go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3731 kişi  17 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

for

ed. için
bğ. nedeniyle, çünkü
  • - Big deal. - He'd be perfect for my movie.
    - Ne olmuş yani? - Filmim için harika olur.

  • - How much?
    - Twelve rupees.
    - You were blowing the horn so loudly for only 12 rupees? Here.
    - l don't have change.
    - So what do l do?
    - l don't have change.
    - Ne kadar?
    - Oniki rupi.
    - Sadece 12 rupi için mi o kadar yüksek sesle korna çaldın? Al.
    - Bozuğum yok.
    - Ne yapayım?
    - Bozuğum yok.
  • - How long will you live?
    - For ages. For 50 years
    - I love you, Mommy. I hope you never die.
    - Never. Yes, darling!
    - Ne kadar yaşayacaksın?
    - Yüzyıllarca. 50 yıl.
    - Seni seviyorum, anne. Umarım asla ölmezsin.
    - Asla. Evet, hayatım.
  • - You could do anything you like. The more fantastic, the better. That's what people want: fantasy. You write a proper part for me.. ...a couple of catchy songs.. ... I guarantee you a triumph deluxe! What do you say?
    - How much will you pay me?
    - Well, madame......how about half the receipts?
    - Ne istersen yapabilirsin. Ne kadar çok fantazi, o kadar iyi. İnsanların istediği bu: fantazi. Bana düzgün bir parça yaz... dikkat çekici birkaç şarkı... Ben de sana ekstra lüks bir zaferi garanti edeyim. Ne diyorsun?
    - Bana ne kadar ödeyecksiniz?
    - Peki, bayan... hesapların yarısına ne dersiniz?
  • - What for? For you, for the children, for our family?
    - It's so nice when you laugh .
    - I'll be gone for a few days.
    - Why?
    - Business.
    - Okay.
    - Ne için? Senin için mi, çocuklar için mi, aile için mi?
    - Güldüğün zaman çok güzelsin.
    - Birkaç günlüğüne yokum.
    - Neden?
    - İş.
    - Tamam.
  • - For what? - What's with you?
    - Ne için? - Senin neyin var?

  • - For what? - You know, TV show.
    - Ne için? - Bilirsin, TV dizisi.

  • - Time for what?
    - Time to talk you out of this.
    - Ne için zaman?
    - Seni bundan vazgeçirmek için.
  • - What do you have to be mad about? I understand it must have been hard for you when I left. But you didn't put up a fight.
    - What kind of fight was I supposed to put up?
    - Ne için kızmak zorundasın? Gittiğimde herşey senin için zor olmuş olmalı, anlıyorum. Ama kavga çıkartmadın?
    - Ne tür bir kavga çıkartmam gerekirdi?
  • - What idea? - An idea for the show.
    - Ne fikri? - Dizi hakkında bir fikir.

  • -What are you thinking of?
    - l've come to the village for the first time. l wish to stay here forever.
    -You haven't seen anything yet
    - Ne düşünüyorsun?
    -Hayatımda ilk kez bir köye geldim ve sonsuza dek burada kalmak istiyorum.
    -Daha bir şey görmedin.
  • - What do you think, Chamberlain?
    - In my opinion, it's time we had a piece in our own language. Plain German for plain people.
    - Kapellmeister?
    - Majesty......I must agree with "Herr Direttore".
    - Ne düşünüyorsun, Chamberlain?
    - Bence, kendi dilimizde bir parça edinmenin vakti geldi. Sade insanlar için sade Almanca.
    - Kapellmeister?
    - Majesteleri... 'Sayın Direktör' le aynı fikirdeyim.
  • - What do you mean? Are you accusing him of cheating the company?
    - He's dead anyway. It's a closed case for the company.
    - Ne demek istiyorsun? Onu şirketi dolandırmakla mı suçluyorsun?
    - Öldü zaten. Şirket için kapanmış bir dava artık.
  • - Where the hell's it going? Hurry!
    - I think it's headed for B module Lins, you see it?
    - So, raise your hand!
    - Ne cehenneme gidiyor? Acele et!
    - Sanırım B modülüne doğru gidiyor, Lins. Görüyor musun?
    - O zaman elini kaldır.
  • - My customers may ask for me by name 'Gigolo Joe'.
    - Why do you do that?
    - That's just what I do.
    - Now follow me!
    - Müşterilerim beni ismimle sorabilirler, Jigolo Joe.
    - Neden bu işi yapıyorsun?
    - Bu yalnızca benim işim.
    - Şimdi beni takip et!
  • - I had made an unhappy boy temporarily happy. And there wasn't anything in it for me at all. I didn't even want to shag his mum.
    - Mutsuz bir çocuğu geçici olarak mutlu ettim. Üstelik bana hiç bir faydası da yoktu. annesiyle yatmak dahi istemedim.
  • - I was born purple ...so purple they thought I was dead. True or false. They ignored me for two hours while trying to save my mother. Then they decided to wash me, so I'd look decent for the funeral.
    - Mor doğmuşum... o kadar mor ki beni ölü zannetmişler. Doğru ya da yanlış. Annemi kurtarmaya çalıştıkları iki saat boyunca ilgilenmemişler benle. Sonra cenazede düzgün gözükeyim diye beni yıkamaya karar vermişler.
  • - Folks, l want yo to meet Willie Stark the next governor of our state.
    - Bear patiently with me for a few minutes. l'd like to tell you what this state needs.
    - Millet, sizi eyaletimizin bir sonraki valisi ile tanıştırmak istiyorum.
    - Birkaç dakika bna sabırla katlanmanızı istiyorum. Size bu eyaletin ne ye ihtiyacı olduğunu anlatmak istiyorum.
  • - Mike, you got it all wrong.
    - You fingered Sonny for Barzini.
    - Mike, yanlış anladın.
    - Sonny'i Barzini'ye sen öldürttün.
  • - Hello, Mike! Welcome to Las Vegas!
    - All for you, kid! It's all his idea.
    - Merhaba, Mike! Las Vegas'a hoş geldin!
    - Her şey senin için! Onun fikriydi.

33,650 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025