go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 390 kişi  30 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

gave

gave, given, giving, gives
[give] f. vermek, hediye etmek, uçlanmak, ödemek, düzenlemek, yapıvermek, esnemek, gitmek
  • You gave me a terribIe fright.
    You get frightened too easiIy.
    Beni çok korkuttun.
    Sen de çok kolay korkuyorsun.
  • l'm on the second day of a new diet. Hey, uh, Hans l gave up chocolate.
    Ben yeni bir rejimimin ikinci günündeyim. Baksana, uh Hans, ben çikolatayı bıraktım.
  • Remember, you said if I gave you what you want, you'd give me what I want.
    Ben sana istediğini verirsem sen de bana istediğimi vereceğini söylemiştin hani.

  • The doc must've come over, or someone gave him something.
    Belki de doktor onu ziyaret edip, bir şeyler vermişti.

  • The lead tenor gave m these flowers afterwards and this bottle of old Spanish wine.
    Baş tenor sonradan bana bu çiçekleri ve eski İspanyol şarabı şişesini verdi.
  • You gave me a half-finished program. You told me you'd give me a finished one.
    Bana yarı-bitmiş bir program verdin. Bana tamamen bitmiş bir program vereceğini söylemiştin.
  • The equipment you gave me isn't sensitive enough for me to measure the fields with perfect accuracy.
    Bana verdiğin donanım, benim için alanları mükemmel doğrulukla ölçmeye yetecek kadar hassas değil.
  • According to the document you gave me,the vault is a third-generation Handvalova.
    Bana verdiğin belgeye göre o yeralti kemerli kabir üçüncü nesil bir Handvalova.
  • He told me that I was a man of infinite promise and goodness.And when he was dying, he gave me this staff.
    Bana sonsuz güven ve iyilik dolu bir insan olduğumu söyledi. Ölmek üzereyken de bunu bana verdi.
  • Well, remember that advice you gave me
    Bana Judith'le başa edebilmem için...

  • Not the 15 minutes that you never gave me, but right now.
    Bana hiç vermediğin 15 dakikayı değil bunu.

  • You know, they never gave me any ice cream.
    Bana hiç dondurma vermemişlerdi.

  • 'May I ask who it was who gave me so good a character?'
    Bana çok iyi bir kişilik verenin kim olduğunu sorabilirmiyim?
  • You gave me a defective detector.
    Bana çalışmayan bir detektör verdin.

  • He gave me these tablet to give to you.Take two if your temperature goes up.
    Bana bu tabletleri sana vermem için verdi. Eğer ateşin çıkarsa 2 tane al bunlardan.
  • She gave me a number and said after I killed Dragon I could contact her uncle. And he'll help get us back home.
    Bana bir numara verip Dragon'u öldürdükten sonra amcasıyla irtibata geçmemi söyledi. Eve dönememize yardım edecek.
  • Actually, Ryan alerted local authorities and gave them time to evacuate the building. A humanitarian bomber.
    Aslında Ryan yetkili yerel makamları alarma geçirdi ve onlara binayı tahliye etmeleri için zaman verdi. Kendisi insancıl bir bombacı.
  • They gave the job
    to john hinckley.
    ...işi John Hinckley'e verdiler.
  • If I gave a rat's ass,
    I'd worry about you.
    ...azıcık bile kaale
    almıyorum desem.
  • All right, you got the keys now, didn`t you? I gave him a month`s rent in advance.
    -Pekala, anahtarlarını şimdi aldın, değil mi?
    -Evet bir aylık kirayı da peşin verdim.

966 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024