go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1189 kişi  16 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

be

f. olmak, bulunmak, var olmak, anlamına gelmek
  • - Tell that to the people you killed.
    - It wasn't my fault.
    - Your guilt will be determined by the war crimes tribunal.
    - Bunu öldürdüğün insanlara söyle.
    - Benim suçum değildi.
    - Suçlu olup olmadığına savaş suçları mahkemesi tarafından karar verilecek.
  • - You have to battle your way through it and emerge triumphant.
    - Like this. I see.
    - Don't be cross with me.
    - Why should I be?
    - Bundan çıkış yolunu bulmalısın ve galip çıkmalısın.
    - Bunun gibi. Anlıyorum.
    - Bana kızma.
    - Niye kızayım?
  • - I should build that palace. Then I, neither Cleopatra, the rain.. ...the hail nor the locusts......would be Egypt's worst nightmare.
    - Bu yeri inşa etmeliyim. O zaman ne Kleopatra ne yağmur ne dolu ne de çekirgeler Mısır'ın en kötü kabusu olacak.
  • - I want to move out of this place and move all these damn records.
    - That'll teach you to have a hobby. Be careful with those. You break them, I'll kill you.
    - Bu yerden taşınmak ve bu aptal plakları da taşımak istiyorum.
    - Bu sana bir hobi sahibi olmayı öğretecek. Bunlara dikkat et! Onları kırarsan, seni öldürürüm.
  • - Is this even legal?
    - Not paying. When we're having the jubilee, we'll have a party, even if it will have to be outdoors.
    - Is that the surprise?
    - Bu yasal mıki?
    - Ödemek değil. Jübileyi yaparken, bir parti vereceğiz, dışarıda olmak zorunda ols bile.
    - Sürpriz bu mu?
  • - I've been authorized to tell you that this offer expires in 60 seconds.
    - Is this a joke?
    - 55 seconds.
    - You tell your employer, if he ever wastes my time like this again,our next meeting will not be happening.
    - Bu teklif süresinin 60 saniye içinde dolacağını size söylemek için görevlendirildim.
    - Bu bir şaka mı?
    - 55 saniye.
    - İşverenine söyle, eğer vaktimi bir daha bu şekilde harcarsa, gelecek toplantımız gerçekleşmeyecek.
  • - I don't like seeing this stuff.
    - Me neither. He may even be a murderer.
    - Crazy! I almost slept in a hotel with a murderer! Are you OK? You're so pale.
    - It's just the neon lights.
    - It's a real shock. I'm freaking out here.
    - Bu şeyleri görmek hoşuma gitmiyor.
    - Benim de. Bir katil bile olabilir.
    - Çılgınlık! Otelde bir katille birlikte kalıyordum yani neredeyse. İyi misin? Çok solgunsun.
    - Neon ışıklarındandır.
    - Gerçk bir şok. Çıldıracağım birazdan.
  • - There's no reason to be like that.
    - I'm not being like anything.
    - I know that the house is yours.. but the land that feeds you is only leased to you...almost free. And that land is ours.
    - Bu şekilde olmaya sebep yok.
    - Hiçbir şekil yapmıyorum.
    - Evin sizin olduğunu biliyorum... ama sizi besleyen arazi size sadece kiralandı... neredeyse bedavaya. Ve bu arazi bizim.
  • - This inquiry, may be taken down and used against them Anybody here want a lawyer No? Miss Carter, you brought your own. Mr Gallagher, do you want a lawyer?
    - No.
    - Bu soruşturma, yazılı hale getirilip onlara karşı kullanılabilir. Burada avukat isteyen kimse var mı? Hayır mı? Bayan Carter siz kendinizinkini getirdiniz. Bay Gallagher avukat istiyor musunuz?
    - Hayır.
  • - What do you think about this hall? It is grand enough, isn't it?
    - I am afraid it's too grand.
    - Come on! Isn't it better to be grand?
    - Bu salonla ilgili ne düşünüyorun? Yeterince büyük, değil mi?
    - Korkarım, fazla büyük.
    - Hadi ama! Büyük olması iyi değil mi?
  • - What are those prisms?
    - I don't know, but there might be more than one lead spliced to the firing mechanism.
    - That pin.
    - Where?
    - There, in the back.
    - What is that?
    - It's a crystal.
    - Bu prizmalar nedir?
    - Bilmiyorum ama ateşleme mekanizmasına bağlı birden çok kurşun olabilir.
    - Bu mil.
    Nerede?
    - Orada, arkada.
    - Ne o?
    - Bu bir kristal.
  • - How the hell did this happen? - Dr.
    Keener thought it would be good for her
    - Bu nasıl oldu böyle?
    - Dr. Keener görüşmeye kendi kendine..
  • - That will be enough, young man.
    - I raised that dog from a puppy. I wouldn't harm a hair on his head.
    - Bu kadar yeter, genç adam.
    - Küçüklüğünden beri bu köpeği ben yetiştirdim. Kılına bile zarar vermem.
  • - That will be enough, young man.
    - I raised that dog from a puppy. I wouldn't harm a hair on his head.
    - Bu kadar yeter, genç adam.
    - Küçüklüğünden beri bu köpeği ben yetiştirdim. Kılına bile zarar vermem.
  • - This must be stopped. How shall I do it? Sleeping pills...
    - Not sure enough.
    - I could hang myself.
    - No.No, if you did it wrong it could be painful.
    - Bu iş sona ermeli. Nasıl yapacağım? Uyku hapı...
    - Çok emin değilim.
    - Kendimi asabilirim.
    - Hayır. Hayır. Yanlış yaparsan acı verici olabilir.
  • - I want you to go with this nice lady. She'll take good care of you. We'll see you in a few minutes. Be kind to her!
    - Bu güzel hanımla gitmeni istiyorum. Sana iyi bakacak. Birkaç dakika sonra görüşürüz. Ona karşı nazik ol!
  • - What's that? We're gonna be ushers at the wedding.
    - I don't recognize half the people in this place. At least they all brought gifts.
    - Bu da nesi? Düğündeki yer göstericiler gibi olduk.
    - Bu insanların yarısını tanımıyorum ben. Neyse en azından hediye getirmişler.
  • - You want to pretend, this isn't gonna be a very big band?
    - Well, it is.
    - You call yourself a leader of this band.
    - But your direction allowed this.
    - Bu çok büyük bir grup olmayacakmış gibi mi hareket etmek istiyorsun?
    - E büyük.
    - Sen kendine bu grubun lideri diyorsun.
    - Ama buna izin veren senin direktiflerin.
  • - if this is some kind of joke I'm in no mood.. - There must be some misunderstanding. - You're very ill-mannered. - That's right...ill-mannered and a liar - Yes, I said you're a liar! A liar
    - Bu bir çeşit şakaysa hiç havamda değilim. - Bir yanlış anlaşma olmuş olmalı. - Tavırların hastalıklı senin. - Doğru hastalıklı ve yalancı. - Doğru. Demiştim yalancısın sen! Yalancı!
  • - That must be dangerous.
    - Not for me. I can handle anything. Biters......dogs that haven't been treated right...
    - Bu bayağı tehlikeli olmalı.
    - Benim için değil. Ben herşeyle baş edebilirim. Isıranlar... düzgün muamele görmemiş köpekler ...

32,032 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025