go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3705 kişi  17 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

for

ed. için
bğ. nedeniyle, çünkü
  • - l'll explain lf the ocean be is like a blocked lavator. Where does the excess water come from?
    - Rainfall isn't enough for a tidal wave.
    - Eğer okyanus tıkanmış tuvalet gibi olursa bunu açıklayacağım. Fazla su nereden geliyor?
    - Yağmur miktarı gelgit dalgası için yeterli değil.
  • - If he declines to speak, we can hardly be responsible for errors.
    - If we fail to reach him, we've tried at least.
    - Eğer konuşmayı kabul etmezse, yanlışlıklardan dolayı acımasızca sorumlu olabiliriz.
    - Eğer ona ulaşmakta başarısız olursak, hiç olmazsa denedik.
  • - If you get in there, you've got a job for life. Listen to me
    - Do you have a handkerchief?
    - Yes.
    - Do you have enough money?
    - I don't know
    - Eğer girersen, hayatını devam ettirmek için bir işin olacak. Sen beni dinle.
    - Mendilin var mı?
    - Evet.
    - Paran var mı?
    - Bilmiyorum.
  • - If it was you handling the case..
    - Well, it isn't me. And thank God for that.
    - But if it was, sir. What would you do?
    - Well, when l was an attorney a long time ago, young man, l realised after much trial and error, that in a courtroom, whoever tells the best story wins. ln unlawyer-like fashion, l give you that scrap of wisdom free of charge.
    - l'm much obliged for your time, sir.
    - Eğer davayı yürüten siz olsaydınız.
    - Ama ben değilim. Ve bunun için de allaha şükür.
    - Ama öyle olsaydı, efendim. Ne yapardınız?
    - Uzun süre önce ben avukatken, genç adam, mahkemede bir çok deneme ve yanılmadan sonra farkettim ki her kim en iyi hikayeyi anlatırsa kazanır. Avukat olmayan şekliyle, bu kadarcık aklı ücret istemeden verebilirim.
    - Zamanınız için minnettarım, efendim.
  • - If you utter those words again.. ...l shall cut out your tongue.. ...and throw it to the jackal and the dogs! And l shall destroy you, for the good of the world!
    - Eğer bu sözleri bir daha söylersen... Dilini keseceğim... ve onu çakallara ve köpeklere atacağım! Ve tüm dünyanın iyiliği için seni mahvedeceğim.
  • - l'll smack you in the mouth, if you try and kiss me again!
    - Let me put some cream on for you.
    - Eğer bir daha dener ve beni öpersen, ağzına yumruk atarım.
    - Dur da senin için biraz krem süreyim.
  • - If I can get word from your family.. ...will you and the others accept my leadership?
    - Yes. And if you can't, will you step aside for another?
    - Eğer ailenden söz alabilirsem... sen ve diğerleri liderliğimi kabul edecek misiniz?
    - Evet. Ya alamazsan... sen başka biri için kenara çekilecek misin?
  • - An exercise ball?
    - Popular in America! Suitable for the whole family! Very handy!
    - Show us!
    - Sure! Sit here!
    - Egzersiz topu mu?
    - Amerika’da popüler! Bütün aile için uygun! Çok kullanışlı!
    - Gösterin bize!
    - Elbette! Buraya oturun!
  • - I believe, we have postponed the wedding long enough.
    - Good call! Okay, let's give a big hand for the wise and generous Sultan!
    - Düğünü yeteri kadar ertelediğimizi düşünüyorum.
    - Doğru karar! Tamam, haydi bilge ve asil Sultan'ı alkışlayalım

  • - Stop. Oh, no. Oh, my fur and whiskers.
    - Someone's head will roll for this.
    - Yours. Off with her...
    - But, but, but, consider, my dear. Uh, couldn't she have a trial? Huh? First?
    - Trial?
    - Well... Just a, a little trial? Hmm?
    - Hmm. Very well, then. Let the trial begin!

    - Dur! Oh, hayır. Oh, kürküm ve sakallarım.
    - Bu yüzden birisi kafasını kaybedecek.
    - Seninki. Onunkini alın.
    - Ama, ama, ama,... düşün hayatım. Iı, duruşmaya çıkamaz mı? Ha? Önce?
    - Duruşma mı?
    - Şeyy... küçük bir duruşma sadece? Hmm?
    - Hmm. Pekala o zaman. Duruşma başlasın!

  • - Stop. Oh, no. Oh, my fur and whiskers.
    - Someone's head will roll for this.
    - Yours. Off with her...
    - But, but, but, consider, my dear. Uh, couldn't she have a trial? Huh? First?
    - Trial?
    - Well... Just a, a little trial? Hmm?
    - Hmm. Very well, then. Let the trial begin!
    - Dur! Oh, hayır. Oh, kürküm ve sakallarım.
    - Bu yüzden birisi kafasını kaybedecek.
    - Seninki. Onunkini alın.
    - Ama, ama, ama,... düşün hayatım. Iı, duruşmaya çıkamaz mı? Ha? Önce?
    - Duruşma mı?
    - Şeyy... küçük bir duruşma sadece? Hmm?
    - Hmm. Pekala o zaman. Duruşma başlasın!
  • - The doctor will be with you in just a moment.Do you know what he had for dinner?
    - Yes, we both had fish.
    - Doktor birkaç dakika içinde burada olacak. Akşam yemeğinde ne yediğini biliyor musunuz?
    - Evet, ikimiz de balık yemiştik.
  • - Disco, more than any other dance requires finess. Lean forward slightly and bend your knee for best effect. And your eyes! Maintain eye contact and give them a slight smile
    - Disko dansı, diğer her danstan daha çok ustalık ister. Hafifçe öne eğil ve iyi bir etki için dizini kır. Ve gözlerin! Göz temasında kal ve ona hafifçe gülümse.
  • - Listen to me. Listen! You have a chance to make boxing history tonight. You have potential for that kind of greatness. You don't need me. You already have it. Always did.
    - Dinle beni. Dinle! Bu gece bir boks tarihi yazmak için şansın var. Böyle büyük birşey için potansiyelin var. Bana ihtiyacın yok. Sende zaten var. Hep vardı.
  • - Make sure you're not late for other clients.
    - No, money's fine, really
    - Bye, Ford. You're our hero. You're the greatest.
    - Diğer müşterilere geç kalmayacağından emin ol!
    - Hayır, parada problem yok, gerçekten.
    - Bay, Ford. Kahramanımızsın. Sen bir tanesin.
  • - When other boys had their eyes on girls, I sat in Juvenile prison for having taken an old lame granny's sledge. Mikkonen.
    - Diğer çocuklar gözlerini kızlardan ayıramazken, ben eski, garip bir büyükanne kızağını almak için çocuk hapishanesinde otururdum.
  • - Go ahead. - You ready for the second one?
    - Devam et. - İkincisi için hazır mısın?

  • - What I mean is.. it was worth it. Dear Lord., we've come to the end of our journey. In a little while,we will stand before you. I pray for you to be merciful. Judge us notfor our weakness.
    - Demek istediğim... buna değerdi. Sevgili Lordum, yolculuğumuzun sonuna geldik. Çok kısa bir süre sonra sizin önünüzde yer alacağız. Merhametli olmanız için dua ediyorum. Bizi zayıflığımızla yargılamayın.
  • - So that's the gift for 28 000 crowns.
    - It's a bargain at that price.
    - Demek 28 000 kronluk hediye bu.
    - Bu fiyata kelepir sayılır.
  • - Dancing and exercise can keep you fit and happy. For us this is no Ionger just a hobby, it has become a passion. And now,an incredibIe story ...
    - Dansetmek ve egzersiz yapmak seni fit ve mutlu tutar. Bizim için bu, artık sadece bir hobi olmaktan çıkıp, bir tutku haline geldi. Ve şimdi de inanılmaz bir hikaye...

33,650 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025