go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1505 kişi  07 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • - Her eyes look weird.
    - Let's not judge her so quickly.
    - But she's lied to us.
    - A waitress?
    - Come on... she's a hooker.
    - Gözleri garip görünüyor.
    - Onu bu kadar çabuk yargılamayalım.
    - Ama bize yalan söyledi.
    - Garson kız mı?
    - Hadi ama... o bir fahişe.
  • - Take this kid away! l want you to join team C.
    - Sir, l want to escort the prisoner.
    - This is not a party, hurry up! Hurry up! You can catch a cab over there.
    - Götür bu çocuğu. C Takımına katılmanı istiyorum.
    - Efendim, tutukluya eşlik etmek istiyorum.
    - Bu bir parti değil, acele et! Acele et! Oradan bir taksi tutabilirsin.
  • Take this kid away! l want you to join team C.
    - Sir, l want to escort the prisoner.
    - This is not a party, hurry up! hurry up! You can catch a cab over there.
    - Götür bu çocuğu. C Takımına katılmanı istiyorum.
    - Efendim, tutukluya eşlik etmek istiyorum.
    - Bu bir parti değil, acele et! Acele et! Oradan bir taksi tutabilirsin.
  • - You see today any laptop computer now can do a lot more damage than an atomic bomb. We just hate to remind people that it is the ultimate weapon of tomorrow.
    - Görüyorsunuz, bugün bir laptpp bilgisayar, atom bombasından daha çok zarara neden olabilir. İnsanlara bunun yarının silahı olduğunu hatırlatmaktan nefret ediyoruz.
  • - What l love to see my dear,vis a four-leaf clover. From now on my hear is going to work overtime.
    - Görmeyi sevdiğim şey, sevgilim, bir dört yapraklı yonca. Şu andan itibaren kalbim ekstra mesai yapacak.
  • - Well, you've come a long way. - I've matured.
    - Gittikçe iyileşiyorsun. - Olgunlaşıyorum.

  • - I must go. I want to buy a heater for my flat. It gets very cold in the winter.
    - gitmeliyim. Daireme bir ısıtıcı almak istiyorum. Kışın çok soğuk oluyor.
  • - Don't leave. We're taking a break. - Oh, yeah?
    - Gitme. Ara verdik. - Öyle mi?

  • - Go ahead.
    - That might be a good idea.
    - Git de, iç.
    - İyi fikir, işe yarayabilir.
  • - Let's go!
    - Can I speak with you a moment?
    - Gidelim!
    - Bir dakika konuşabilir miyiz?
  • - Back up as far as you can go, get a good running start, jump out across.
    - Jump across to what?
    - The ledge! See that ledge down there? Grab on to these wires and swing.
    - Gidebildiğin kadar geriye git koşmaya başla ve karşıya atla.
    - Karşıya nereye?
    - Çıkıntıya. Aşağıdaki çıkıntıyı görüyor musun? Şu telleri tut ve sallan.
  • - What is a planet?
    - A planet is well, we live on a planet. Earth. lt's round, it's pretty large. But it's small compared to a star like the sun.
    - Gezegen nedir?
    - Gezegen ... şey, biz bir gezegende yaşıyoruz. Yeryüzü. Yuvarlaktır, oldukça büyüktür. Ama Güneş gibi bir yıldızla kıyasladığınız zaman küçük.
  • - Bring him here! TaKe your hat off !
    - I'm sorry, it's a habit...even at home.
    - Why don't you use the Roman style of greeting?
    - I didn't Know it was mandatory.
    - Getir onu buraya! Şapkanı çıkar!
    - Afedersiniz, bu bir alışkanlık...evde bile.
    - Neden Romalı usulü selamlaşmıyorsun?
    - Bunun gerekli olduğunu bilmiyordum.
  • - The boys were in, when I came back here. They were living in their pajama to avoid doing laundry. They were eating gorp for supper.
    - I won't even ask what gorp is.
    - It's a mixture of wheat and oats.
    - Geri döndüğümde çocuklar buradaydı. Çamaşır yıkamamak için pijamalarıyla oturuyorlardı. Yemek olarak da müsli yiyorlardı.
    - Müslinin ne olduğunu sormayacağım bile.
    - Buğday ve yulaf karışımı bir şey.
  • - You know what tension is? A tensed man can murder someone or commit suicide. He can go to jail or hang himself. You understand what I mean?
    - Gerginlik nedir bilir misin? Gergin bir adam birini öldürebilir ya da intihar edebilir. Hapse girer ya da kendini asar. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
  • - Really? - Yeah, a couple of people.
    - Gerçekten mi? - Evet. Bir kaç kişi.

  • - We really should be going. - Let me get a glass of water.
    - Gerçekten gitmeliyiz. - Bir bardak su içmeme izin ver.

  • - I'm really worried. Yesterday's scene.. Mom hit Auntie with a ladle
    - On the head! And our Mom broke all the plates.
    - Girls, Grandpa will love the pictures you drew for him.
    - Gerçekten endişeliyim. Dünün olayı... Annem teyzeme kepçe ile vudrdu.
    - Kafasına!
    - Ve senin annen de tüm tabakları kırdı.
    - Kızlar! Byükbaba onun için çizdiğini resimleri çok beğenecek.
  • - You gotta keep your eye on where the most powerful enemy really is.
    - I save my hate for what counts.
    - Well, and I think that's a good idea.Good thing to do, probably.
    - Gerçekten en güçlü düşmanın olduğu yere dikkat etmelisin.
    - Ben nefretimi kaale alınacak birşey için saklarım.
    - Eh bu da bence iyi bir fikir. Belki de yapılacak en iyi şey.
  • - He's a real human-rights nut, huh? - Yeah.
    - Gerçek bir insan hakları aşığı, değil mi? - Evet.


91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025