go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1505 kişi  07 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • - Everything is ready but there's a minor setback..
    - Repairable. Repairable. What is it?
    - Skilled labour has gone up a lot,
    - Herşey hazır ama küçük bir aksilik var.
    - Halledilir. Halledilir. Nedir o?
    - Kalifiye işgücü çok fazla arttı.
  • - Every man should have a hobby.
    - What's yours? Collectin' welfare?
    - That isn't funny, man.
    - Herkesin bir hobisi olmalı.
    - Seninki ne? Sosyal yardım koleksiyonu mu?
    - Bu hiç komik değil, dostum.
  • - Everyone was waiting for you.
    - l had to go to a party. l came home early, my wife was out. The house was locked.
    - This house is also yours.
    - So l came here. lt's good you were at home.
    - Herkes seni bekliyordu.
    - Bir partiye gitmem gerekiyordu. Eve erken geldim, karım dişardaydı. Ev kilitliydi.
    - Burası senin de evin.
    - Ve buraya geldim. Evden olman da iyi oldu.
  • - Everybody is the same. After a while you notice his irritating habits. After a year, everything that was magic turns into annoyance.
    - Herkes için aynı. Bir süre sonra rahatsız edici huylarını fark ediyorsun. 1 yıl sonra sihirli görünen herşey rahatsızlık verici oluyor.
  • - You have no weapon of any kind
    - We have carving knive in the abattoir.. a few more in the mess hall...some fire axes scattered about the place.
    - Herhangi bir çeşit silahınız yok.
    - Kesim yerinde oyma bıçağımız var. Kafeteryada da birkaç tane var. Bir de ortalığa dağılmış birkaç balta.
  • - It is not everyday we have genious in the house. Want a soda pop or something?
    - No, thanks
    - Hergün evimizde dâhileri ağırlamıyoruz. Soda veya başka birşey ister misin?
    - Hayır teşekkürler.
  • - I've aIways been a bum.
    - This is a great beginning. He's honest about himseIf.
    - Go on, hug your brother.
    - But...
    - Her zaman bir serseri oldum.
    - Harika bir başlangıç. Kendisiyle ilgili dürüst.
    - Hadi. Sarıl kardeşine.
    - Ama...
  • He'd always say.. he was gonna become a millionair and all of us would be jealous of him. It didn't really make us envious of him.
    - Her zaman bir milyoner olacağını ve bizim hepimizin onu kıskanacağımızı söylerdi. Bu bizi gerçekten kıskanç yapmadı.
  • - Do you keep a journal every day?
    - Yes. Since I was 14. I write down everything that happens to me.
    - Do you like writing?
    - Yeah.
    - Her gün günlük tutuyor musun?
    - Evet. 14 yaşımdan beri. Başıma gelen herşeyi yazıyorum.
    - Yazmayı sever misin?
    - Evet.
  • - They are all good cops. Believe me.
    - What about the one who beat you up?
    - He's the best among them all. He failed to get a promotion because of me. I deserve to be beaten.
    - Hepsi iyi polistir. İnan bana.
    - Peki ya ağzını gözünü dağıtan?
    - Onların içinde en iyisidir. Benim yüzümden terfi alamadı. Ben dayağı hak etmiştim.
  • - We all have a profound psychological need to believe in heroes. The shining knight on the white horse. If they don't exist, we create them. Sheridan and Delennare two classic examples.
    - Hepimiz kahramanlara inanmak konusunda derin psikolojik bir ihtiyaç içerisindeyiz. Beyaz atlı şövalye. Varolmasalar da onları yaratıyoruz. Sheridan ve Delennare. Klasik iki örnek.
  • - You always made trying to love a wild thing. You were always lugging home wild things. Remember? ...A hawk with a broken wing, a full grown wildcat with a broken leg...
    - Hep vahşi şeyleri bana sevdirmaye çalışırdın. Eve devamlı vahşi birşeyler getiriyordun. Hatırladın mı? ...Kanadı kırık bir atmaca... ya da artık kocaman olmuş kırık bacaklı bir yaban kedisi...
  • - l'll get right to the point. Our mascot was stolen from his tank last night. Are you familiar with Snowflake?
    - Negative
    - We got him from Miami. He's a rare bottle-nosed dolphin. This is a new trick. He was going to do for the half time show.
    - Hemen konuya gireceğim. Maskotumuz dün gece tankından çalındı. Snowflake'i bilir misin?
    - Hayır.
    - Onu Miami'den almıştık. Az bulunan şişe-burun yunuslardan. Bu yeni oyunu. Şovun yarısını o yapacaktı.
  • - Did Helen Lee work here?
    - Don't write anything bad about her. She's a good girl.
    - Helen Lee burada mı çalışıyordu?
    - Onun hakkında kötü birşey yazmayın. O iyi bir kız.
  • - No. - Leave a message. I'll call you back.
    - Hayır. - Mesajınızı bırakın. Sizi arayacağım.

  • - No. - I have a brother.
    - Hayır. - Benim bir ağabeyim var.

  • - No.
    - A drink? Brandy will sweat it out.
    - Hayır.
    - İçki? Kanyak iyi gelir.
  • - No, you're not serious.
    - I left the gate open and the dog got out.He could get hit by a car.
    - Hayır ciddi olamazsın.
    - Kapıyı açık bırakmıştım, köpek dışarı kaçmış. Araba çarpmış olabilir.
  • - How would you like me to make your life a living hell?
    - Well, l'm not really ready for a relationship, Lois. But thank you for asking.
    - Hayatını cehenneme çevirmeme ne dersin?
    - Bir ilişkiye pek hazır değilim, Lois. Ama sorduğun için sağol.
  • - She has the right to make her life over.
    - Why bury a woman alive?
    - if her husband prefers whores It's hardly a question of entombment.
    - Hayatını bitirmeye hakkı var.
    - Neden bir kadını canlı canlı gömersin ki?
    - Eğer kocası fahişeleri tercih ediyorsa, bu pek de gömülme meselesi değildir.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025