go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1084 kişi  06 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • - I remember what you were like when you first walked through my door. Jittery as a june bug. And now just look at you. You sure did surprise me,[
    - Kapımdan içeri ilk girdiğin anda olduğun haliyle hatırlıyorum seni. Haziran böceği kadar gergindin. Ve şimdi bir bak kendine. Beni gerçekten şaşırttın.
  • - It has been dismissed. A new judge has been called upon to hear the case this time, without a jury.
    - How is that possible? A chief cannot be replaced.
    - l can't explain it in any wa |that you would understand.
    - Kapandı. Bu sefer jüri olmadan davayı dinlemek için yeni bir yargıç talep edildi.
    - Bu nasıl mümkün olabilir? Başkan değiştirilemez.
    - Bunu senin anlayabileceğin hiç bir biçimde açıklayamam.
  • -To prove it I'll give you a bit of advice as you're so fond of cash.
    -I'm all ears, sir.
    - Kantılamak için size bir öğüt vereceğim çünkü siz paraya çok düşkünsünüz.
    -Kulak kesildim, efendim.
  • - I got up and came to work. - There's a show. That's a show.
    - Kalktım ve işe geldim. - İşte size dizi. Bu bir dizi.

  • Well, I don't have a...
    Here's a pen.
    - Kalemim yok-
    - İşte kalem.
  • - My brown sweater. - You didn't bring a brown sweater.
    - Kahverengi süveterim. - Kahverengi bir süveter getirmedin.

  • - I got a brown sweater. - Here. You want a sweater?
    - Kahverengi bir süveterim vardı. - Al. Süveter mi istiyorsun?

  • - Coffee Is coffee. Bring two coffees please. I'm in a middle of a traffic jam. I might be late... Please hand that tape to Mr. Kaneda.Thanks
    - Kahve kahvedir. İki kahve getir lütfen. Trafik sıkışıklığının tam ortasındayım. Geç kalabilirim... Lütfen bu bantı Bay Kaneda'ya ver. Teşekkürler.
  • - Shit, they don't even have toilet paper .
    - Kill her!
    - Don't kill me, please.. l swear l won't leak a word.
    - Dragon Screw you! Give me the gun!
    - No...Can't leave a living mouth...
    - Kahretsin, tuvalet kağıtları bile yok.
    - Öldür onu!
    - Beni öldürme, lütfen... Yemin ederim, bir kelime bile sızdırmam.
    - Dragon kahrol! Ver şu silahı!
    - Hayır... yaşayan bir ağız bırakamam ...
  • - Do you have a Kleenex? A handkerchief?
    - Here.
    - I hate it when my eyes get all puffy.
    - Kağıt mendilin var mı? Ya da mendilin?
    - İşte.
    - Gözlerimin şişmesinden nefret ediyorum.
  • You don't have to run off
    - Yes, I do. It's been a slice of heaven, but I just have to go home. It's a habit of mine.
    - Kaçmana gerek yok.
    - Evet var. Cennetten bir parçaydı. Ama eve gitmem lazım. Yaradılışım böyle.
  • - You don't have to run off.
    - Yes, I do. I jus have to go home. It's a habit of mine.
    - I can turn on a light .
    - No, that's alright. Bye.
    - I can drive you home.
    - No, thanks. Thank you.
    - Kaçmana gerek yok.
    - Evet, var. eve gitmem gerek. Bu benim bir alışkanlığım.
    - Işık açabilirim.
    - Hayır, böyle iyi. Bay.
    - Seni eve bırakabilirim.
    - Hayır teşekkürler. Teşekkür ederim.
  • - A runaway slave. Bought be a Spanish settler from a slave trader.
    - l see. Is that lawful?
    - Supply and demand is the law of trade.
    - And the law of souls?
    - Kaçak bir esir. Bir esir tüccarından İspanyol göçmen olarak alınmış.
    - Anlıyorum. Bu yasal mı?
    - Arz ve talep ticaretin kanunudur.
    - Ya ruhun kanunu?
  • - How many votes have we got ?
    - Eleven.
    -We need 20.
    - We might dig up a few more.
    - Kaç tane oyumuz var?
    - Onbir.
    - Bize 20 tane gerek.
    - Birkaç oy daha alma ihtimalimiz var.
  • - Kabir's security cameras work the same way. They read heat.
    - Which is kind of a problem, cause, well, you're incredibly hot.
    - Kabir'in güvenlik kameraları da aynı şekilde çalışıyor. Isıyı okuyorlar.
    - Bence bu bir problem çünkü mesela sen çok ateşlisin.
  • - We have reached a verdict, your honor. This man's heart is deficient! He loves, but his love is worth nothing...
    - Jüri bir karara vardı sayın hakim. Bu adamın kalbi zayıf. Seviyor ama, sevgisinin bir değeri yok...
  • - Jimmy, your kidneys are sick. They don't work right. We need to take out the sick kidney and put in a new one.
    - Today?
    - No, not today. We have to wait until......there's a kidney we can put in.
    - Jimmy, böbreklerin hasta. Normal çalışmıyorlar. Hasta olan böbreği alıp yerine yenisini koymalıyız.
    - Bugün mü?
    - Hayır, bugün değil. Koyabileceğimiz bir böbrek bulana dek... beklemek zorundayız.
  • - Jean-Marc! Jean-Marc! Jean-Marc! Stand next to Christine. Give her a kiss.
    - And now....?
    - Merry christmas!
    - Jean-Marc! Jean-Marc! Jean-Marc! Christine'in yanında dur. Ona bir öpücük ver.
    - Ya şimdi...?
    - Mutlu Noeller!
  • - We ran into a hail storm over the sea of Japan.
    - Japon Denizi'nde bir dolu fırtınasına rastgeldik.
  • - Jake's not a very good actor. He is the one in the hairy gnome suit.
    - Jake iyi bir aktör değil. Tüylü cüce ceketi giymiş olan o.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025