- In the forest.. where I could survive myself. And where I grew up free and strong like a jaguar. When I was 20 years old I went to the castle to claim for what was mine...
- Kendi başıma hayatta kaldığım yer olan... ormanda. Ve bir jaguar gibi güçlü ve özgür olarak büyüdüğüm yerde. 20 yaşındayken benim olanı ilan etmek için şatoya gitmiştim...
- I was out for blood. It happens. To all of us. We're not machines, Lianna. When we're hurt, we lash out. That's no excuse for what I put you through.
- Kan için dışardaydım. Bu olur. Hepimize. Makine değiliz, Lianna. Canımız yandığında, saldırırız. Bu seni düşürdüğüm durum için bir bahane olamaz.
- John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
- No. But look what he threw up.
- What are those?
- Worms.
- John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
- Hayır. Ama bakın ne kustu.
- Nedir bunlar?
- Solucan.
- John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
- No. But look what he threw up.
- What are those?
- Worms.
- John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
- Hayır. Ama bakın ne kustu.
- Nedir bunlar?
- Solucan.
- John it wasn't easy for me to come here today, but I think it's very important that there'll be no misunderstanding between two of us. My daughter is the most precious thing in the world to me.
- John, bugün buraya gelmek benim için hiç kolay değildi, ama sanırım ikimizin arasında hiç bir geçimsizlik olmaması çok önemli. Kızım benim için dünyadaki en önemli şeydir.
- Is it allowed?
- Of course, sex is healthy. Do you have a girlfriend?
- I haven't had one for a while.
- What do you do in the evenings?
- Watch television.
- İzin var mı?
- Elbette, seks sağlıklı birşeydir.Kız arkadaşın var mı?
- Bir süredir yok.
- Akşamları ne yapıyorsun?
- Televizyon izliyorum.
- Apologize for doing my job?
- This isn't a request, captain. It's a direct order from the joint chiefs and the president. Now, you have two choices: Apologize or disobey a direct order.
- İşimi yaptığım için özür mü dileyeceğim?
- Bu bir rica değil yüzbaşı. Kolektif amirler ve başkandan direkt gelen bir emir. Şimdi iki seçim şansın var; Özür dilemek veya direkt bir emire itaatsizlik etmek.
- Hazel Dobkins is the name. Do you know her?
- Couldn't get it out of my head for years. Nice little housewife. Three little kids... a nice husband.... No financial problems.
- İsmi Hazel Dobkins. Onu tanıyor musun?
- Yıllarca aklımdan çıkaramadım. Küçük tatlı ev hanımı. Üç küçük çocuk... tatlı bir koca.... Para problemleri yoktu.
- Go in, quick l save it for you. Eat!
- Did you save it for me?
- The maids don't know. Eat more!
- Very delicious. Where's Dragon?
- He's on the Casino Cruises, he'll be back early morning for a trip to Taiwan. You've to finish it.
- No, l've to save some for my brother.
- You guys are good brothers
- İçeri gel, çabuk. Senin için sakladım. Ye!
- Benim için mi sakladın?
- Hizmetçiler bilmiyor. Daha çok ye!
- Çok lezzetli. Dragon nerede?
- Casino teknesinde, yarin sabah Tayvan'a bir gezi için erken dönecek. Onu bitirmen gerek.
- Hayır. Biraz kardeşime ayırmalıyım.
- Sizler iyi kardeşsiniz.