go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 851 kişi  19 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

for

ed. için
bğ. nedeniyle, çünkü
  • -Can I talk to you for a minute.
    -Yeah.I can afford a minute.
    - Seninle bir dakika konuşabilir miyim?
    - Tamam.Bir dakika ayırabilirim.
  • - Do you expect me to find a substitute for you just like that?
    - I don't want to work with him in the same office.
    - Senin yerine sadece bunun gibi bir vekil bulmamı mı bekliyorsun?
    - Kendisi ile aynı ofiste çalışmak istemiyorum.
  • - lf l were you.. l´d go out and hum for the next year
    - lf l were you, Russ, l´d have my mouth full of shotgun with my toe on the trigger.
    - Senin yerinde olsaydım, dışarı çıkar gelecek sene boyunca vızıldardım.
    - Ben senin yerinde olsaydım, Russ, ağzımda dolu bir silah ayak parmağım da tetikte, olurdu.
  • - I'm sorry for you.
    - I've managed all these years without your pity.
    - Let's go back, Boriska.
    - I can't. I know that's not the right clay.
    - Then what is right?
    - I know what it is. I don't need people like you. I can manage things on my own.
    - Senin için üzülüyorum.
    - Bütün bu yılları senin acıman olmadan yaşadım.
    - Hadi dönelim, Boriska.
    - Yapamam. Bunun doğru gün olmadığını biliyorum.
    - Peki öyleyse doğru olan ne?
    - Ne olduğunu biliyorum. Senin gibi insanlara ihtiyacım yok. Tek başıma başarabileceğimi biliyorum.
  • - ? can't do anything for you.
    - Why are you upset?
    - Senin için hiç bir şey yapamam.
    - Neden üzgünsün?
  • - We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
    - Good stuff there.
    - You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
    - Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
    - Harika bunlar.
    - Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
  • - We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
    - Good stuff there.
    - You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
    - Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
    - Harika bunlar.
    - Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
  • - Well, I came back for you. - Oh, shut up.
    - Senin için geri geldim. - Kapa çeneni.

  • - I can't work for you. - Oh, God.
    - Senin için çalışamam. - Tanrım.

  • - I have some pie for you today?
    - Okay, yeah. That sounds great
    - I'll cut you an extra-large slice. Preferred customer.
    - Thank you. That's really sweet of you.
    - Senin için bugün turtam var.
    - Oh, evet. Kulağa hoş geliyor.
    - Senin için ekstra büyük bir dilim keseceğim. Tercih edilen müşteri.
    - Teşekkür ederim. Gerçekten çok tatlısın.
  • - l would never have got a friend like you. You did so much for me. You got me a job and a house.
    - lt's a friend's duty to help a friend.
    - Senin gibi bir arkadaşım hiç olmadı. Benim için çok şey yaptın. Bana bir iş ve ev buldun.
    - Arkadaşına yardım etmek bir arkadaşın görevidir.
  • - In case I don't see you again, how much do I owe you for taking care of that girl?
    - Forget it. I didn't do it as a doctor. I did it as a neighbour.
    - Seni tekrar görmemem halinde, şu kıza baktığın için sana borcum ne kadar?
    - Unut gitsin. Bunu bir doktor olarak yapmadım, bir komşu olarak yaptım.
  • - You know how much I Iove you, LoIa. I'd give anything for a kiss
    - You swine! Don't waste your time taIking.
    - Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun, Lola. Bir öpücük için herşeyi verirdim.
    - Seni domuz! Konuşarak vaktini harcama!
  • - We thought we lost you .
    - And you might have if it weren't for our icy friend.
    - Seni kaybettiğimizi zannettik.
    - Soğuk nevale arkadaşınız olmasa kaybederdiniz.
  • - Did you read the part where I said I'd always love you?
    - It's a bit hard for you to love me when you're dead, isn't it?
    - I'm sorry. I can understand why you're angry,
    - Seni her zaman seveceğimi söylediğim kısmı okudun mu?
    - Öldüğünde beni sevmen biraz zor, öyle değil mi?
    - Üzgünüm. Kızgın olmanı anlıyorum.
  • - Haven't I seen you somewhere before?
    - Well, Mrs. Humphrey probably in your garden. I've been pruning your trees for the last three years.
    - Seni daha önce bir yerlerde gördüm mü?
    - Muhtemelen bahçenizde. Ben üç yıldır sizin ağaçlarınızı buduyorum.
  • - They are waiting for you in the great hall.
    - I know.
    - They cannot begin without you.
    - If I enter the great hall, I will never leave it again.
    - Seni büyük salonda bekliyorlar.
    - Biliyorum.
    - Sensiz başlayamazlar.
    - Eğer büyük salona girersem, bir daha asla çıkamam.
  • - I have to leave you here.
    - Is it a game?
    - No.
    - When will you come back for me?
    - I'm not.
    - Seni burada bırakmak zorundayım.
    - Bu bir oyun mu?
    - Değil.
    - Beni almak için ne zaman geri geleceksin?
    - Gelmeyeceğim.
  • - There is so much happiness waiting for you Marry.
    - Mr.Goto, Mama is still Mama, I will lead on the life myself.
    - Please do this.
    - I am not lieing. Can you see? Can you understand me?
    - Seni bekleyen büyük bir mutluluk var, Mary.
    - Bay Goto, annem aynı annem. Hayatımı kendim yönlendireceğim.
    - - Yap bunu lütfen.
    - Yalan söylemiyorum. Görebiliyor musunuz? Beni anlayabiliyor musunuz?
  • - I don't understand you.
    - Because you don't realize how you've changed things for me.
    - Seni anlamıyorum.
    - Çünkü benim için bazı şeyleri nasıl değiştirdiğini fark etmiyorsun.

33,650 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025