- Why are you sitting here?
- I don't talk to a lot of people. Would you like to sit down?
- Yeah. Yeah, sure.
- I didn't thank you. I'm Sharon Pogue.
- I'm Catch.
- Just Catch?
- Just Catch.
- Why would you do that, Catch?
- Jump somebody with a gun?
- He was gonna kill you.
- He could have killed you.
- Neden burada oturuyorsun?
- Birçok insanla konuşmuyorum. Oturmak ister misin?
- Evet. Evet elbette.
- Sana teşekkür etmedim. Ben Sharon Pogue.
- Ben Catch.
- Sadece Catch mi?
- Sadece Catch.
- Neden bunu yaptın, Catch?
- Silahla birinin üstüne atlamayı mı?
- Seni öldürecekti.
- Seni öldürebilirdi.
-Why would anyone want to steal your shoes?
- I could see I had to tell the truth. The problem was, the truth would lead to a lot more questions They were nice ones
-They were just ordinary brown lace-ups.
-.No, they weren't.
- Neden birileri senin ayakkabılarını çalmak istesin ki?
Anladığım kadarıyla gerçeği söylemem gerekiyor. Sorun şu ki, gerçek daha fazla soruna yol açabilir. Onlar güzeldiler.
-Onlar sadece sıradan ayakkabılardı.
-Hayır, değildiler.
- Why me? You hate me.
- I needed a Jew. You were the first to come to mind.
- What do you mean?
- We're gonna thank him. For the pills.
- Thank him?
- What do you call the Jewish prayer for the dead?
- Neden ben? Sen benden nefret edersin.
- Bir Musevi lazımdı. Akla ilk gelen sen oldun.
- Ne demek istiyorsun?
- Ona teşekkür edeceğiz. Haplar için.
- Ona teşekkür mü?
- Ölüler için yapılan Musevi duasına ne diyorsunuz?
- How long have you been working at Medieval Times?
- Three years. But I've only been a knight for two. You have to pay your dues. I worked in the stables and helped in the kitchen.
- Ne zamandır Orta Çağda çalışıyorsun?
- Üç yıldır. ama sadece iki yıldır şövalyeyim. İstihkakları ödemen gerekiyor. Ahırda çalıştım ve mutfağa yardım ettim.
- When did they realize that?
- They knew when they'd see on the X-ray, the boy had been operated on. They'd removed a kidney.
- There are people who do that. Filthy people! Bad people! Traffickers in human organs.
- Ne zaman farkına vardılar?
- X-ry'de çocuğun ameliyat edildiğini gördüklerinde öğrendiler. Böbreğini almışlardı.
- Bunu yapan insanlar var. Pis insanlar! Kötü insanlar! Organ tüccarları.
- Sadly, Ned couldn't be there. His mum had come and picked him up at the last second.
- What a shame.
- Yeah.I'm sorry
- Got it. This is Megan, by the way.
- Hello, Megan.
- Ne yazık ki, Ned orada olamadı. Annesi son dakika gelip onu almış.
- Ne fena.
- Evet. Üzgünüm.
- Anladım. Bu Megan, bu arada.
- Merhaba Megan.