go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1353 kişi  05 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

had

had, had, having, has
[have] f. sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, göz yummak, aldatmak, dolandırmak, zorunda olmak, bulunmak
  • ...but he had to know I was kidding.
    ...ama şaka yaptığımı anlamış olmalıydı.

  • - What was she doing up there?
    - She had a feeling you might be helping someone hijack this shipment.
    - I resent the inference.
    - It's a suspicion.
    -Yukarıda ne yapıyordu öyle?
    -Kargonun çalınması için birine yardım etmiş olabileceğini düşünüyor.
    -Bu durum sinir bozucu.
    -Sadece bir şüphe!
  • -Talent is luck.
    -The important thing in life is courage .
    -They've had this argument for 20 years.
    -Yetenek şanstır.
    -Hayattaki en önemli şey cesarettir.
    -Yirmi yıldır bu tartışmayı yapıyorlar.
  • -Talent is luck.
    -The important thing in life iscourage .
    -They've had this argument for 20 years.
    -Yetenek şanstır.
    -Hayattaki en önemli şey cesarettir.
    -Yirmi yıldır bu tartışmayı yapıyorlar.
  • Oh, God -What is that ?
    -I had an accident.
    -This is blood.-Maybe you shouldn't touch it.
    -Oh, Tanrım. Bu nedir?
    -Kaza yaptım.
    -Bu kan?
    -Belki de hiç dokunmamalısınız.
  • -A job as museum guard I had an appointment.
    -If you want,I can handle that.
    -Müze bekçisi işi ile ilgili bir randevum var.
    -İstersen bunu halledebilirim.
  • -They hope you'll provide the evidence against you.
    - Ah, yes. It had to be something like that.
    - Suppose it all goes wrong?
    - You're wasting time Quite a thorough job.
    -Kendin için gereken kanıtları bulacağını umuyorlar.
    -Ah, evet. Böyle bir şeyler olması gerek.
    -Diyelim ki hiçbirşey yolunda gitmedi?
    -Vaktini harcıyorsun. Oldukça dikkat gerektiren bir iş bu.
  • -Hey, you can draw!
    -It started working out. It was the first time I had this artistic experience
    -Hey çizebiliyorsun!
    -İşe yaramaya başladı. Bu sanatsal deneyime sahip olduğum ilk andı.
  • -It was "fun". I had a "fun" time. I haven't ordered silverware in 6 months.
    -.Your customers eat with their toes?
    -Eğlenceliydi. Eğlenceli bir zaman geçirdim.6 aydır gümüş çatal bıçak takımı sipariş etmedim.
    -Müşterilerin ayaklarıyla mı yiyor yemeklerini?
  • Demetrius has had no food - lt's ready Here's your breakfast. l saved yo some apricots. l know you like them.- l hid them for you.- Thank you.
    -Demetrius'un yiyeceği yoktu.
    -Hazır. İşte kahvaltın. Sana birkaç kayısı ayırdım. Sevdiğini biliyorum. Senin için sakladım.
    -Teşekkürler.

  • -What are you doing here?
    - Wrong question
    - You had an argument with your parents and ran away?
    -No!
    -Then, what are you doing here?
    - I'm fighting to save the world.
    -Burada ne yapıyorsun?
    -Yalnış soru.
    -Ailenle tartıştın ve evden kaçıyorsun?
    -Hayır!
    -O zaman ne yapıyorsun?
    -Dünyayı kurtarmak için savaşıyorum!
  • -These girls are twins. Should they be apart from their family?
    -We visited them on two occasions and concluded that in this case,we had to remove them.
    -Bu kızlar ikiz. Ailelerinden ayrı tutulmaları gerekir mi?
    -İki olayda da onları ziyaret ettik ve bu durumda onları ayırmamız gerktiği sonucuna vardık.
  • -You won't tell mummy, will you?
    - Why not ?
    -Because, I'm the only one left from your true admirers.
    -Prove it.
    -If I hadn't refused my admirers,I'd have had a son of your age,
    -Annem söylemeyeceksin değil mi?
    -Neden olmasın?
    -Çünkü ben gerçek hayranlarından kalan tek kişiyim.
    -Kanıtla.
    -Hayranlarımı geri çevirmeseydim, senin yaşında bir oğul sahibi olurdum.
  • -Did you get it?
    -I had to trade with a transvestite in the men's ward.
    -Aldın mı onu?
    -Erkeklerin bölümünde bir travesti le pazarlık yapmam gerekti.
  • - You should've had some eggs. - For lunch? Who eats eggs for lunch?
    - Yumurta yeseydin. - Öğle yemeğinde mi?Kim öğle vakti yumurta yer?

  • - He was tired and fell asleep. I waited till he breathed normally again. I had a cream in my handbag. I put some in the palm of his hands.
    - Yorgundu ve uyuya kaldı. Soluk alması normale dönene dek bekledim. El çantamda krem vardı. Avuç içlerine biraz sürdüm.
  • - Are you still gonna lie to me?
    - Teacher, I really didn't steal it.
    - Then why did you hide it?
    - I was afraid of getting accused because I had the same amount.
    - Yine bana yalan mı söyleyeceksin?
    - Öğretmenim, parayı gerçekten çalmadım.
    - O zaman neden sakladın?
    - Suçlanmaktan korktum çünkü benim param da aynı miktarda.
  • - You just had surgery. I'll meet you there. Arvin. Did you execute the failsafe?
    - Yes.
    - We need to deactivate it.
    - Yeni ameliyat oldun. Seni orada karşılayacağım. Arvin, arıza güvenlik sistemini çalıştırdın mı?
    - Evet.
    - Onu durdurmamız gerekiyor.
  • -Have you had any dinner?
    - I'm as full as can be.
    - How about a little dessert?
    - Yemek yemiş miydin?
    - Çok tokum ya.
    - Biraz tatlıya ne dersin?
  • - You did everything you could.
    - l was supposed to stop the detonation. l didn't. And because of that, four ClA agents were killed.
    - You had no way of knowing Dixon had a second trigger. There was nothing you could do.
    - l could've told him the truth . Dixon needs to know who he's really working for.
    - Sydney. l know. But l can't put his family at risk.
    - Yapabileceğin herşeyi yaptın.
    - Patlamayı durdurmam gerekirdi. Yapmadım. Ve bu yüzden, dört CIA ajanı öldü.
    - Dixon'ın ikinci bir tetiği olduğunu bilmenin bir yolu yoktu. Yapabileceğin hiçbir şey yoktu.
    - Ona gerçeği söyleyebilirdim. Dixon'ın kimin için çalıştığını bilmeye hakkı var.
    - Sydney. Biliyorum. Ama ailesini riske sokamam.

11,648 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025