- why don't you shut the fuck up and let me make the decisions.
- All right, all right. You want to hang yourself, go ahead! I got some more rope back here if you need it.
- Neden sesini kesmiyorsun ve bırakmıyorsun da kararları vereyim?
- Tamam tamam. Eğer kendini asmak istiyorsan, hiç durma! İhtiyacın varsa, biraz daha ip var burada.
- Why shouldn't she be conspicuous? She made an awful marriage, but should she hide her head? Should she slink around as if she disgraced herself?
- She's had a sad life.
- Neden ortalığa çıkmıyor? Kötü bir evlilik yaptı ama kafasını saklamak zorunda mı? Rezil olmuş gibi kendini gömmek zorunda mı?
- Üzücü bir hayat yaşadı.
- They were nylon and had lace up the sides and they're badly torn.. as if they've been ripped apart by powerful hands The label reads..."Smart Shop, Phoenix, Arizona."
- Naylonlardı ve kenarlarında dantel vardı ve fena şekilde yırtılmışlardı... sanki çok güçlü eller tarafından parçalanmışlardı. Etikette ... "Smart Shop, Phoenix, Arizona." yazıyordu.
- Mafia is famous for stealing shipments of merchandise.
- For real? So if you and l hijack a truck of Tommy Hilfiger sportswear and sell it on the street... we become mafia?
- Mafya, sevkedilen ticari malları çalmasıyla meşhurdur.
- Gerçekten mi? Yani seninle ben Tommy Hilfiger marka bir kamyon dolusu spor kıyafetini çalsak ve bunları sokakta satsak... mafya mı oluruz?
- It looks delicious. Let's finish it. Anyway, you looked so cool when you slapped me last night.
- lf you don't wake up, I will kick you.
- What if that still doesn't work?
- Then I'll die.
- Lezzetli görünüyor. Hadi bitirelim şunu. Neyse, dün gece beni tokatladığında çok havalı görünüyordun.
- Eğer uyanmazsan, seni tekmelerim de.
- Ya eğer bu da işe yaramazsa?
- O zaman ölürüm.
- Can we have code names too?
- If you want. Okay.
- But don't try and kidnap me or anything... cause my step-uncle's a bounty hunter and he could have you tracked and killed.
- Kod adlarımız da olabilir mi?
- Eğer istiyorsan. Tamam.
- Ama beni kaçırmayı denemeye kalkma... çünkü üvey-amcam maaşlı bir avcıdır ve seni takip ettirip öldürebilir.
- Tell us who you will marry. Choose one of us! If you want a merry an handsome lady, give me a sign. Maybe you prefer a more settled and boring type.
- Kiminle evleneceğini söyle bize. Seç birimizi! Eğer güzel bir bayanla evlenmek istiyorsan, bana bir işaret ver. Belki de daha olgun ve sıkıcı birini tercih edersin.
- We wish we could believe him. If what he said was true.. it would be hot news. Tycoon's Prodigal Son Bribed Police! How does that sound?
- Keşke ona inanabilseydik.Söylediği şey doğruysa... bu gerçekten sıcak haber olurdu. Tycoon'un Müsrif Oğlu, Polise Rüşvet Verdi! Kulağa nasıl geliyor?
- That's the fiirst question people ask. Have I ever killed anyone? So casually, like asking me what kind of car I drive. Why don't they ever ask if I ever saved anyone?
- Have you? Saved anyone, I mean.
- İnsanların ilk sorduğu soru bu. Kimseyi öldürdüm mü? Ne tür araba kullanmdığımı sormak gibi, o kadar teklifsizce. Neden hiç bir zaman birini kurtardım mı diye sormuyorlar?
- Yaptın mı? Birini kurtardın mı yani?
- Be human! Why should we hurt him? He´s done us no harm.
- You want everybody happy.
- I don´t believe in making anybody unhappy if I don´t have to.
- İnsan ol! Niye canını acıtalım ki? Bize bir zararı dokunmadı?
- Herkes mutlu olsun istiyorsun.
- Zorunda kalmadığım sürece kimseyi mutsuz etmeye inanmıyorum.
- First you'll attempt to invade Charleston harbour. If you're good enough to evade further pursuit, you're going to attempt to sink shipping right here.
- İlk önce Charleston Limanını istila etme girişiminde bulunacaksın. Eğer daha fazlası için paçayı kurtarabilirsen, gemileri tam burada batırmaya çalışırsın.
- I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
- Don't. What are you doing? Please don't kill me.
- I'm having a little trouble pulling the trigger.
- Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
- İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
- Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
- Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
- Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.