go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1759 kişi  16 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

your

zm. senin, sizin
  • - If it was you handling the case..
    - Well, it isn't me. And thank God for that.
    - But if it was, sir. What would you do?
    - Well, when l was an attorney a long time ago, young man, l realised after much trial and error, that in a courtroom, whoever tells the best story wins. ln unlawyer-like fashion, l give you that scrap of wisdom free of charge.
    - l'm much obliged for your time, sir.
    - Eğer davayı yürüten siz olsaydınız.
    - Ama ben değilim. Ve bunun için de allaha şükür.
    - Ama öyle olsaydı, efendim. Ne yapardınız?
    - Uzun süre önce ben avukatken, genç adam, mahkemede bir çok deneme ve yanılmadan sonra farkettim ki her kim en iyi hikayeyi anlatırsa kazanır. Avukat olmayan şekliyle, bu kadarcık aklı ücret istemeden verebilirim.
    - Zamanınız için minnettarım, efendim.
  • - If you utter those words again.. ...l shall cut out your tongue.. ...and throw it to the jackal and the dogs! And l shall destroy you, for the good of the world!
    - Eğer bu sözleri bir daha söylersen... Dilini keseceğim... ve onu çakallara ve köpeklere atacağım! Ve tüm dünyanın iyiliği için seni mahvedeceğim.
  • - If this bothers you, I suggest you stay in your quarters... stick your fingers in your ears and hum real loud until it's over.
    - Eğer bu seni rahatsız ederse, yatağında kalmanı... parmaklarını kulaklarına tıkayıp bitene kadar çok yüksek sesle şarkı mırıldanmanı tavsiye ederim.
  • - If you would lik to live with us... we would be extremely honored. This would be your home.
    - Really, this lamb is...amazingly amazing! If you'll pardon the expression.
    - Some more wine?
    - Eğer bizimle yaşamak istersen... bundan büyük bir onur duyarız. Burası senin evin olur.
    - Gerçekten, bu kuzu eti... inanılmaz derecede inanılmaz! Eğer ifademi bağışlarsanız.
    - Biraz daha şarap?
  • - If someone should find an excuse to use your handkerchief and return it to your pocket like this, you'll know you've made contact.
    - Eğer birisi mendili kullanmak ve onu bu şekilde geri koymak için bir bahane bulursa, iletişim kurmuş olduğunu anlarsın.
  • - If I can get word from your family.. ...will you and the others accept my leadership?
    - Yes. And if you can't, will you step aside for another?
    - Eğer ailenden söz alabilirsem... sen ve diğerleri liderliğimi kabul edecek misiniz?
    - Evet. Ya alamazsan... sen başka biri için kenara çekilecek misin?
  • - Sir, I can't help it, sir.
    - Bullshit. Get on your knees, scumbag.
    - Efendim, yapamıyorum efendim.
    - Siktir git. Dizlerinin üstüne çök pislik!
  • - Sir, no, sir.
    - Wipe that disgusting grin off your face.
    - Efendim, hayır efendim.
    - O zaman aptal gibi sırıtmayı kes.

  • - I do
    - And do you Ginny Schmidt, taKe Randall Hertzel to be your lawful wedded husband ?
    - I do.
    - Yeah...I now pronounce you husband and wife.
    - Ediyorum.
    - Ve sen Ginny Schmidt, Randall Hertzel'i yasal nikahlı kocan olarak kabul ediyor musun?
    - Ediyorum.
    - Evet,.. Ben de şimdi sizi karı koca ilan ediyorum.
  • - Did you express your thoughts?
    - Yes, but I was alone.
    - I'm not in on this. How rude!
    - Düşüncelerini açıkladın mı?
    - Evet, ancak yalnızdım.
    - Bundan haberim yok. Ne kadar seviyesiz!
  • - I've heard your woman is pregnant..
    - So If you do me one last favour, ... I'll be very generous in return...
    - Duydum ki karın hamileymiş.
    - Evet. Bu arada bana bir konuda yardım edersen bende sana karşılığında oldukça cömert davranırım.
  • - Did you like your shower?
    - It was glorious I haven't had a real hot water shower in ages.
    - Duş hoşuna gitti mi?
    - Harikaydıi.Uzun zamandır sıcak su yüzü görmemiştim.
  • -Dorado Do you call this a throne?
    - What is a throne , but a plan covered with velvet, Your Majesty
    - Dorado,buna taht mı diyorsun?
    - Taht kadife kaplı niyetler değil midir, saygıdeğer Majesteleri.
  • - l'll brush my teeth first. Can l use your toothbrush?
    - Yeah, it's in there.
    - Can l get some juice Keek?
    - Want some toast?
    - You buttered my toast. No one's done that before.
    - Dişlerimi fırçalayacağım. Diş fırçanı kullanabilir miyim?
    - Evet, Orada.
    - Biraz meyve suyu alabilir miyim, Keek?
    - Tost ekmeği ister misin?
    - Ekmeğime yağ sürmüştüm. Bunu daha önce kimse yapmadı.
  • - Disco, more than any other dance requires finess. Lean forward slightly and bend your knee for best effect. And your eyes! Maintain eye contact and give them a slight smile
    - Disko dansı, diğer her danstan daha çok ustalık ister. Hafifçe öne eğil ve iyi bir etki için dizini kır. Ve gözlerin! Göz temasında kal ve ona hafifçe gülümse.
  • - Listen, I grab you, I throw you over the cliff.. and before you hit the bottom, you're dead...and your sufferings are over. What do you think?
    - Dinle, seni kaptığım gibi uçurumdan atarım... ve dibe çarpmadan evvel ölmüş olursun... ve tüm acıların biter. Ne dersin?
  • - Listen! We found it in your jacket. It's the handkerchief that used in Poland restaurant on the border. What else can you say now?
    - Dinle! Ceketinde bulduk. Sınırdaki Polonya restoranında kullanılan mendil. Şimdi bize başka ne söyleyebilirsin?
  • - I am trying to figure out how the hell you get back to your apartment. Then you find you got this super-size doorknob so you can't get the key in, and all your clothes and razor's inside.
    - Dairene nasıl geri girebildiğini anlamaya çalışıyorum. sonra bu dev bıyuttaki kapı tokmağın olduğunu anlıyorsun, bu yüzden de anahtarı sokamıyorsun ve tüm elbiselerinle tıraş makinen içeride.
  • - Because I'll bust your head with a sledgehammer.
    - You'll get your money back.
    - Çünkü bir çekiçle kafanı kıracağım.
    - Paranı geri alacaksın.
  • - You're such a moaner. And your grandfather had to live through a lot of problems and hard times in Peru. And suffering...is what ages you most.
    - Çok mızmızsın. Büyükbaban Peru'da birçok problem ve zor zamanlar yaşamak zorunda kaldı. Ve dert çekiyor... seni en çok yaşlandıran şey de bu.

10,627 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025