go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1201 kişi  16 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

be

f. olmak, bulunmak, var olmak, anlamına gelmek
  • - I've heard your woman is pregnant..
    - So If you do me one last favour, ... I'll be very generous in return...
    - Duydum ki karın hamileymiş.
    - Evet. Bu arada bana bir konuda yardım edersen bende sana karşılığında oldukça cömert davranırım.
  • - The doctor will be with you in just a moment.Do you know what he had for dinner?
    - Yes, we both had fish.
    - Doktor birkaç dakika içinde burada olacak. Akşam yemeğinde ne yediğini biliyor musunuz?
    - Evet, ikimiz de balık yemiştik.
  • - Be careful. It's full of motion sensors.
    - I hope you haven't spent all our money on real estate.
    - Please don't touch anything.
    - Dikkatli ol. Hareket sensörleri ile dolu.
    - Umarım bütün paramızı gayrimenkule yatırmadın.
    - Lütfen hiçbir şeye dokunma.
  • - Be careful, it hurts.
    - What happened?
    - I cut my eyebrow.They stitched me up. I knew it!
    - Dikkatli ol, acıyor.
    - Ne oldu?
    - Kaşımı açtım. Bana dikiş attılar. Biliyordum!
  • - You'll be staying with eleven other international musical geniuses at their posh estate.
    - Musical geniuses? I think I'm gonna be sick.
    - Diğer on bir uluslararası müzik dehası ile onların havalı mülklerinde kalıyor olacaksın.
    - Müzik dehaları? Sanırım, kusacağım.
  • - Shouldn't you be outside playing?
    - No.
    - How long you gonna sit there? How long you gonna lay there?
    - I'm done. Let's go.
    - Dışarıda oynuyor olman gerekmiyor mu?
    - Hayır.
    - Orada daha ne kadar oturacaksın? Orada daha ne kadar yatacaksın?
    - Ben bittim. Hadi gidelim!
  • - What I mean is.. it was worth it. Dear Lord., we've come to the end of our journey. In a little while,we will stand before you. I pray for you to be merciful. Judge us notfor our weakness.
    - Demek istediğim... buna değerdi. Sevgili Lordum, yolculuğumuzun sonuna geldik. Çok kısa bir süre sonra sizin önünüzde yer alacağız. Merhametli olmanız için dua ediyorum. Bizi zayıflığımızla yargılamayın.
  • - I will not be the cause of any more death because my judgement was faulty ...I will not permit anyone else to sacrifice their life for mine.
    - Daha fazla ölüme neden olmayacağım çünkü benim yargım yanlıştı... Hiç kimsenin hayatını benimki için feda etmesine izin vermeyeceğim.
  • - We must be vey quiet or the bees will discover that I'm tying to get honey from their hive. Shh, shh.I don't know why,but it seems to upset them.
    - Çok sessiz olmamız lazım yoksa arılar, kovanlarından bal almaya çalıştığımı anlarlar. Şştt. Bilmiyorum niye ama bu onları bir şekilde sinirlendirdiyor.
  • - I would be very sorry ma'am.. if my humble request...
    - You're the limit. I've never seen such insolence.
    - I understand. Yes, I understand. Who am I...to ask such a thing from you?
    - Çok özür dilerim hanımefendi... eğer benim bu mütevazi ricam...
    - Sen limitini aştın. Böyle cüretkarlık görmedim.
    - anlıyorum. Evet. Anlıyorum. Sizden böyle bir şey isteyecek kim oluyorum ki be?
  • - Very exciting. Be mindful of whom you came with tonight.
    - As if it was possible to forget.
    - It was an evening of triumph, yes?
    - Çok heyecanlı. Bu gece kiminle geldiğin konusunda dikkatli ol.
    - Unutmak mümkünmüş gibi.
    - Zafer gecesiydi, değil mi?
  • - When he got out, he found out about it. He took me in the woods to a cabin. It had a dirty basement. He locked me in and left.
    - Three days...? Who was he to preach?
    - He said if I wanted to be a thief, then I ought to know what it was like.
    - Çıktığında, onu öğrendi. Beni ormanda bir kulübeye götürdü. Kirli bir bodrumu vardı. Beni kilitledi ve gitti.
    - Üç gün mü? Vaaz verecek birisi miki o?
    - Eğer bir hırsız olmak istiyorsam, o zaman nasıl birşey olduğunu bilmem gerektiğini söyledi.
  • - Get out of here and let me do my job.
    - I promise I'll be gentle.
    - So this is your response, Sinclair?
    - Çık dışarı ve işimi yapmama izin ver.
    - Söz veriyorum nazik olacağım.
    - Cevabın bu mu, Sinclair?
  • - For his efforts, Austin Power the son of England most famous knight... Will be knighted by the queen at Buckingham Palace. Arise, Austin Powers.
    - Thank you, your majesty.
    - Çabalarından dolayı, İngiltere'nin en ünlü şövalyesinin oğlu Austin Power ... Buckhingam Sarayı'nda kraliçe tarafından şereflendirilecek. ayağa kalkın, Austin Power.
    - Teşekkür ederim, majesteleri.
  • - You should make an effort. He's gonna be your son-in-law and you hardly know him.
    - I know him well enough.
    - Then you should try to be more positive.
    - Çaba göstermelisin. Damdın olacak ve sen onu çok az tanıyorsun.
    - Onu yeteri kadar iyi tanıyorum.
    - O zaman daha pozitif olmalısın.
  • - You said you were going to Cornwall.
    - Truro is in Cornwall. You got any money?
    - Yeah, some.
    - You can get us something to eat and a cup of tea at the next services.
    - We won't be stopping after that. The truck has to be back in the yard by 7:00..
    - Bobby. Is that a rabbit's foot? We in Cornwall yet?
    - Surprise, surprise, awake at last.
    - Cornwall'a gittiğini söylemiştin.
    - Turro Cornwall'da. Hiç paran var mı?
    - Evet, biraz.
    - Gelecek servisten bize yiyecek birşeyler ve bir fincan çay alabilirsin.
    - Bundan sonra durmayacağız. Kamyonun saat 7'de depoya geri dönmesi gerekiyor.
    - Bobby. Bu tavşan bacağı mı? Cornwall'a geldik mi artık?
    - Sürpriz, sürpriz, sonunda uyandı.
  • - You need to be punished.
    - What?
    - Cezalandırılman gerek.
    - Ne?
  • - It is very necessary for him to come here.
    - Please wait. We shouldn' be in such haste.
    - Buraya gelmesi çok gerekli.
    - Lütfen bekleyin. Bu kadar aceleci olmamalıyız.
  • - I got a witness standing right here. Let him hear me too, loud and clear so there won't be any misunderstanding.
    - Burada bir tanığım var. O da duysun beni, yüksek sesle ve net... böylelikle hiçbir yanlış anlama olmaz.
  • - I will not be a part of this.
    - I'm sorry to hear that. I wanted to properly thank you for this very important task.
    - Bunun bir parçası olmayacağım.
    - Bunu duyduğuma üzüldüm. Bu çok önemli görev için sana uygun şekilde teşekkür etmek istiyordum.

32,032 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025