go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 846 kişi  21 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

of

ed. nin, ın, den, li, yüzünden
  • - On the first piece of paper I see Boniface's exquisite handwriting. And the one with wrong spelling should be Pepinot's. And the one with music notes, that's Morange's.
    - İlk kağıtta Boniface'in güzel el yazısını görüyorum. İmla hatalı olan da Pepinot2unki olmalı. Müzik notalarının olduğu da Morange'ninki.
  • - What do you mean, interested? What's so interesting about her?
    - Okay, Marcus, here. Here's my last scrap of dignity. Enjoy it. I want to go out with her.Okay? I'd like her to be my girlfriend.
    - İlgili demekle ne kastediyorsun? Onunla ilgili bu kadar ilginç olan ne?
    - Tamam, Marcus, işte. İşte saygınlığımın son kırıntısı. Tadını çıkar. Ben onunla dışarı çıkmak istiyorum. Tamam mı? Kız arkadaşım olmasını istiyorum.
  • - There are details to take care of .You will need to sign some papers .
    - I will gladly sign, but I'm late.
    - İlgilenmeniz gereken detaylar var. Bazı evrakları da imzalamanız gerekiyor.
    - Zevkle imzalarım ama geç kaldım.
  • - It seems they were twins. Look at that marvelous girl!
    - My God! My friend, that girl is no more than thirteen years old.
    - That doesn't make her less attractive.
    - Sometimes these girls are women at the age of thirteen.
    - İkizmişe benziyorlar. Şu harikulade kıza bak!
    - Tanrım! Dostum, bu kız onüç yaşından daha fazla değil.
    - Bu, onu daha az çekici yapmıyor.
    - Bazen bu kızlar onüçünde kadın oluyorlar.
  • - Which of the twins is more ingenious, more alert Or which of them.. has the nobler, more generous heart?
    - Answering that...is very difficult.
    - İkizlerden hangisi daha farklı, daha dikkatli veya hangisi daha asil,daha cömert gönüllü?
    - Buna cevap vermek oldukça zor…
  • - I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
    - Don't. What are you doing? Please don't kill me.
    - I'm having a little trouble pulling the trigger.
    - Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
    - İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
    - Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
    - Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
    - Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.
  • - I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
    - Don't. What are you doing? Please don't kill me.
    - I'm having a little trouble pulling the trigger.
    - Of course you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
    - İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
    - Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
    - Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
    - Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası yaşlanana dek seni, içeri tıkarlar.
  • - I killed them both, all right? Does that make you feel good? Is that better?
    - Don't. What are you doing? Please don't kill me.
    - I'm having a little trouble pulling the trigger.
    - Of course ,you are. Because you're not a killer. You're a nice boy who's very upset. Look, if you shoot me, the cops will find out. They'll put you away until you're very fucking old.
    - İkisini de öldürdüm, tamam mı? Bu seni iyi hissettirdi mi? Daha iyi mi?
    - Yapma! Ne yapıyorsun? Lütfen beni öldürme.
    - Tetiği çekmekle ilgili küçük bir sorunum var.
    - Elbette, var. Çünkü sen katil değilsin. Üzgün, iyi bir çocuksun. Bak. Eğer beni vurursan, polisler öğrenir. Kahrolası bir ihtiyar olana dek seni, içeri tıkarlar.
  • - Both of them. - They're Soviet cable guys.
    - İkisi de. - Sovyet kablocu adamlar.

  • - I took care of it.
    - What was it, so I'll know.
    - İcabına baktım.
    - Ne aldın, bilmiş olayım.
  • - So long, Randall. You'll be in our prayers, and i call you about that thing, ok?
    - Okay, thank you.
    - Take care of yourself,
    - Hoşçakal, Randall. Dualarımda olacaksın ve şu şeyle ilgili seni arayacağım, tamam mı?
    - Tamam. Teşekkür ederim.
    - Kendine iyi bak.
  • - I never thought I'd be glad for bad luck, but I am. I never thought I'd be glad o a hail storm at harvest time, but I am. I'm glad of the rain, the storm and the hail.
    - Hiçbir zaman şanssızlıktan memnun olacağımı düşünmezdim ama oldum. Hiçbir zaman dolu fırtınasından memnun olacağımı düşünmezdim ama oldum. Yağmurdan, doludan ve fırtınadan memnunum.
  • - I can't remember anything. Dead. I'm a dead man.
    - You expect pity?
    - I expect you to hand over those keys and then... move your nigger ass out of my room.
    - What did you say?
    - Move your nigger, spade...
    - Hiçbir şey hatırlayamıyorum. Ölü. Ben bir ölüyüm.
    - Acımamı mı bekliyorsun?
    - Şu anahtarları bana vermeni ve sonra... zenci poponu odamdan götürmeni bekliyorum.
    - Ne dedin sen?
    - Zenci belini götürmeni...
  • - We couldn't find anything.
    - So no more treatment.
    - There's nothing to treat. You're healthy.
    - So I can go home?
    - Of course. Good luck!
    - Hiçbir şey bulamadık.
    - Artık tedavi yok yani...
    - Tedavi edecek birşey yok. Sağlıklısın.
    - Yani eve gidebilirim, öyle mi?
    - Elbette. Bol şans!
  • - There's no way he meant to kill.
    - Of course he meant to kill Marvin. Kramer wa a creature of habit. He was in that office every morning before 8:00.
    - Hiçbir şekilde isteyerek öldürmemiştir.
    - Elbette isteyerek öldürdü Marvin. Kramer, alışkanlıklarından vazgeçmeyen biriydi. Her sabah 8.00'den önce ofiste olurdu.
  • - You've been on your own with no family tie. But those solo days are done. You'll be two of a kin spending quality time together. As father and son. Building model ships. Takin' fishin' trips. Workin' hand in hand...
    - Hiçbir aile bağı olmadan kendi başınaydın. Ama bu yalnız günler bitti. Birlikte iyi vakit geçiren 2 kişilik bir aile olacaksınız. Baba ve oğul olarak. Model gemiler inşa ederek. Balık tutma gezilerine giderek. elele çalışarak...
  • - Nobody thinks about matters of state. Good citizens of Pskov and Novgorod! I would strike you lash mercilessly,
    - Hiç kimse devlet meselelerini düşünmüyor. İyi vatandaşlar Pskov ve Novgorod! Sizi merhametsizce kamçılarım.
  • - Not good at all!
    - We can't be certain, but the margin of error is almost nil.
    - Hiç iyi değil!
    - Emin olamayız ama hata payı neredeyse sıfır.
  • - Hi, doc.
    - Jelly, what are you doing here?
    - Hey, doc. It's been a while.
    - I thought you were in prison.
    - It would appear not.
    - Well, how did you get out?
    - I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
    - I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
    - Selam doktor.
    - Jelly, burada ne yap?yorsun?
    - Hey doktor. Uzun zaman oldu.
    - Senin hapiste oldu?unu san?yordum.
    - Görünü?e göre, de?ilim.
    - Ee, nas?l ç?kt?n?
    - Yeni bir duru?ma oldu. ?lk mahkemedeki kan?tlar bir ?ekilde... bilirsin... bozuk ç?kt?.
    - anlad?m. Neyse, görgü tan?klar?ndan ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü ki?i de... intihar etti.
    - Hi, doc.
    - Jelly, what are you doing here?
    - Hey, doc. It's been a while.
    - I thought you were in prison.
    - It would appear not.
    - Well, how did you get out?
    - I had a new trial. It turns out the evidence in my first trial was, you know, tainted.
    - I see. Anyway, two of the witnesses decided not to testify, and the third guy......he committed suicide.
    - Selam doktor.
    - Jelly, burada ne yapıyorsun?
    - Hey doktor. Uzun zaman oldu.
    - Senin hapiste olduğunu sanıyordum.
    - Görünüşe göre, değilim.
    - Ee, nasıl çıktın?
    - Yeni bir duruşma oldu. İlk mahkemedeki kanıtlar bir şekilde... bilirsin... bozuk çıktı.
    - anladım. Neyse, görgü tanıklarından ikisi ifade vermemeye karar verdi ve üçüncü kişi de... intihar etti.
  • - Hey, Mike...
    - I'm here on business. Get rid of them.
    - Hey, Mike...
    - Buraya iş için geldim. Yolla onları.

91,407 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025