go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 980 kişi  06 Haz 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • - Remember how we met? You threw a loaf of bread at a duck's head and killed it.
    - Excuse me? What's this about a duck?
    - Nasıl tanıştığımızı hatırlıyor musun? Bir ördeğin kafasına bir somun ekmek atmıştın ve onu öldürmüştün.
    - Pardon? Ördekle ne alaksı var tanışmamızın?
  • - So how'd a nice girl like you end up in Scotland Yard?
    - I have an extensive martial arts background and I speak six languages, including Japanese.
    - Nasıl oluyor da senin gibi tatlı bir kızın yolu Scotland Yard'a düşüyor?
    - Dövüş sanatları üzerine geniş bir eğitim aldım, ayrıca Japonca da dahil olmak üzere altı dil konuşuyorum.
  • - Anyhow, I got me a good lawyer.
    - You got about a minute...
    - Nasıl olsa iyi bir avukatım var.
    - Bana öğrenmek istediğimi...

  • - Remember how we met? Remember why?
    - Because you threw a loaf of bread at a duck's head and killed it, basically.
    - Nasıl karşılaştığımızı hatırlıyor musun? Peki ya nedenini?
    - Çünkü esasında sen bir ekmek somununu ördeğin kafasına atıp onu öldürdün.
  • - Do we have a deal? Make the switch.I repeat, make the switch!
    - Nasıl bir pazarlık yapacağız?
    - Kapıda seni bekliyor. Değiş tokuşu yapın. Tekrar ediyorum değiş tokuşu yapın!
  • -What kind of people end up at the bottom of a dam?
    - I think people who got involved in something awful.
    - Nasıl bir insan barajın dibine bırakılır ki?
    - Bence çok kötü şeylere bulaşan bir insan.
  • - Excellent, sir. If you'd step this way... Now my knight has chosen his armor.|Shouldn't we be on our way?
    - Well, Trubshaw's a man worth meeting.
    - Mükemmel, efendim. Bu taraftan gelirseniz... Şimdi şövalyem silahını seçti. Yola çıkmamız gerekmiyor mu?
    - Eh, Trubshaw buluşmaya değer bir adam.
  • - Inspector! A body A body!
    - Where?
    - At the basement entrance.
    - Müfettiş! Ceset! Ceset!
    - Nerede?
    - Bodrumun girişinde.
  • - I saw a lady walking through the kitchen.
    - Oh, that's Rose.
    - Is she your ex-wife, or what?
    - She's my sister.
    - Mutfağa doğru yürüyen bir bayan gördüm.
    - Oh, Rose o.
    - Eski karın falan mı?
    - Kardeşim.
  • - I saw a lady walking through the kitchen.
    - Oh, that's Rose.
    - Is she your ex-wife, or what?
    - She is my sister.
    - Mutfağa doğru yürüyen bir bayan gördüm.
    - Oh, o Rose.
    - Eski karın falan mı?
    - O, benim kardeşim.
  • - Snuff out the candles and make a wish.
    - It come true already.
    - Mumları söndür ve bir dilek tut.
    - Dileğim gerçekleşti bile.
  • - Mmm, it smells so nice here. How much is the room?
    - It's 1 ,200 a night.
    - I don't know that it's large enough. Do you have any villas?
    - There are no villas available right now.
    - Mmm, burası çok güzel kokuyor.Oda ne kadar?
    - Geceliği 1,200.
    - Yeteri kadar geniş mi bilemiyorum. Hiç villanız var mı?
    - Şu anda müsait olan villamız yok.
  • - Before I left Minbar, I was given a letter from 900 years ago.
    - Whose handwriting is this?
    - Mine. I wrote this from the past, 9OO years ago.
    - Minbar'dan ayrılmadan evvel 900 yıl öncesine ait bir mektup verildi bana.
    - Bu kimin el yazısı?
    - Benim. Bunu 900 yıl önce geçmişte yazmıştım.
  • - Folks, l want yo to meet Willie Stark the next governor of our state.
    - Bear patiently with me for a few minutes. l'd like to tell you what this state needs.
    - Millet, sizi eyaletimizin bir sonraki valisi ile tanıştırmak istiyorum.
    - Birkaç dakika bna sabırla katlanmanızı istiyorum. Size bu eyaletin ne ye ihtiyacı olduğunu anlatmak istiyorum.
  • - You can't get in to see Mike?
    - He's got me waiting in a lobby!
    - Mike'ı hala göremedin mi?
    - Beni lobide bekletiyor!
  • - Michael Vaughn! You Bill Vaughn's kid.
    - Yeah, he was my father. No kidding.
    - He was a good man.
    - Thank you.
    - Michael Vaughn! Sen Bill Vaughn'nun çocuğusun.
    - evet, o benim babamdı. Dalga geçmiyorum.
    - İyi bir adamdı.
    - Teşekkürler.
  • - You know Michael Jackson. He makes a 1,000,000 a minute. That's 60,000,000 an hour.
    - I don't make a 1,000,000 a minute.
    - How much then?
    - Michael Jackson'ı tanırsın. Dakikada 1,000,000 kazanıyor. Bu da saatte 60,000,000 yapar.
    - Ben dakikada 1,000,000 kazanmıyorum.
    - Ne kadar kazanıyorsun peki?
  • - I hate the graveyard shift. It fucks my system.
    - All the shit you eat is fucking up your system. I love graveyard. No traffic. Nothing's worse than a 459 crosstown during rush hour.
    - You like graveyard because you have insomnia.
    - I know what puts me to sleep.
    - Mezarlık vardiyesinden nefret ediyorum. Sistemime sıçıyor.
    - O yediğin boklar sistemine sıçıyor. Ben mezarlığı seviyorum. Trafik yok. Hiçbir şey 459 şehirlerarasını kalabalık vakitte geçmekten kötü değildir.
    - Sen mezarlığı seviyorsun çünkü uykusuzluk sorunun var.
    - Beni ne uyutur biliyorum.
  • - Hello.
    - A pleasure.
    - Merhaba.
    - Şeref duydum.
  • - Hi, mom.
    - Did you have a nice time?
    - Merhaba anne.
    - İyi vakit geçirdiniz mi?

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025