- lf l were you.. l´d go out and hum for the next year
- lf l were you, Russ, l´d have my mouth full of shotgun with my toe on the trigger.
- Senin yerinde olsaydım, dışarı çıkar gelecek sene boyunca vızıldardım.
- Ben senin yerinde olsaydım, Russ, ağzımda dolu bir silah ayak parmağım da tetikte, olurdu.
- I'm sorry for you.
- I've managed all these years without your pity.
- Let's go back, Boriska.
- I can't. I know that's not the right clay.
- Then what is right?
- I know what it is. I don't need people like you. I can manage things on my own.
- Senin için üzülüyorum.
- Bütün bu yılları senin acıman olmadan yaşadım.
- Hadi dönelim, Boriska.
- Yapamam. Bunun doğru gün olmadığını biliyorum.
- Peki öyleyse doğru olan ne?
- Ne olduğunu biliyorum. Senin gibi insanlara ihtiyacım yok. Tek başıma başarabileceğimi biliyorum.
- We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
- Good stuff there.
- You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
- Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
- Harika bunlar.
- Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
- We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
- Good stuff there.
- You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
- Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
- Harika bunlar.
- Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
- I have some pie for you today?
- Okay, yeah. That sounds great
- I'll cut you an extra-large slice. Preferred customer.
- Thank you. That's really sweet of you.
- Senin için bugün turtam var.
- Oh, evet. Kulağa hoş geliyor.
- Senin için ekstra büyük bir dilim keseceğim. Tercih edilen müşteri.
- Teşekkür ederim. Gerçekten çok tatlısın.
- Did you read the part where I said I'd always love you?
- It's a bit hard for you to love me when you're dead, isn't it?
- I'm sorry. I can understand why you're angry,
- Seni her zaman seveceğimi söylediğim kısmı okudun mu?
- Öldüğünde beni sevmen biraz zor, öyle değil mi?
- Üzgünüm. Kızgın olmanı anlıyorum.
- There is so much happiness waiting for you Marry.
- Mr.Goto, Mama is still Mama, I will lead on the life myself.
- Please do this.
- I am not lieing. Can you see? Can you understand me?
- Seni bekleyen büyük bir mutluluk var, Mary.
- Bay Goto, annem aynı annem. Hayatımı kendim yönlendireceğim.
- - Yap bunu lütfen.
- Yalan söylemiyorum. Görebiliyor musunuz? Beni anlayabiliyor musunuz?