- If you would lik to live with us... we would be extremely honored. This would be your home.
- Really, this lamb is...amazingly amazing! If you'll pardon the expression.
- Some more wine?
- Eğer bizimle yaşamak istersen... bundan büyük bir onur duyarız. Burası senin evin olur.
- Gerçekten, bu kuzu eti... inanılmaz derecede inanılmaz! Eğer ifademi bağışlarsanız.
- Biraz daha şarap?
- Dancing and exercise can keep you fit and happy. For us this is no Ionger just a hobby, it has become a passion. And now,an incredibIe story ...
- Dansetmek ve egzersiz yapmak seni fit ve mutlu tutar. Bizim için bu, artık sadece bir hobi olmaktan çıkıp, bir tutku haline geldi. Ve şimdi de inanılmaz bir hikaye...
- I am trying to figure out how the hell you get back to your apartment. Then you find you got this super-size doorknob so you can't get the key in, and all your clothes and razor's inside.
- Dairene nasıl geri girebildiğini anlamaya çalışıyorum. sonra bu dev bıyuttaki kapı tokmağın olduğunu anlıyorsun, bu yüzden de anahtarı sokamıyorsun ve tüm elbiselerinle tıraş makinen içeride.
- I don't think they will continue more.
- Who knows you're here?
- Nobody.
- What happens to me if this leaks?
- We can protect you.
- Oh, yeah. Sure.Okay.
- We can call off the investigation.
- Daha fazla sürdüreceklerini sanmıyorum.
- Buraya geldiğini kim biliyor?
- Hiç kimse.
- Bu sızarsa bana ne olur?
- Seni koruyabiliriz.
- Oh, evet. Tabi. Tamam.
- Soruşturmayı erteleyebiliriz.
- lt's too dangerous. You'd better not go.
- What about you?
- l can handle it myself. This cheque is for you.
- Why are you giving me so much money?
- l know you need it.
- Çok tehlikeli. Gitmesen iyi olur.
- Ya sen?
- Ben kendimi idare ederim. Bu çek sana.
- Bu kadar çok parayı neden bana veriyorsun?
- İhtiyacın olduğunu biliyorum.
- I love kids. Yeah. I like messing about with them. Doing kid things. I'd have been disappointed if you didn't have a child.
- Why do you say that?
- God knows. Mainly because I thought this was our child.
- Çocukları severim. evet. Onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Çocukça şeyler yapmayı. Eğer çocuğun olmasaydı, hayal kırıklığına uğrardım.
- Neden böyle söylüyorsun?
- Tanrı bilir. Aslında onun bizim çocuğumuz olduğunu düşündüğüm için.
- QuicKly, get a ladder! Is this how you keep an eye on him? How did he get up there? I
- I'll hammer you into the ground. How did you get up there? If you fall, you'll break every bone.
- Çabuk! Bir merdiven getir! Ona böyle mi göz kulak oluyorsun? Oraya nasıl çıktı?
- Seni yere çivileyeceğim. Oraya nasıl çıktın? Eğer düşersen bütün kemiklerin kırılır.