go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 975 kişi  03 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

"wait" arama sonuçları

Kelimeler (36)

waitf. beklemek i. bekleme ünl. bekleyin 
can you waitbekleyebilir misiniz 
lay a wait forf. pusu kurmak 
lie in waitpusuya yatmak 
lie in wait forpusu kurmak, pusuya yatmak 

Cümleler (607)

famous You're talented, famous, wealthy. People wait around night after night just to see you. Even in the rain.
Yetenekli, ünlü ve zenginsin. İnsanlar geceler boyu sadece seni görmek için bekliyor. Yağmurda bile.
age Most gals your age don't wait.
Yaşıtların pek beklemez aslında.
television I thought about opening a video business, but I suppose we gotta wait for television first.
Video işi açmayı düşünüyordum, ama sanırım önce televizyonu beklememiz gerek.
silent And now we must be silent and wait.
ve artık biz sessiz kalıp beklemeliyiz.
tone Wait for a tone, then press the international access number 011.
Ton verene kadar bekleyin ve sonra uluslararası erişim numarası 011 basın.
cab I'll wait in the cab.
Takside beklerim.
gather The team is anxious to talk to you. I want you to wait here. I'll gather them up.
Takım sizinle konuşmak için sabırsızlanıyor. Burada beklemenizi istiyorum. Ben onları biraraya toplayacağım.
anxious The team is anxious to talk to you. I want you to wait here[bak:wait]
Takım seninle konuşmak için can atıyor. Senin burada beklemeni istiyorum.
about Of course,we're going to have to wait about a half hour,
Tabii, yarım saat kadar beklememiz gerekecek...
talking Yeah, I do. Wait. What are you talking about?
Tabii ki yapıyorum. Bir dakika! Sen ne diyorsun?
views Now,wait till you see the panoramic city to ocean views at night.
Şimdi, şehrin ve okyanusun panoramik görünümünü geceleyin görene dek bekleyin.
useful Now, wait Just one second Before you do that.. ...I might have some useful information for you.
Şimdi onu yapmadan önce sadece bir saniye bekle. Senin için yararlı bir bilgim olabilir.
final My final production is about to start in five minutes. I can't wait.
Son prodüksiyonum beş dakika içinde başlamak üzere. Sabırsızlanıyorum.
weekends I wanted to see you and I didn't want to wait two weekends.
Seni görmek istedim ve bunun için iki hafta bekleyemezdim.
few You and a few others will stay here and wait for Bull and his men
Sen ve diğerlerinden birkaç kişi burada kalacak, Bull'u ve adamlarını bekleyecek.
wait You wait there.
Sen orada bekle.
told - Hey. They told me to wait here. - ( Intercom buzzes )
Selam. Burada beklememi söylediler.
time I told you I don't have time to wait. What is this?
Sana bekleyecek vaktim olmadığını söylemiştim. Bu da ne?
advisable As nothing could well be done before morning, and as it would be at least advisable to wait till Lord Godalming should hear from Mitchell's, we decided not to take any active step before breakfast time.
Sabahtan önce hiçbir şey iyi yapılmayacağı için ve en azından Lord Godalming Mitchell'den haber alana kadar beklemek akla yatkın olduğu için, kahvaltı saatinden önce hiçbir aktif adım atmamaya karar verdik.
wait All right, we'll wait.
Pekala, bekleyelim, bakalım.

607 cümle
[ 1 ] 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Sonraki >>


Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024