- What is your relationship with Katie?
- Oh, man, l wish l knew .
- You dating her?
- l don't know. Well, sort of.
- Well, either you are or you're not... right?
- Katie ile ilişkin nedir?
- Oh dostum, keşke bilsem.
- Çıkıyor musun onunla?
- Bilmiyorum. Yani sayılır.
- Ya öyledir ya da değildir, ... değil mi?
- Your brother was lost in an amusement park.. and he was found 2 days later, behind a fence. They'd taken a kidney
- Holy shit!
- You won't tell anyone? You promised. They swiped your brother's kidney! I was wrong to tell you.
- Kardeşin eğlence parkında kaybolmuştu... ve sonra 2 gün sonra çitin arkasında bulundu. Böbreklerinden biri alınmıştı.
- Aman Tanrım!
- Kimseye söylemeyeceksin! Söz verdin. Kardeşinin böbreğini çaldılar. Sana söylemekle hata ettim.
- Are you mad at me because my hair gel smells? Because I said your handwriting is childlike?
- No. That made me feel precious. Because he's always correcting people's grammar?
- Jölem kokuyor diye mi bana kızgınsın? Yoksa elyazın çocuksu dedim diye mi?
- Hayır. Bu beni değerli hissettirdi. Çünkü her zaman insanların gramerini düzeltiyor.
- John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
- No. But look what he threw up.
- What are those?
- Worms.
- John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
- Hayır. Ama bakın ne kustu.
- Nedir bunlar?
- Solucan.
- John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
- No. But look what he threw up.
- What are those?
- Worms.
- John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
- Hayır. Ama bakın ne kustu.
- Nedir bunlar?
- Solucan.
- Jimmy, your kidneys are sick. They don't work right. We need to take out the sick kidney and put in a new one.
- Today?
- No, not today. We have to wait until......there's a kidney we can put in.
- Jimmy, böbreklerin hasta. Normal çalışmıyorlar. Hasta olan böbreği alıp yerine yenisini koymalıyız.
- Bugün mü?
- Hayır, bugün değil. Koyabileceğimiz bir böbrek bulana dek... beklemek zorundayız.
- Scout told him that I was too slight to play so he kept pushing me. That's how I screwed my knee.
- Your dad made you?
- I wanted to show him I wasn't soft, so I tried to play injured.
- He was a bastard an
- İzci ona oynayamacak kadar zayıf olduğumu söylemiş, bu nedenle beni zorlayıp durdu. Bu nedenle dizim döndü.
- Baban mı yaptı?
- Ona zayıf olmadığımı göstermek istedim, o nedenle yaralı şekilde oynadım.
- What's your name?
- My name is David.
- Hello, David. How old are you?
- I don't know.
- You need someone to take care of you? Would you like a nanny?
- İsmin ne?
- Benim adım, David.
- Merhaba David. Kaç yaşındasın?
- Bilmiyorum.
- Sana bakacak birine ihtiyacın var mı? Bir dadı ister misin?
- What are the names again ?
- Charles.
- Rosie. Rose.
- Do you, Charles, take this woman to be your lawful wedded wife?
- Yes, sir.
- Do you, Rose, take this man to be your lawful wedded husband?
- I do.
- İsimler neydi tekrar?
- Charles.
- Rosie. Rose.
- Sen Charles, bu kadını yasal nikahlı eşin olarak kabul ediyor musun?
- evet efendim.
- Sen Rose, bu adamı yasal nikahlı eşin olarak kabul ediyor musun?
- Ediyorum.