- I have some pie for you today?
- Okay, yeah. That sounds great
- I'll cut you an extra-large slice. Preferred customer.
- Thank you. That's really sweet of you.
- Senin için bugün turtam var.
- Oh, evet. Kulağa hoş geliyor.
- Senin için ekstra büyük bir dilim keseceğim. Tercih edilen müşteri.
- Teşekkür ederim. Gerçekten çok tatlısın.
- I was trying.to picture you without your clothes.
- Excuse me?
- I didn't mean it like that. I mean, I'm trying to picture you out of uniform. On your day off, in regular clothes.
- Seni elbiselerin olmadan hayal etmeye çalışıyordum.
- Pardon?
- O şekilde demedim. Yani, seni üniformasız hayal etmeyi deniyorum. izin gününde, normal kıyafetlerle.
- I was trying.to picture you without your clothes.
- Excuse me?
- I didn't mean it like that. I mean, I'm trying to picture you out of uniform. On your day off, in regular clothes.
- Seni elbiselerin olmadan hayal etmeye çalışıyordum.
- Pardon?
- O şekilde demedim. Yani, seni üniformasız hayal etmeyi deniyorum. izin gününde, normal kıyafetlerle.
- You killed your mother!
- No! She wasn't my mother. I was adopted. A jackal!
- You were born of a jackal?
- Yes. Born in the image of the greatest power in the world.
- Sen anneni öldürdün!
- Hayır! O annem değildi. Ben evlatlığım. Bir çakalım.
- Sen bir çakaldan mı doğdun?
- Evet. Dünyadaki en büyük gücün sureti olarak doğdum.
- Hi, doc.
- Jelly, what are you doing here?
- Hey, doc. It's been a while.
- I thought you were in prison.
- It would appear not.
- Well, how did you get out?
- I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
- I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
- Selam doktor.
- Jelly, burada ne yapıyorsun?
- Hey doktor. Uzun zaman oldu.
- Senin hapiste olduğunu sanıyordum.
- Görünüşe göre, değilim.
- Ee, nasıl çıktın?
- Yeni bir duruşma oldu. İlk mahkemedeki kanıtlar bir şekilde... bilirsin... bozuk çıktı.
- anladım. Neyse, görgü tanıklarından ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü kişi de... intihar etti.
- I flew with him during the war. It won't make my job easier. Ted Striker was a crack flight leader He was one of those men who... felt too much inside. Maybe you know that kind.
- Savaşta onunla birlikte uçtum. İşimi hiç de kolaylaştırmayacak bu. Ted Striker, deneme uçuş lideriydi. İçinde çok fazla şey hisseden adamlardan biriydi. Belki bu tür kişileri bilirsiniz.
- I guess it's because of the war.
- Moreover we haven't put it behind us yet.
- When people fall into the harbour with their clothes on.
- That's funny?
- No, that's not funny.
- Sanırım savaştan dolayı.
- Üstelik savaşı henüz arkamızda da bırakmadık.
- İnsanlar kıyafetleriyle limana düştükleri zaman...
- Komik mi geldi?
- Hayır, hiç komik değil.
- I am calling you. Don't you hear? Out of your room, Jin. I am going to a US business trip for a whole month. l have deposited the money into your account, for your necessities.
- The money you gave me last month is still in my account.
- Sana sesleniyorum. Duymuyor musun? Odandan çık, Jin. Bir aylığına Amerika'ya iş gezisine gidiyorum. Gereksinimlerin için hesabına para yatırdım.
- Bana geçen ay verdiğin para hala hesabımda duruyor.
- I have some important news for you Oliver. The FBI were finally able to track the handwriting on that note of yours...to a David and Margaret Bennett.
- You mean the Bennetts are my real parents?
- Sana önemli haberlerim var Oliver. FBI sonunda bu nottaki el yazının analizini takip edip David ve Margaret Bennett 'a ulaştılar.
- Yani Bennettlar benim gerçek anne babam mı?
- I Know what really get you out of woods. As soon as we get home, I'm gonna fire up the hot tub. And you're gonna take a long bath before bed. And sleep like a baby.Tomorrow you'll be good as newborn.
- Sana neyin gerçekten iyi geleceğini biliyorum. Eve varır varmaz, sıcak bir banyo hazırlarım. Ve sen yatmadan evvel uzun bir banyo yaparsın. Bir bebek gibi uyursun. Yarın da yeniden doğmuş gibi olursun.