- I remember what you were like when you first walked through my door. Jittery as a june bug. And now just look at you. You sure did surprise me,[
- Kapımdan içeri ilk girdiğin anda olduğun haliyle hatırlıyorum seni. Haziran böceği kadar gergindin. Ve şimdi bir bak kendine. Beni gerçekten şaşırttın.
- It has been dismissed. A new judge has been called upon to hear the case this time, without a jury.
- How is that possible? A chief cannot be replaced.
- l can't explain it in any wa |that you would understand.
- Kapandı. Bu sefer jüri olmadan davayı dinlemek için yeni bir yargıç talep edildi.
- Bu nasıl mümkün olabilir? Başkan değiştirilemez.
- Bunu senin anlayabileceğin hiç bir biçimde açıklayamam.
- Shit, they don't even have toilet paper .
- Kill her!
- Don't kill me, please.. l swear l won't leak a word.
- Dragon Screw you! Give me the gun!
- No...Can't leave a living mouth...
- Kahretsin, tuvalet kağıtları bile yok.
- Öldür onu!
- Beni öldürme, lütfen... Yemin ederim, bir kelime bile sızdırmam.
- Dragon kahrol! Ver şu silahı!
- Hayır... yaşayan bir ağız bırakamam ...
- You don't have to run off.
- Yes, I do. I jus have to go home. It's a habit of mine.
- I can turn on a light .
- No, that's alright. Bye.
- I can drive you home.
- No, thanks. Thank you.
- Kaçmana gerek yok.
- Evet, var. eve gitmem gerek. Bu benim bir alışkanlığım.
- Işık açabilirim.
- Hayır, böyle iyi. Bay.
- Seni eve bırakabilirim.
- Hayır teşekkürler. Teşekkür ederim.
- A runaway slave. Bought be a Spanish settler from a slave trader.
- l see. Is that lawful?
- Supply and demand is the law of trade.
- And the law of souls?
- Kaçak bir esir. Bir esir tüccarından İspanyol göçmen olarak alınmış.
- Anlıyorum. Bu yasal mı?
- Arz ve talep ticaretin kanunudur.
- Ya ruhun kanunu?
- Jimmy, your kidneys are sick. They don't work right. We need to take out the sick kidney and put in a new one.
- Today?
- No, not today. We have to wait until......there's a kidney we can put in.
- Jimmy, böbreklerin hasta. Normal çalışmıyorlar. Hasta olan böbreği alıp yerine yenisini koymalıyız.
- Bugün mü?
- Hayır, bugün değil. Koyabileceğimiz bir böbrek bulana dek... beklemek zorundayız.