go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2891 kişi  16 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

for

ed. için
bğ. nedeniyle, çünkü
  • - Tell me where I can find the Blue Fairy.
    - Question me, you pay the fee.Two for five, you get one free
    -Söyle bana Mavi Periyi nerede bulabilirim?
    - Sorgula beni, ücreti sen ödüyorsun. İki liraya beş soru, biri bedava.
  • -Sloane deserves to die.
    -Yes, he does.But not for this.
    -Sloane ölmeyi hakediyor.
    -Evet, hakediyor.Ama bundan dolayı değil.
  • -Shall I unpack for you ?
    -Just put it anywhere.
    -Sizin için valizleri açayım mı?
    -Şimdilik herhangi bir yere koyun.
  • -Thanks again for the movie. -You're welcome.
    -Sinema için tekrar teşekkürler. -Bişey değil.

  • -Did you read the part where I said I'd always love you? -It's a bit hard for you to love me when you're dead, isn't it? -I'm sorry.I can understand why you're angry, Marcus.
    -Seni her zaman seveceğimi söylediğim bölümü okudun mu? -Ölüyken beni sevmen senin için biraz zor olur, değil mi? -Üzgünüm. Neden kızgın olduğunu anlayabiliyorum, Marcus.
  • - Why the Senator traveled to Peru? - He looked for buyers of raw materials.
    -Senatör neden Peru'ya gitti? -Ham maddeler için alıcı arıyor.
  • -Are you completely mad? Why did you come here? -To see you. -But don't you realize that...? -My men told me what you did for me, so I've come to thank you.
    -Sen aklını mı kaçırdın? Buraya neden geldin? -Seni görmek için. -Peki farkında değil misin...? -Adamlarım benim için yaptıklarını anlattı, ben de sana teşekkür etmek için geldim.
  • - Hi!
    - You have a packet for Mr Antwerp?
    -Yes, sir. Over there. That one.
    -Selam!
    -Bay Antwerp için bir paketiniz mi var?
    -Evet, efendim. İşte orada. Şu.
  • -Did Peter go to Shenzhen to cover a story What did he tell you?
    -He said on the day he died he was following.. a possible headline story..
    -That's impossible He was on vacation.It's impossible he'd sacrifice his holidays for work.
    -Peter, yeni hikaye için Shenzen’e gitti mi?Ne söyledi sana?
    -Öldüğü gün dedi ki…manşet olacak bir hikayenin peşindeymiş.
    - Bu imkansız. Tatildeydi. Tatillerini işe feda etmesi imkansız bir şey.

  • -I don't want to work with him in the same office.
    - You won't see him here anyway. He's always out for breaking news, and you're doing the fashion page.
    -Onunla aynı ofiste çalışmak istemiyorum.
    -Onu burada hiçbir şekilde görmeyeceksin. Son dakika haberleri için her zaman dışarıda olur ve sen moda sayfasını yapıyorsun.
  • - Where are you going, love?
    - London.
    - That´s a big place for a little girl. Come on, hop in.
    -Nereye gidiyorsun canım?
    -Londra'ya
    -Küçük bir kız için büyük bir yer. Hadi atla içeri.
  • -I'm looking for the least possible amount of responsibility.
    -I don't think you'd fit in here.
    -Mümkün olan en az ölçüde sorumluluk olan bir iş arıyorum.
    -Burasının size uygun olduğunu sanmıyorum.
  • -How much does the millionaire want to pay?
    - I said seven dollars for the one that looks like blobs in a thunderstorm.
    -Milyoner ne kadar ödemek istiyor?
    - Fırtınadaki su damlacıkları için 7 dolar dedim.
  • -l've looked all over for McCall's report on that mine l can't find it anywhere.
    -You must have it.
    -Maybe l have.
    -McCall'un şu madenle ilgili raporunu heryerde aradım. Ama hiçbir yerde bulamadım.
    -Sende olmalı.
    -Belki bendedir.
  • -Larry. Why don't we get some artificial plants for the restaurant?
    -Good idea.
    - Then we don't have to water them.
    -Larry neden restorana birkaç yapma çiçek almıyoruz?
    -İyi fikir.
    -O zaman onları sulamak zorunda kalmayız.
  • -I want to try for the lost Hideyoshi treasure!
    -Call me when you find it
    -Kayıp Hidyoshi hazinesini bulmayı denemek istiyorum!
    -Bulduğunda beni ara.
  • - I won't let Jessica live like this. I'll double whatever he's paying you.
    - I'm not some gun for hire.
    -jessica'nın böyle yaşamasına izin vermeyeceğim. o sana ne ödüyorsa ben iki mislini ödeyeceğim.
    -ben kiralık katil değilim.
  • -There. He's coming back. - ln the beige raincoat? -Yes. Maybe he's looking for me.
    -İşte. Geri geliyor. -Bej rengi yağmurluklu mu? –Evet. Belki beni arıyordur.
  • -Come on, rabbit, get out there and see if the coast is clear. -Okay, boss. Okay, all clear. Hey, how about a break for lunch? -Keep working, rabbit.
    -Haydi, çaylak, çık oradan ve etrafı kolaçan et. - Peki, patron. Tamam, asayiş berkemal. Hey, öğle yemeğine ne dersin? -Çalışmaya devam et çaylak.
  • -You desire to live in a world where the sky is not artificial.
    -You must have me mistaken for someone else.
    -Gökyüzünün yapay olmadığı bir dünyada yaşamak istiyorsun.
    -Sen beni başka biriyle karıştırmış olmalısın.

33,650 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025