go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1187 kişi  21 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

of

ed. nin, ın, den, li, yüzünden
  • - Are you jealous? - No, no. Of course not.
    - Kıskandın mı? - Hayır, hayır. Elbette kıskanmadım.

  • - I wish we had a view of the finish line. - What's to see?
    - Keşke bitiş çizgisini de görebilseydik. - Görecek ne var ki?

  • - I wish it hadn't been at a ball.
    - But even here, we're alone.
    - The worst of it is that I want to kiss you and I can't. Did you tell Ellen as I asked you to?
    - I didn't have a chance. After all she's my cousin.
    - Keşke baloda olmasaydı bu.
    - Ama burada bile yalnızız.
    - En kötüsü de seni öpmek isteyip yapamamam. Bunu yapmanı istediğimi Ellen'a söyledin mi?
    - Böyle bir şansım olmadı. Sonuçta benim kuzenim o.
  • - That's out of the question!
    - Do you know my father?
    - Kesinlikle olmaz!
    - Babamı tanıyor musun?
  • - It's absolutely extraordinary. I must say that your laboratory exceeds the limits of man's wildest imagination.
    - Absolutely. Could I trouble you for a glass of wine?
    - Kesinlikle olağanüstü! Labaratuvarının insanoğlunun en vahşi hayal gücününün sınırlarını aştığını söylemeliyim.
    - Kesinlikle. Bir bardak şarapla rahatsız edebilir miyim seni?
  • - How good is he, this Mozart?
    - He's remarkable, Majesty. I heard an extraordinary opera of his last month.
    - Kendisi ne kadar iyi, şu Mozart?
    - Fevkalade Majesteleri. Geçen ay olağanüstü bir operasını dinledim.
  • - Aren't you proud of yourself ?
    - Certainly not. You kept the engine going. You mended the propeller. It wasn't me at all.
    - Kendinle gurur duymuyor musun?
    - Elbette hayır. Motorun çalışmasını sen devam ettirdin. Pervaneyi sen tamir ettin. Asla ben olmadım.
  • - Get a hold of yourself, okay. Can you get a glass of water?
    - Tell them it's not my fault.
    - Kendini toparla, tamam. Bir bardak su içer misin?
    - Onlara benim hatam olmadığını söyle.
  • - Have you got yourself a new pair of jeans?
    - Yes, they're all l have with me.
    - You've put on weight.
    - Yes, but l've lost a little bit now.
    - Kendine yeni bir kot pantolon mu aldın?
    - Evet, yanımda olan tek şey bu.
    - Kilo almışsın.
    - Evet ama şimdi birazını verdim.
  • - You should be ashamed of yourself.
    - Why? Nothing happened.
    - They're digging up the pavement.
    - They're always doing that.
    - I'll go down and get a few shot.
    - Can't you do it from here?
    - You're right. I'll get the tripod. That was smart thinking. It'll be a documentary film. What are you reading?
    - I'm just looking at pictures.
    - Kendinden utanmalısın.
    - Neden? Hiçbir şey olmadı.
    - Kaldırımı kazıyorlar.
    - Onlar bunu her zaman yapıyor.
    - Aşağı inip birkaç çekim yapacağım.
    - Buradan yapamaz mısın?
    - Haklısın. Fotoğraf sehpasını alayım. Bu akıllıcaydı. Bir belgesel film olacak bu. Ne okuyorsun?
    - Sadece resimlere bakıyorum.
  • - You should be ashamed of yourself.
    - Why? Nothing happened.
    - They're digging up the pavement.
    - They're always doing that.
    - I'll go down and get a few shots.
    - Can't you do it from here?
    - You're right. I'll get the tripod. That was smart thinking. It'll be a documentary film. What are you reading?
    - I'm just looking at pictures.
    - Kendinden utanmalısın.
    - Neden? Hiçbir şey olmadı.
    - Kaldırımı kazıyorlar.
    - Onlar bunu her zaman yapıyor.
    - Aşağı inip birkaç çekim yapacağım.
    - Buradan yapamaz mısın?
    - Haklısın. Fotoğraf sehpasını alayım. Bu akıllıcaydı. Bir belgesel film olacak bu. Ne okuyorsun?
    - Sadece resimlere bakıyorum.
  • - I don't feel so good.
    - And you've lost a lot of weight. That suits you. You were heavy back then.
    - I haven't been that heavy since 1960.
    - We were all heavier back then before.
    - Kendimi iyi hissetmiyorum.
    - Ve çok kilo kaybettin. Sana yakıştı. Çok ağırdın o zamanlar.
    - 1960 dan beri o kadar ağır olmamıştım.
    - O zamanlar hepimiz daha ağırdık.
  • -Kendall is not the director of our division anymore.I am.Almost six months now.
    -Congratulations.
    - Kendall artık bölümümüzün müdürü değildir. Benim. Yaklaşık altı ay oldu.
    - Tebrikler.
  • - Loser, you have any more gum?
    - That's none of your damn business.|
    - Kaybeden, sakızın var mı?
    - Bundan sana ne?
  • - Where's the tape?
    - He said it'd cost 50K to get hold of the tape. I gave him the money.
    - Kaset nerede?
    - Kaseti ele geçirmenin elli bine mal olacağını söyledi. Kendisine parayı verdim.
  • - Is it complicated?
    - Quite a simple game really, the chap are in two teams of 15 each and they use a jolly old pumpkin in the shape of an orange, now the object is to propel the pumpkin as best you can.
    - Karışık mı?
    - Çok basit bir oyun aslında, her biri 15 kişilik iki takıma ayrılıp portakal şklinde çok eski bir kabak kullanılıyor. Amaç kabağı yapabildiğin kadar ileri sürmek.
  • - My wife isn't satisfied with the colour of the handbag. I remember, I change it for you dear.
    - Karım çantanın renginden memnun kalmadı. Onu senin için değiştirmeyi unutmayacağım hayatım.
  • - On my way to my sister's what did I see? A green card by a green lamppost. And I was wearing green.
    - Maybe you'll meet a little green man! The colour of hope. I t's a good year.
    - Kardeşime giderken ne gördüm? Yeşil bir sokak lambasının yanında yeşil bir kart. Ve yeşil giymiştim.
    - Belki de küçük yeşil bir adamla tanışacaksın! Umudun rengi. İyi bir yıl olacak.
  • - Your judgment's impaired
    - I'm gonna kick your ass. You're out of line.
    - You're out of line. You stay the hell out of my operations.
    - Kararların sakat senin.
    - Kıçına tekmeyi basacağım. Çizgiyi aştın.
    - Sen çizgiyi aştın. Operasyonlarımdan uzak dur.
  • - Get that door thing under control. You live here?
    - Nobody lives here.
    - What is this, some kind of front?
    - Kapıya baktır. Burada mı yaşıyorsun?
    - Burada kimse yaşamıyor.
    - Ne bu, bir çeşit cephe mi?

91,407 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025