go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 545 kişi  30 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

give

gave, given, giving, gives
f. vermek
i. uysallık
  • We are all reasonable men.
    We don't have to give assurances.
    Hepimiz makul insanlarız.
    Teminat vermemize gerek yok.
  • Nurse, give him my greetings. l am ashamed about the accident.
    Hemşire, onu kutladığımı söyle. Kaza yüzünden üzgünüm.
  • No, I can't give details.
    Hayır, detayları anlatamam.

  • No,I said having an assistant would give me
    a little peace so I could get some action.
    Hayır, dedim ki bir yardımcım olursa biraz
    rahatlarım, ve daha rahat "icraat" yaparım.
  • You give my life purpose.
    Hayatıma bir anlam kattın.
  • For what sacred deed did God give you your talent? For what did you deserve it?
    Hangi kutsal eylem için Tanrı sana hünerini bahşetti? Ne için onu hak ettin?
  • I'm still going to give it
    to her.
    Hâlâ ona vereceğim.

  • It's been over for weeks.
    Garner was supposed to give me a month.
    Haftalar önce bitmişti.
    Garner bana bir ay vereceğine...
  • Okay, come on, give the guy his money. What are you doing?
    Hadi. Adama parasını ver. Ne yapıyorsun sen?

  • Want to help a nice lady give a little payback?
    Güzel bir bayana intikam alması
    için yardım eder misin?
  • After you finish your task, give him a call. He surely can get you back.
    Görevini bitirdikten sonra, onu telefonla ara. Kesinlikle sana dönecektir.
  • I'll give the information
    to your secretary.
    Gereken bilgiyi sekreterine veririm.
  • We'd like you to give us your opinion on some clothes for teenagers.
    Gençler için bazı elbiseler konusunda bize fikrini söylemeni istiyoruz.
  • I used to come over and give you pajamas.
    Gelip sana pijamalar verirdim.

  • Next time I'll just give them a stronger dose. They'll literally be dying for me.
    Gelecek sefer onlara daha fazla doz vereceğim. Onlar benim için ölüme de gidecek duruma girecekler.
  • Come and give me a bit of attention.
    Gel ve bana biraz dikkatini ver.
  • Just wanted to give you one last chance to change your mind.
    Fikrini değiştirmen için sana bir şans daha vermek istedim.
  • I can give you extra guilt but its price is 20 Euro and you haven't got any money
    Fazladan bir yorgan verebilirim ama fiyatı 20 Euro ve senin hiç paran yok.
  • I realize that I give you a
    hard time about living here,
    Fark ettim ki, burada yaşaman
    konusunda sana çok sıkıntı verdim,...
  • But she will not, or cannot, give them utterance.
    Fakat o, onlarla konuşmayacak yada konuşamayacak.

3,000 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024