En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
gave,
given,
giving,
gives
[give] f. vermek, hediye etmek, uçlanmak, ödemek, düzenlemek, yapıvermek, esnemek, gitmek It was hard enough on your body
when you gave birth to Stewie. Zaten Stewie'yi doğurman yeterince
zor oldu. I already gave my best. I have no regrets at all.
William Hung Zaten elimden gelenin en iyisini verdim. Hiç pişmanlığım yok.18.06.2010 onr - ?eviren: derya ! At the end of the race his legs gave out and he collapsed on the ground. Yarisin sonunda bacaklari tukendi ve oldugu yere dustu. Sorry, honey I must say, you gave me a bit of a fright. You look all beat. Üzgünüm ,tatlım beni biraz korkuttuğunu söylemeliyim.Çok yorgun görünüyorsun.14.09.2009 routard - ?eviren: bianca ! I can’t sleep on airplanes, so my doctor gave me some sleeping pills. Uçaklarda uyuyamıyorum, bu nedenle doktorum bana bazı uyku hapları verdi.
 I did a job for Tina Agnelli,
and she gave me one as a gift. Tina Agnelli için bir iş yapmıştım.
Bana bir tane hediye etmişti. Blessed be the vine that gave this wine. Tanrı bu şarabı veren bağı korusun. Exactly the amount Whitney Ridder's
boyfriend gave her to pay you off. Tam olarak Whitney Ridder'ın
erkek arkadaşının sana
ödemesi için ona verdiği miktar.
  Sloane's getting impatient.They gave you a month off.It's been three. Sloane gittikçe sabırsızlaşıyor. Size bir ay müsade verdiler ama üç ay oldu. Someone in between you
and your superiors who gave the order. Sizinle emirleri veren üstleriniz arasında
bir aracı. I gave you my DNA! Size DNA'mı verdim! Senator was accepted early decision and they gave me lots of financial aid. Senatörden ön karara olur alındı ve bana çok fazla finansal yardım verdi. How are you enjoying those cigars I gave you? Sana verdiğim puroları beğendin mi?
  I gave you my heart, I gave you my soul, Sana kalbimi verdim, ruhumu verdim,
  We gave you every piece of equipment you've asked for. You have absolutely, unequivocally, run out of excuses.
Sana istemiş olduğun donanımın hepsini verdik. Kesinlikle, açıkça, mazeretlerini tüketmiş bulunuyorsun.
Ryder instantly gave the alarm, and Horner was arrested the same evening; but the stone could not be found either upon his person or in his rooms. Ryder anında alarm verdi,ve aynı akşam Horner tutuklandı;fakat, taş ne bireyin üstünde, nede onun odalarında bulunabildi. .02.01.2010 onr - ?eviren: Duran ! Red Skelton gave my seat away. Red Skelton yerimi başkasına vermiş. He gave us a make and partial plate.
We're running it now. Plakanın yarısını verdi.
Araştırıyoruz. I'm assuming she never gave you
your money back. Paranızı hiç geri vermediğini düşünüyorum-varsayıyorum
  He has this uniform which gave him enough strength to come here. Onun buraya gelmesini sağlayacak kadar güç veren bir üniformaya sahip.
966 c?mle
|