go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1883 kişi  04 Tem 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

me

zm. bana, beni
  • - Then he asked me to be his bride. And always be right by his side. I felt so happy. I almost cried. And then he kissed me.
    - Sonra bana evlenme teklif etti, her zaman yanında olmamı istediğini söyledi. Kendimi çok mutlu hissettim. Neredeyse ağlayacaktım. Ve sonra beni öptü.
  • - I've been dieing for to the last 850 nights, a home-cooked meal. Yeah, like a nice fucking lamb chop. A nice home-cooked meal. Like...
    - Let me think of a good one. A tuna casserole?
    - Son 850 gecedir ev yemeği için ölüyordum. evet, güzel kahrolası bir kuzu pirzolası mesela. Güzel bir ev yemeği. Mesela...
    - dur ben bir tane düşüneyim. Güveçte Tuna balığı?
  • - It arrived on your spaceship. It kills on sight and is generally unpleasant.
    - You expect me to accept all this?
    - Sizin uzay aracınıza ulaştı. Gördüğü her şeyi öldürüyor ve genelde de çok kötü.
    - Tüm bunlara inanmamı beklemiyorsun değil mi?
  • - I am going to show you some slides and you are going to tell me what you think about them, alright ?
    - Ohhh. jolly good.
    - Size bazı slide'lar göstereceğim ve siz de ban onlarla ilgili ne düşündüğünüzü söyleyeceksiniz, tamam mı?
    - Ohhh çok iyi.
  • - Are you all right?
    - Oh, lot of gas pressure in here, man! Get me out!
    - Siz iyi misiniz?
    - Burada çok fazla gaz basıncı var. Beni çıkartın!
  • - I am telling you two again, you'll have to kill me to stop me. I can't let Olympus survive. He treats us like laboratory rats!
    - Hitomi, get out of the way!
    - No.
    - Siz ikinize tekrar söylüyorum, beni durdurmak için öldürmeniz gerek. Olympus'un yaşamasına izin veremem. Bize birer labaratuvar faresi gibi davranıyor.
    - Hitomi, yoldan çekil!
    - Hayır.
  • - A gun tends to make me worry.
    - He's not gonna do nothin'. What about you? You got a gun too.
    - Silah beni kaygılandırmaya neden olur.
    - Hiçbir şey yapmayacak. Senden ne haber? Senin de silahın var.
  • - l will come to you at the palace on the day of Sethi's jubilee.
    - No, come with me now.
    - No, my love. First, l have a call to make on the Master Builder.
    - Sethi'nin kutlama gününde sana saraya geleceğim.
    - Hayır, şimdi gel benimle.
    - Hayır, aşkım. Öncelikle, baş mütahiti aramam gerek.
  • - Do you expect me to find a substitute for you just like that?
    - I don't want to work with him in the same office.
    - Senin yerine sadece bunun gibi bir vekil bulmamı mı bekliyorsun?
    - Kendisi ile aynı ofiste çalışmak istemiyorum.
  • - l would never have got a friend like you. You did so much for me. You got me a job and a house.
    - lt's a friend's duty to help a friend.
    - Senin gibi bir arkadaşım hiç olmadı. Benim için çok şey yaptın. Bana bir iş ve ev buldun.
    - Arkadaşına yardım etmek bir arkadaşın görevidir.
  • - What's your problem? Ever since the ambush in the car park, you've looked at me like I'm your enemy. Why?
    - I really want to know something. Why weren't you hurt in the car park?
    - Senin derdin ne? Park yerindeki pusudan beri, bana düşmanınmışım gibi bakıyorsun. Neden?
    - Gerçekten bir şeyi bilmek istiyorum. Niçin park yerinde yaralanmadın?
  • - Let me walk you to a cab. - That's okay.
    - Seni taksiye kadar götüreyim. - Sorun değil.

  • - I missed you so much. I'm never going to leave you again.
    - Let me love you this time.
    - If you like. You lead and I'll follow. Wait and see how good I am.
    - Seni o kadar çok özledim ki. Seni bir daha asla bırakmayacağım.
    - Bırak bu sefer seni seveyim.
    - Eğer istiyorsan. Sen yol göster, ben takip edeyim. Ne kadar iyi olduğumu göreceksin.
  • - Why would he call you ?
    - He finds me useful in difficult situations.
    - Seni neden arasın ki?
    - O zor anlarda beni faydalı buluyor.
  • - Did you read the part where I said I'd always love you?
    - It's a bit hard for you to love me when you're dead, isn't it?
    - I'm sorry. I can understand why you're angry,
    - Seni her zaman seveceğimi söylediğim kısmı okudun mu?
    - Öldüğünde beni sevmen biraz zor, öyle değil mi?
    - Üzgünüm. Kızgın olmanı anlıyorum.
  • - lt's been good seeing you, Ken. There's so much to talk about.
    - Sorry. l'm in such a hurry.
    - Can't we have a cocktail?
    - l really am in a hurry.
    - l've so much to say to you.
    - Why don't you give me a card? I'll call you.
    - Seni görmek gerçekten güzeldi, Ken. Konuşacak çok şey var.
    - Üzgünüm. Öyle acelem var ki.
    - Bir içki içemez miyiz?
    - Gerçekten çok acelem var.
    - Sana söyleyecek çok şeyim var.
    - Neden bana bir kartını vermiyorsun? Seni ararım.
  • - We're going to get you home. Get him a cab!
    - Give me a gin and tonic.
    - Last call was half an hour ago.
    - Give me one or I'll kill you.
    - Just one.
    - Seni eve götürüyoruz. Ona bir taksi çağırın!
    - Bana bir cin-tonik verin.
    - Son servis yarım saat önceydi.
    - Bana bir tane ver, yoksa seni öldürürüm.
    - Sadece bir tane.
  • - Do you want me to carry you out of here?
    - ?'m not going.
    - Seni dışarı mı taşıyayım?
    - Gitmiyorum.
  • - Won't you let me take you on a sea cruise? Baby, won't you join me, please? Oh, baby, please, I don't like begging, but now I'm on bended knee.
    - Seni bir deniz yolculuğuna çıkarmama izin verir misin? Bebeğim, lütfen bana katılır mısın? Oh bebeğim lütfen, yalvarmak hoşuma gitmiyor ama şu anda dizlerimin üzerindeyim.
  • You want me to drive you?
    That'd be nice.
    - Seni bırakmamı ister misin?
    - Süper olur.

12,775 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025