- l want your company. l'll get a good friend and good neighbour.
- Come. l'll show you the house. The key is with Kanhaiya Lala. The foreman in our company. l'll introduce you to him. He also lives here.
- Eşlik etmeni istiyorum. İyi bir arkadaş ve komşum olacak.
- Gel. Sana evi göstereyim. anahtar Kanhaiya Lala'da. Bizim şirketteki ustabaşı. Seni onunla tanıştırırım. O da burada yaşıyor.
- If he's going to sleep over 3 night a week, he can pay half the rent.
- But if I ask him to pay half the rent, it's like asking him to move in with me.
- Eğer haftanın 3 günü kalacaksa, kiranın yarısını ödeyebilir.
- Ama eğer kiranın yarısını ödemesini istersem, bu birlikte yaşamak gibi birşey.
- If you would lik to live with us... we would be extremely honored. This would be your home.
- Really, this lamb is...amazingly amazing! If you'll pardon the expression.
- Some more wine?
- Eğer bizimle yaşamak istersen... bundan büyük bir onur duyarız. Burası senin evin olur.
- Gerçekten, bu kuzu eti... inanılmaz derecede inanılmaz! Eğer ifademi bağışlarsanız.
- Biraz daha şarap?
- I started panicking.. ...thinking. Is that weird?
- I am redefining "weird" on an hourly basis.
- What's he doing?
- I don't know. He's talking with some guy.
- Düşünüp... paniklemeye başladım. Bu garip mi?
- Garip kelimesinin tanımını saat başı ydeğiştiriyorum.
- Ne yapıyor?
- Bilmiyorum. Adamın tekiyle konuşuyor.
- Stop. Oh, no. Oh, my fur and whiskers.
- Someone's head will roll for this.
- Yours. Off with her...
- But, but, but, consider, my dear. Uh, couldn't she have a trial? Huh? First?
- Trial?
- Well... Just a, a little trial? Hmm?
- Hmm. Very well, then. Let the trial begin!
- Dur! Oh, hayır. Oh, kürküm ve sakallarım.
- Bu yüzden birisi kafasını kaybedecek.
- Seninki. Onunkini alın.
- Ama, ama, ama,... düşün hayatım. Iı, duruşmaya çıkamaz mı? Ha? Önce?
- Duruşma mı?
- Şeyy... küçük bir duruşma sadece? Hmm?
- Hmm. Pekala o zaman. Duruşma başlasın!
- Stop. Oh, no. Oh, my fur and whiskers.
- Someone's head will roll for this.
- Yours. Off with her...
- But, but, but, consider, my dear. Uh, couldn't she have a trial? Huh? First?
- Trial?
- Well... Just a, a little trial? Hmm?
- Hmm. Very well, then. Let the trial begin!
- Dur! Oh, hayır. Oh, kürküm ve sakallarım.
- Bu yüzden birisi kafasını kaybedecek.
- Seninki. Onunkini alın.
- Ama, ama, ama,... düşün hayatım. Iı, duruşmaya çıkamaz mı? Ha? Önce?
- Duruşma mı?
- Şeyy... küçük bir duruşma sadece? Hmm?
- Hmm. Pekala o zaman. Duruşma başlasın!