    - Bana geçen ay verdiğin para hala hesabımda duruyor.
  • - Let me tell you about Gary. He's tall. He's nice to me. He's intelligent. And he doesn't make me sleep in the wet spot.
    - It's a trick. I bet he's a shit.
    - I think he is truly concerned with my happiness.
    - Then he'll be a big help next year, when we all come to your house.
    - He's asked me out for New Year's. And did I mention that he is a lawyer?
    - Sana Gary'yi anlatayım. Uzun boylu. Bana karşı iyi. Zeki. Islak yerde uyumama da müsade etmiyor.
    - Bu bir oyun. Bahse girerim bok gibidir.
    - Sanırım, mutluluğumla gerçekten ilgileniyor.
    - O zaman gelecek yıl senin evine geldiğimizde çok yardımı olacak.
    - Yılbaşında beni davet etti. Ya avukat olduğunu söylemiş miydim?
  • - Just clam down, tell me slowly. Please tell me..
    - I really don't want to hurt them. But when I saw the photos...I can't...help. I'm afraid I will lose control some day.
    - Sadece sakin ol, yavaşça söyle bana. Lütfen söyle bana.
    - Gerçekten onları incitmek istemiyorum. Ama fotoğrafları gördüğüm zaman... Ben... elimde değil. Korkarım bir gün kontrolümü kaybedeceğim.
  • - I can only see blood.
    - Let me get a towel.
    - I could have you arrested for this. They could put you in jail for beating me up.
    - I've never hit anyone before.
    - Sadece kan görebiliyorum.
    - Dur da havlu getireyim.
    - Seni bu yüzden tutuklatabilirim. Beni dövdüğün için seni hapse atabilirler.
    - Daha önce hiç kimseye vurmamıştım.
  • - You're just under a lot of stress.
    - You're a nurse. Give me something. I don't know what to do anymore. Last week at work, I screwed up the Xerox machine permanently.. . and then I tripped on the subway steps. I fell and my glasses broke. And I cut my forehead. Here, see?
    - Sadece çok fazla stres altındasın.
    - Sen hemşiresin. Birşeyler ver bana. Daha fazla ne yapabilirim bilmiyorum. Geçen hafta işyerinde devamlı olarak fotokopi makinesini bozdum... ve sonra metronun merdivenlerine takıldım.. düştüm ve gözlüğüm kııldı. Ve alnımı kestim. İşte, gördün mü?
  • - Ryu told me about it once. He said that Akira is absolute energy.
    - Absolute energy?
    - Humans do all kinds of things during their lifetime, right?
    - Ryu bir kez bana ondan bahsetmişti. Akira’nın mutlak enerji olduğunu söyledi.
    - Mutlak enerji mi?
    - İnsanlar hayatları boyunca her tür şeyi yaparlar, değil mi?
  • - I forgive you for Ray. I forgive you. That was a long time ago and.. I know I wasn't always the... king of kings. I let you down. I'm sorry, Helen. Can you forgive me ? Can you forgive me ?
    - Ray için seni affediyorum. Seni affediyorum. Bu çok uzun zaman önceydi ve ... her zaman kralların kralı olmadığımı biliyorum.Seni hayal kırıklığına uğrattım. Üzgünüm, Helen. Beni affedebilecek misin? Beni affedebilecek misin?
  • - l change the schedule.
    - Don't change it because of me. I'll be all right in a minute. Can you lend me a handkerchief? I must look awful.
    - Programı değiştirdim.
    - Benim için değiştirme. Birazdan düzelirim. Ban bir mendil verebilir misin? Korkunç görünüyor olmalıyım.
  • - I'm glad you're not a cop.
    - Did you do something wrong?
    - Do I look like I did something wrong?
    - I don't know.
    - Do I look like a thief? Or a killer? If so, you shouldn't have left me with the kids.
    - Polis olmadığına sevindim.
    - Yanlış birşey mi yaptın?
    - Yanlış birşy yapmış gibi mi görünüyorum?
    - Bilmem.
    - Hırsıza mı benziyorum? Ya da katile? Eğer öyleyse, beni çocuklarla bırakmamalıydın.
  • - I'm glad you're not a cop.
    - Did you do something wrong?
    - Do I look like I did something wrong?
    - I don't know.
    - Do I look like a thief? Or a murderer? If so, you shouldn't have left me with the kids.
    - Polis olmadığına sevindim.
    - Yanlış birşey mi yaptın?
    - Yanlış birşy yapmış gibi mi görünüyorum?
    - Bilmem.
    - Hırsıza mı benziyorum? Ya da katile? Eğer öyleyse, beni çocuklarla bırakmamalıydın.
  • - I'm sorry about Perrone. I got a job to do.
    - This thing isn't just gonna go away. I still gotta find who hit Diaz. That's what they're paying me for.
    - Perrone için üzgünüm. Yapacak işim var.
    - Bu iş burada bitmeyecek. Diaz'a çarpanı yine de bulmalıyım. Bana bu yüzden para ödüyorlar.
  • - My boss wants me to marry his niece.
    - What about her?
    - Patronum, yeğeniyle evlenmemi istiyor.
    - Kız bu konuda ne düşünüyor?
  • - Excuse me, where are we? - Earth.
    - Pardon,şu an neredeyiz? - Dünya'da.


12,775 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025