go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1772 kişi  15 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

be

f. olmak, bulunmak, var olmak, anlamına gelmek
  • - You're gonna take that car to Dozer Field. There's a jet waiting to take you to Italy.
    - Be careful.
    - You too.
    - Bu arabayı Dozer Field'a götüreceksin. Orada seni İtalya'ya götürmek için jet bekliyor olacak.
    - Dikkatli ol.
    - Sen de.
  • - Tell me more about this key.
    - Oh, it's not an ordinary key. It's a jewel
    - A jewel?
    - Yes. The heart of Ahirman.
    - Well, can it be worn?
    - Only by me. No one else dares to touch it.
    - Bu anahtarla ilgili daha fazla şey anlat bana.
    - Oh, o sıradan bir anahtar değil. O bir mücevher.
    - Mücevher mi?
    - Evet. Ahirman'ın kalbi.
    - Peki, takılabilir mi?
    - Sadece benim tarafımdan. Başka hiç kimse ona dokunmaya cesaret edemez.
  • - That'll be the main building. Fifteen stories high. That's the laboratory. World's finest equipment...
    - What are you trying to do?
    - l've taken the job.
    - Why?
    - My reasons are my own.
    - Bu ana bina olacak. 15 kat yüksekliğinde. Bu labaratuvar. Dünyanın en iyi araçları...
    - Ne yapmaya çalışıyorsun?
    - İşi aldım.
    - Niye?
    - Kendimce nedenlerim var.
  • Brian, I'm afraid I'm going
    to have to be blunt with you.
    Yeah?
    - Brian, korkarım sana karşı
    açık konuşacağım. - Öyle mi?
  • - l want to be strangled. Say it!
    - I want to be strangled. Don't pull too hard
    - You're frightened, huh?
    - I'm terrified.
    - Are you serious? You're teasing me. You don't look terrified.
    - Boğazlanmak istiyorum. Söyle şunu.
    - Boğazlanmak istiyorum. Çok sert çekme!
    - Korktun, ha?
    - Korktum.
    - Ciddi misin? Beni azdırıyorsun. Korkmuş gibi görünmüyorsun.
  • - For us, it's not the verdict that counts, it's the act of judgment.
    - That's why I can never be a lawyer. In court, all that matters is the verdict.
    - You can never be a lawyer because you're oversexed.
    - Bizim için önemli olan hüküm değil. Önemli olan yargılama süreci.
    - Bu yüzden ben asla avukat olamam.Mahkemede önemli olan tek şey hüküm.
    - Sen hiçbir zaman avukat olamazsın çünkü fazla azgınsın.
  • - The devil must be there for us to have a chance to choose sin or resist it.
    - Does God let devil tempt us?
    - Bizim günah işlemek ya da buna direnmek üzere bir imkânımız olması için şeytan mevcut olmalı.
    - Tanrı şeytanın bizi ayartmasına izin verir mi?
  • - That's what turned us on. I was at art school for five years. They'd only allow jazz to be played. No rock'n'roll in those days.
    - Bizi tetikleyen buydu. Beş yıl boyunca sanat okuluna gittim. Sadece caz çalınmasına izin verirlerdi. O günlerde rock'n roll yoktu.
  • - What's gonna happen to us?
    - Well, darling, l - I just don't know.
    - It does look hopeless doesn't it ? I wish we were home with Madame right now. Oh. Poor Madame. She will be so worried.
    - Bize ne olacak dersin?
    - Şeyy hayatım, Ben - ben bilmiyorum.
    - Durum bayağı ömitsiz görünüyor, değil mi? Keşke şu anda Madam'la birlikte evde olsaydık. Zavallı Madam. Çok endişelenecek.
  • - Do us a favour. We're afraid they'll take disciplinary action against us if things got leaked out.
    - You have just to tell the truth.
    - Then Mr. Big would be in deep shit.
    - I understand.
    - Bize bir iyilik yap. Bunlar sızarsa bize karşı disiplin işlemi yapacaklarından korkuyoruz.
    - Sadece doğruyu söylemek zorundasınız.
    - O zaman Bay Büyük büyük boka batar.
    - Anlıyorum.
  • - We would like to be in business. - Love to be in business.
    - Biz de iş yapmak isteriz. - İş yapmayı severiz.

  • - Wait, aren't we doing something ?
    - l have to go home. Because l want to stay home and be depressed.
    - Biz bir şeyler yapmıyor muyuz?
    - Eve gitmeliyim.Çünkü evde oturup canımı sıkmak istiyorum.
  • - In a few moments we will be in Hong Kong harbour, one of the busiest ports in the world. May I remind you to have your passports.
    - Birkaç dakika sonra dünyanın en yoğun limanlarından biri olan Hong Kong Limanı'nda olacağız. Pasaportlarınızı yanınıza almanızı hatırlatabilir miyim.
  • - What if someone leaks out the news?
    - I'll be doomed!
    - That's right.
    - Biri haberi sızdırırsa ne olur?
    - Ölüme mahkum olurum!
    - Tamam.
  • - It's better we face each other. I only want to be honest with you.|
    - Isn't that why you admire Beaufort? He's more honest than the rest of us.
    - Birbirimizle yüzleşsek daha iyi olacak. Sana karşı dürüst olmak istiyorum.
    - Beaufort'a hayran olmanın nedeni de bu değil mi zaten? Hepimizden çok daha dürüst.
  • - There's a thermometer. It's in my butt.
    - Take it easy. It'll be over in a minute.
    - Well, there it goes. Butt just swallowed it. Doctor? I'm just guessing, but I think you might have just lost your thermometer.
    - Bir termometre var. Kıçımda.
    - Sakin ol. Bir dakikaya biter.
    - Şey. İşte gitti. Popom termometreyi yuttu. Doktor? Sadece bir tahmin ama sanırım termometrenizi kaybettiniz.
  • - A gun.
    - I know where you can get a gun.
    - Don't. I need a silver bullet.
    - Oh, be serious, would you?
    - No, a gun would be good.
    - Put the gun to your head and pull the trigger. If you put it in your mouth you'd be sure not to miss.
    - Thank you. You're all so thoughtful. A knife!
    - An electric shock!
    - A car crash!
    - Throw yourself in front of a tube.
    - Bir tabanca.
    - Nereden tabanca bulabileceğini biliyorum.
    - Yapma. Gümüş kurşun gerekir.
    - Ciddi ol, tamam mı?
    - Hayır, tabanca iyi olurdu.
    - Tabancayı kafana koyar ve tetiği çekersin. Ağzına koyarsan, ıskalamadığından emin olursun.
    - Teşekkürler. Çok düşüncelisin. Bıçak! Elektrik şoku.
    - Araba kazası.
    - Kendini metronun önüne at!
  • - I'm going to start up a company. A harbour transportation business. Makihara and the others will be in it too.
    - Bir şirket kuracağım. Liman taşımacılığı işi. Makinara ve diğerleri de işin içinde olacaklar.
  • - You know, a muffin can be very filling. - I know.
    - Bir muffin gayet doyurucu olabilir. - Biliyorum.

  • - You might have to hire a maid.
    - A maid? Oh, no. I'll be your aid, I don't need the extra expense.
    - Bir hizmetçi tutman gerekebilir.
    - Hizmetçi? Oo, hayır. Ben sizin yardımcınız olurum, ilave masrafa ihtiyacım yok.

32,032 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025